Diyalog Gazetesi
2021-08-26 09:55:13

Yalnız ve hür

Metin MÜNİR

metinmunirt24@gmail.com 26 Ağustos 2021, 09:55

İnsan cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğini bildiği hâlde bazı soruları sormaktan asla  vazgeçmeyecek. 
Geçen gün Jane Goodall ile yapılan bir söyleşiyi okurken düşündüm bunu. 
Goodall, etoloji olarak bilinen hayvan davranış bilimi konusunda dünyanın en ünlü kişilerinden biridir ve önde gelen bir çevrecidir. 
Maymunları gözleyerek keşfettikleri etolojide çığır açmıştır. 
Goodall çocukluğundan beri hayvanlara karşı büyük bir ilgi duymaktaydı. Yirmi üç yaşında, 1957’de, Kenya’da bir arkadaşını ziyaret ettiğinde ünlü paleontolog Louis Leakey ile tanıştı. Paleontolog, fosil bilimi ile uğraşan kişidir.
Leakey onu şempanzeleri 
inceleme konusunda özendirdi. 
Goodall üç yıl sonra İngiltere’den şimdi Tanzanya olan ülkeye gitti ve otuz yıla yakın bir süre Gombe Ulusal Parkı’nda yabani şempanzeler ile birlikte yaşadı.
Maymunlarla ilgili bulgularını 1960’larda yayımlayarak üne ulaştı. 
Gombe sonrası hayatının odak alanı ise korumacılık oldu. 
“Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için yapabileceğini yaparak yürümeye devam etmeli insan,” dedi söyleşisinde.
Şimdi doğduğu yer olan İngiltere’nin Bournemouth kentinde yaşıyor ve öyle anlaşılıyor ki 87 yaşında aklında maymunlardan ve korumacılıktan başka konular da var.
“Kimiz?” diye sordu onunla söyleşi yapan kişiye. “Neyiz? Neden buradayız? Hayatın anlamının ne olduğunu bilmiyorum.”
Fransız filozof Blaise Pascal (1623-1662) da aynı sorulara cevap bulamamamıştı. 
Neden buraya konmuştu da kâinatın herhangi başka bir yerine değil? Arkasında sonsuz bir geçmiş, önünde sonsuz bir gelecek uzanırken içinde yaşaması için neden bu minik zaman dilimi seçilmişti?
Her yönde, onu bir atom zerresi gibi içine kapatan sonsuzluklar görüyordu, Pascal. Gecede "içeriye kapatan kâinatın ürkütücü genişliği" vardı.
Kendisi ise göz açıp kapayıncaya kadar kaybolan, geri dönmesi mümkün olmayan bir gölge idi.

***
Neden hiçbir şey olabilecekken bir şey var ve neden, ne amaca hizmet etmek için, bu sınırsız şeyin içinde bir nokta olan bu gezegende dünyaya geldik? Hayat nedir? Neye hizmet etmek için varız?
İnsan var olduğundan beri yıldızlara bakarak bu ve buna benzer soruları soruyor ama oradan bir cevap gelmiyor. 
Belki de gelmekte ama 
duymuyoruz.
Belki bu ses “Yalnızsın ve hürsün,” diyor. “Verdiğin anlam ne ise hayatının anlamı odur.”

Yorumlar (22)

Ahmet 3 Yıl Önce

Verdiğin anlam ne ise hayatının anlamı odur.” Tam da budur, evet.

Ege’de Bir Sahil Kasabası 3 Yıl Önce

Kendimi bildim bileli bu soruları soruyorum. Cevap yok! Gelen bir cevap olduğuna ama bizim duymadığımıza da inanmıyorum.

Ruh İkizi 3 Yıl Önce

95 yaşında, (hala traktör kullanıyor) bir bahçe komşum var. 20 yılı aşkın ömrü cezaevinde geçmiş. Birkaç gün önce kendisine şu soruyu sordum: -Hayatta en çok neden hoşlandın, neden zevk aldın? Cevabı şaşırtıcı oldu. -Bilge bir kişi bulup, onunla sohbet etmekten iyisi yoktur. Söylenecek söz kalmamıştı. Mesele o bilge kişiyi bulmaktır...Yazılı literatür de önümüzde koca bir dünya gibi duruyor. Arayan bulabilir bilge kişiyi. Teşekkürler sayın MM.

