Hiçbir ses bana yağmur kadar zevk vermiyor.
Özellikle Mayıs gibi toprağın ısınmaya başladığı, yağmur beklenmeyen bir ayda duyduğum zaman. Şimdi, bu öğle vaktinde olduğu gibi… Buzdolabı mırıldanır, düdüklüde bezelye pişer, ayaklarım küçük sandalyenin üzerinde kitap okurken.
Gök gürlemesi… Görülmeyen bir kepçe, bulutların içinden su alıp yere dökerken gökyüzünün kenarına çarpıyor.
Yağmur gücünü artırıyor. Kuş sesleri kesildi.
İyi ki sabahleyin yemliklerine gannavuri doldurmadım. Islanacaklar ve yenmez olacaklardı. Şimdi boş cam yemliklerin içine yağmur suyu dolmakta. Yağmur dindikten sonra bunlara bakarak ne kadar yağdığını ölçeceğim.
Kapının önündeki Crocs’larımın içine su doldu. Havalandırmak için pencerenin kafesine astığım pijama altı ve tişört ıslanıyordur ama ne gam. Denizde kum bende pijama altı ve tişört.
Arabamın üzerinde son yağmurun bıraktığı toz izleri vardı, onlar da siliniyordur.
Şimdi yağmur gücünü biraz azalttı ve çiftçinin “toprak yağmuru” dediği hâli aldı. Toprak yağmuru, yani toprağın üstünden akıp giden değil, yumuşak olduğu için toprağın onu emmesine izin veren yağmur.
Çocukken bu yağmurlar yağdığında sokağa çıkar ve coşkuyla “Yağ yağ yağmurum, hellim ekmek vereyim, ye de gene vereyim,” diye bağırırdım, diğer çocuklarla beraber. Annem de içeriden “Islanıp hasta olacaksın, içeri gir,” diye çağırır, ormandan haftada veya iki haftada bir gelen babama sunmak üzere aklına yazdığı kabahat listeme bir tanesini daha eklerdi.
Babam haftada veya iki haftada bir geldiğinde bunları dinledikten sonra beni çağırır, annemle yemekten sonra içtikleri kahvelerin fincanları yemek masasının üstünde soğurken, bana güzel bir dayak atardı. Bazen dayak o kadar şiddetlenirdi ki annem “Başına vurma,” daha sonra “Kâfi” gibi lâflarla araya girerdi ama boşuna. Dayak tren gibidir; bir defa hızını aldı mı, frene basınca hemen durmaz.
Nereden hatırladım şimdi bunu?
Boş ver MM. O unutamadığın dayaklardan, çocuklarına vurmamayı öğrendin. Belki bunu öğrenmek için yedin o dayakları.
“Belki. Ama dayak yemeseydim dayakçı olacağımı kim söyledi?”
Kapatalım MM. Bak, ne güzel, yağmur yağmaya devam ediyor. Toprak yumuşadı. Su dolan dallar ağırlaşıp yere doğru eğildi.
Bu sabah mavi bir gökyüzüne uyandığında, İtalya’da sellere sebep olan bulutların buraya kadar uzanıp bahçeni şenlendireceği aklına gelmiş miydi?
Bu arada düdüklü tencere de öttü ve yemeğin piştiğini haber verdi.
Kalk altını kapat. Üzerine bir ton zeytinyağı döktüğün pantolonunu Kosla’ya bastır. Çilekleri yıka.
Yağmur dinince, güneş çıkacak. İlk güvercinlerin sesini duyacaksın, sonra kargaların, sonra serçelerin kesilmeyen ötüşleri başlayacak. Öğleden sonra belki arıkuşları da uğrar.
Yağmur mutluluğuyla yatıp biraz uyursun.
Ahmet Ö. 2 Yıl Önce
Yağmur kadar güzel bir şey yok gerçekten.
Nimet Kuyucu 2 Yıl Önce
Çocukken gördüğü şiddet insan ruhunu çok yaralıyor,, ve yaşamında ne çok şey bununla şekilleniyor. Okurken bile içi acıyor insanın. Şiddet dünya gezegeninden yok olmalı.
Yavuz 2 Yıl Önce
Çok sağ olun Metin Bey.
yasemin oral 2 Yıl Önce
Ne güzel. Biz de yağmurdan payımızı aldık bu sene. Kırk ikindi yağmurları dinmek bilmedi..
