Kıbrıslı Türkler 44 yıldan beri ‘Parlamenter sistemle’ yönetiliyor… Cumhurbaşkanı genellikle Kıbrıs sorunuyla ilgileniyor…
Hükümet başkanı ve üyeleri de iç sorunlarla…
Önceleri siyasi parti sayısının az olması ve siyasete girecek adam bulmakta zorluklar çekilmesi nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanmadı…
Fakat son yıllarda hemen her yıl hükümet değişiklerinin yaşanması; işlerin aksamasına, deneyimli personel sıkıntısına ve hemen her alanda ciddi çöküşlere yol açtı…
Vatandaş; en ufak sorunların dahi çözülemediğini gördükçe siyasete olan güven dibe vurdu…
Böylesi bir sonuç karşısında siyasilerin sadece iki seçeneği vardır:
Ya mevcut sistemle devam edip, ülkeyi yaşanmaz hale getirmek…
Ya da sistem değişikliğine gitmek…
Sistem değişikliğine giderken, Güney Kıbrıs’ı örnek alabiliriz…
Yetkileri sınırlı, etkin parlamento ve hesap verebilir bir Başkan’ın ‘teknokrat kabine’ ile ülkeyi yönetmesi…
Örgütler ne diyor?
Kuzey Kıbrıs’ın önde gelen ekonomik örgütlerinden Ticaret Odası, Sanayi Odası, İş İnsanları Derneği ve Genç İş Adamları Derneği ‘Başkanlık Sistemine’ geçilmesini istiyor ve bu yönde atılacak adımlara destek vereceklerini söylüyor… Çünkü; ülkede sadece yol ve trafikte değil; ekonomik alanda da ciddi sorunların yaşandığını görüyor ve bu şekilde devam edemeyeceğimizi anlamış bulunuyorlar…
Parlamenter sistem çerçevesinde görev yapmış eski bakanların ezici bir çoğunluğu da Başkanlık Sistemine geçilmesini öneriyor…
Ne var ki; bunun gerçekleşebilmesi için Anayasa’nın 162’nci maddesindeki şartların yerine getirilmesi gerekiyor…
Yani en az 10 milletvekilinin imzası ile meclisin toplanması ve üye sayısının üçte ikisinin onayı ile halkoyuna başvurulması şarttır…
Bu ne demek oluyor?..
İlk adımı meclisin atması kaçınılmazdır…
Meclis’teki siyasi partiler ise ‘Bazıları desteklemekle birlikte’ şu an için adım atmak istemiyor…
Peki ne zaman?
UBP’ye sorarsanız “Evet sistem değişmeli” diyor…
Peki ne zaman?..
Eee bu işler kolay değil…
İyice hazırlık yapmalı!..
Çok doğru…
Bir 45 yıl daha bekleyebiliriz…
HP’ye sorarsanız esas ihtiyaç Başkanlık Sistemi değil, mevcut sistemin iyileştirilmesi…
TDP’ye sorarsanız dünyada diktatör başkanlardan söz ederek, kendine göre böylesi bir mazeretle parlamenter sistemin değişmesine karşı çıkıyor…
CTP başkanı bir süre önce bu konuyu tartışmaktan kaçmayacaklarını söylemiş olsa da herhangi bir adım atmıyor…
Öyleyse; daha önceki meclisler gibi, şimdiki meclisin de sistem değişikliğine gitmeyeceği net bir şekilde görülüyor…
Böylesi bir durum karşısında etkili örgütlerin siyasiler üzerinde baskı kullanması; ayrıca kapsamlı bir kamuoyu araştırması gerçekleştirerek halkın beklentisini ortaya koyması ilk adım olmalıdır…
Halkın ezici bir çoğunluğu ‘Başkanlık Sistemi’ diyorsa; bu talep tüm partilerin önüne konmalıdır…
Buna rağmen olmuyorsa gelecek için umutlanmak boşunadır…