Ahmet Mehmet 3 Yıl Önce

Neden bu dunyaya geldik de baska bir gezegene degiliz? Neden buradayiz? Neden simdi? Bence "Bu gezegende, simdi dunyaya geldimigiz icin" sordugumuz sorular bunlar. Yani baska bir gezegende , baska bir zamanda olsaydik o zaman da "Neden bu gezegndeyiz, neden simdi" demiyecekmiydik? Bu sorular bence anlmasiz cunku sanki dunayaya gelisimizin "PLANLI" bir sekilde oldugunu varsayiyor. Bu da bir "PLANLAYICININ" var oldugu hipotezine dayalidir fakat boyle birseyin oldugu konusunda herhangi bir delil, veri yoktur. Yani kreasyonist dusunce bilimsellikten uzaktir ve ciddiye almaya degmez bence.

Metin Münir 3 Yıl Önce

Bilge kişileri bulmak çin bilge olmak gerekir derler.

Yavuz 3 Yıl Önce

Edebiyat eleştirmeni Berna Moran, Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli'ndeki Zebercet karakteri üzerine şöyle der: "Hayatın anlamsızlığı, olayların rasyonel bir şekilde açıklanamayacağı, davranışların nedenlerinin bilinemeyeceği..."

Özgür Sarıkaya 3 Yıl Önce

"Hayatın anlamı nedir?" sorusunu sorup, sessizce beklediğinizde ama gerçekten sessizce...Soru'nun bir anlamı kalmıyor. Sadece bir kez daha, sorun'un bitmek bilmeyen insan egosu olduğunu anlıyorsunuz.

Ruh ikizi @ Metin Münir 3 Yıl Önce

Çok haklısınız, Metin Bey.

mustafa yüksel 3 Yıl Önce

Özellikle de yaş ilerleyince çoğumuzda hayata anlam kazandırma çabası/isteği oluyor. Gençliğimizde de bu soru vardı tabi. O zaman büyük düşünürler ne der ona bakardık (A.Camus,Sartre v.d.) Şimdi ise hesap kitap (muhasebe) yapıyoruz. Şahsen geçmişin enkazı altında ezilen biriyim. Hayatın amacı acaba iyi kötü bir şey başarmak olabilir mi? Başarıdan kastım kendimi tatmin edecek bir şey tabi. Sonunda şu kanaate vardım: Öldükten sonra isim bırakabilen başarmış oluyor. Unutulanlar başarısız

m.Şakir 3 Yıl Önce

İnsanoğlu lüzumsuz bir yaratıktır. Bu dünyaya gelir ve haybeden yaşar gider. Üç beş istisna kuralı bozmaz.

Ahmet Mehmet 3 Yıl Önce

Insan iki kez ölür diyorlar. 1-Fiziksel ölüm. Yani kalbimiz durduğu zaman , beyin fonksiyonlarimiz bittigi zaman yani TIBBİ olarak öldüğümüz zamankı ölüm. 2-Bizi bir kişinin son bir kez hatırladığı zamanki ölümümüz. Yani o günden sonra artık bizi kimse hatırlamayacak kimse bizi düşünmeyecek bile.

Ahmet Mehmet 3 Yıl Önce

"Lüzumlu" olması gerekli mi ki acaba? Veya "lüzumlu" olmasi gerektigini kim demiş?

Ruh ikizi 3 Yıl Önce

Bugünkü sohbetimizi bir atasözüyle pekiştirelim: “Etme cahil ile sohbet, ne hatır bırakır ne de hürmet.”

Turkish power 3 Yıl Önce

Her fani bir gün ölümü tadacaktır yeter ki gusulsuz kullanmadan gitmeyiniz yani marasi magosayi da verseniz son perde her zaman kapanacaktir