Ali Veli 2 Yıl Önce
Sayin Sarp Ege, bizim Etna dan bindebir gelecek SO2 ye ihtiyacimiz yok kendi elektrik santrallerimiz kirli yakiti filtresiz bacalardan bosaltan yerli uretimimiz mevcut zaten. /s Benim bildigim SO2 ve bu gibi hava kirliligi yaratan zararli maddeler insanlara SOLUNUM yoluyla zarar verir yani yagmur altinda kaldim islandim asitten eriyecegim diye korkmak gerekmez bence. Onemli olan havadaki bu parcaciklari solumamak ama eger atmosferde SO2 parcaciklari varsa nereye gidersen git o havayi soluyorsun ve zehirleniyorsun zaten. Millet alagadiye dogayi koruma alanina gidip dogayla icice olmaya gidiyor ama hemen yani basindaki elektrik santralindan cikan zehirli gazlarla coluk cocuk guzelce bir zehirlenip evine gidiyor farkinda degil. Bizde durum bu. Hele bir de gidip oralara villalar yazliklar yapmilslar ki daha guzel bir zehirlensinler. /s Genelde hava kirliligi olunca insanlara disari cikmamalari icerde kalmalari pencereleri kapatmalari tavsiye ediliyor ama bizim gibi dogru durust havalandirmasi olmayan binalarda icerdeki zararli parcaciklarin ne seviyede oldugu konusunda da ben bu tavsiyelerin faydali olacagindan pek emin degilim. Ev/ bina iclerindeki hava kalitesi ne durumda bu konuda olcumler yapiliyor mu ben bilmiyorum. Asid yagmuru altinda kalinca direk asitten etkilenerek, yani solunum yolu disinda, bize zarar verebilecegine ait bir arastirma veya bildiginiz bir baglanti varsa atabilirmisiniz lutfen cunku benim boyle birseyden haberim yok? Tesekkurler. Yani benim bildigim SO2 hava kirliligi yapar ve eger bu kirli havayi SOLURSAK bize zarar verir yoksa yagmurda kaldim asitli yagmurla islandim meselesi degil olay. Asitli yagmur o kadar guclu bir asit degil, hani islandik diye bize zarar vercek kadar degil, ama cok miktarda oldugu icin cevreye topraga bitkilere vesayre zarar verebilir ama asitli yagmurda islanmaktan, seizin deyiminilze "yagmur damlalalarina magruz kalmaktan" korkmak gereksiz bence. Korkmamiz gereken bu parcaciklari solumamak cunku o zaman akciger hastaliklarindan tutun kalp haztaligina kadar bircok zararli etkileri olabiliyor. Not: Bu konuda uzman degilim sadece bildigim kadarini yaziyorum. Yanlis biliyorsam lutfen duzeltin link atin. Tekrar tesekkurler.
musafa yüksel 2 Yıl Önce
Dayak konusunda benim de anılarım var. Askerde asteğmen arkadaşım ‘’Bu erler assubya gösterdiği saygıyı bize göstermiyor’’ der her fırsatta erleri döverdi. Sırf zevk için ya da hava atmak için askerleri öldürünceye kadar döven muvazzaf subaylar vardı. Bir er komutanından ne kadar çok korkuyorsa, o komutan o kadar saygın ve başarılı bir komutandır.
Trakya’dan 2 Yıl Önce
Yağmur sesi benim de en sevdiğim seslerdendir, rüzgar sesinde öyle, yazınız çok iyi geldi, teşekkür ederim ????????
m.şakir 2 Yıl Önce
Listen to the falling rain, Listen to the rain. It's raining, It's pouring, The old man is snoring, Went to bed And he bumped his head, Couldn't get up in the morning, Kusur bakmayın. that's life !
Muhterem Elmas 2 Yıl Önce
Çocuğa vurmak ne demek! İnsanlığın intihar etmesi gibi bir şey. Sizin için üzüldüm.
Ruh ikizi 2 Yıl Önce
Ne kadar samimi ve güzel bir yazı. Teşekkürler Sayın MM.
Adem Can 2 Yıl Önce
Evet, benim askerlik yaptigim yerde de cok fazla dayak ve gereksiz eziyet vardi - herkes gordu, cogu kisi yasadi - ama, askerlik sonrasi kimse olanlari acik acik konusmadi.
Ahmet Serdar 2 Yıl Önce
Hocam Crocs deyince onun bir marka olduğunu yazmanıza gerek kalmamış herkes biliyor.
Ahmet Serdar 2 Yıl Önce
Rolexime baktım 16.00 yı gösteriyordu
Turkish power 2 Yıl Önce
Reis başbuğ geçirdi
Turkish power 2 Yıl Önce
Ve yağmur gibi yağan oyların mutluluğu isbirlikcilerin soroscularin çakma tüfeklerin ruhunu kararttı durmak yok yola devam feyzioglu
MESUT BARIŞ ÖVÜN 2 Yıl Önce
YAĞMUR IŞIĞI: https://edebiyatburada.com/mesut-baris-ovun-yazdi-yagmur-isigi/