AHmet Mehmet 3 Yıl Önce

Yazdiklarim pek anlasilmamis galiba. Burada kısıtlı şartlar altında bu konuları tartışmak kolay değil ama yine de konuyu biraz daha açmaya çalışayım belki daha iyi anlaşilir. İki farklı senaryo düşünün: 1-Senaryo A-Evren tamamen şansa kalmis, tesadufi (random) bir duzendir. Yani bir varlık (Tanrı ) tarafından yaratılmış degil, tesadüfi olarak ortaya cıkmış ve tesadüfi bir sekilde de devam ediyor. O zaman böyle bir evrende 'Neden buradayiz neden bu gezegndeyiz ve neden şimdideyiz?'' diye sormanin da hiçbir anlami yoktur. Örnek : Eger bir zar atarsak ve 2 gelirse , "Acaba niye 2 geldi de 3 veya 5 gelmedi , bunun anlami nedir ? " diye sormak ne kadar anlamsiz , saçma ise , ayni şekilde tamamen tesadüfi (random) bir evrende de neden dünyadayiz , neden simdideyiz de başka bir gezegende veya zamanda değiliz? diye sormak da anlamsizdir. Çünkü bunun cevabi '''Şans eseri burada bulunmuş olduk o yuzden şimdide ve dunyadayiz '''dir . Nasıl ki zarı attığımızda 2 gelmesi 'tamamen şans eseri' yanı tesadüfi bir olaysa ve bunun ardında gizli bir planın veya amacın oldugunu düşünmek anlamsızsa eger evren de (random) TESADUFİ bir düzense o zaman bu gezegende dünayaya gelmiş olmamız da tamamen şans eseridir ve bunun bır AMACI yoktur. İşte bu yüzden de 'Niye buradayız da başka bır gezegende veya zamanda değiliz?' dıye sormanın da anlamı yoktur. Yani herhangı başka bır gezegende de olabilirdik ancak RASTGELE ŞANS ESERI dunyada bulunmuş olduk. O kadar. 2-Senaryo B- Eger yaradilişimizin bir ANLAMI , bir PLANI, bir AMACI varsa işte ANCAK O ZAMAN !!!! "Neden bu dunyadayiz , neden simdideyiz ? " diye sormak anlamlidir, mantıklıdır. Fakat eger bir PLAN varsa o zaman bir PLANLAYICI da olmak zorundadir çünkü bir planlayan olmadan plan da olamaz zaten. Eğer evren belli bir amaç için veya belli bir planla yaratilmişsa, ki zaten bu yüzden 'Neden buradayız?' diye soruyoruz değil mi?, yani aslında bu AMACIN ne oldugunu soruyoruz ,o zaman o amaci planlayan bir tanri, veya yaratıcı da olmak zorundadir. Yani bu soruyu sormakla aslında BİR YARATICININ VARLIGINI DA otomatikmen KABUL ETMİŞ OLUYORUZ. Yani 'Neden burada yaratıldık?' diye soruyorsak o zaman bir yaratıcı var ki bizi bilinçli bir sekilde ve ''' belli bir amaç için '' bu dunyada ve bu zamanda yarattmış ki işte biz de bu amacın ne olduğunu soruyoruz aslında. Yanı burada kreasyonizmden bahsediyoruz ve aslında neden buradayım diye soranlar kreasyonizmi kabul ediyorlar demektir aksi takdirde tesadüfi(random) random bir evrende bu sorunun anlamı yolktur , yukarda bahsettiğim gibi. Kısacası :Eger bu dünyada yaratılmış olmamızın amacı nedir ? diye soruyorsak yaratılışımızın bir AMACI oldugunu zaten kabullenmişiz demektir. Eger bir AMAÇ varsa o zaman da bir yaratıcı da olmak zorundadır. Çünkü TESADÜFİ (random) bir evrende bir amaç yoktur, herşey tesadüfen, şans eseri, rastgele olur ve neden buradayız diye sormanın da anlamı yoktur. Umarım ne demek istediğim şimdi daha iyi anlaşılıyordur. Not: Sayın Diyalog tasarımcıları bu sıiteyi biraz degiştirseniz ve burada daha kolay bir sekilde tartısmalar, sohbetler yapabilsek bence çok daha ilginç ve güzel bir siteye dönüşebilir. Saygılarımla.

Turkish power 3 Yıl Önce

Yaşlılık psikolojisi de insanı yer bitirir alninizi secdeye koyunuz

halit çetinkaya 3 Yıl Önce

SİZİN ESKİ BİR YAZINIZ BENİ ÇOK ETKİLEMİŞTİ. https://www.diyaloggazetesi.com/sukur-makale,9718.html

Mehmet 3 Yıl Önce

Yanıt burada: Another concerns Heidegger's "Why is there something rather than nothing?" To this Morgenbesser's response was: "And if there were nothing? You'd still be complaining!"

mustafa yüksel 3 Yıl Önce

Bir de C senaryosu olamaz mı? Bence olur. Yaratıcı, pek de önemsemediğimiz tesadüf faktörünü doğa yasalarının esaslı bir unsuru olarak öngörmüş olabilir. Bu durumda gerek evrende gerekse evrim sürecinde cereyan eden olaylar aynı zamanda tesadüfi olarak gerçekleşiyor olabilir. İnsan sormadan edemiyor, Evren Tanrı’nın oyuncağı olabilir mi?

Ahmet Ardahan 3 Yıl Önce

İnsan doğaya geri dönülemez hasar verdi. Bence de lüzumlu veya fayda sağlayan bir canlı olmadığını özellikle son 150 yılda fazlasıyla kanıtladı, daha çok bir anomali gibi geliyor bana. Örneğin yer altındaki karbonu çıkarıp yakmak nasıl açıklanabilir ki?

halit çetinkaya 3 Yıl Önce

Turkish power velevki doğrusunuz hoyrat ve küstah olmak ayıptır

servet 3 Yıl Önce

ölüyken canlı halimizin sahip olduğu duygusal durum mevcut olacak mı ki bunu dert edinebilelim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.