İngilizcede yeni sayılabilecek bir deyim var: “Chattering Classes.”
Bu deyim olayları yorumlayan ama oluşmalarında etkisi bulunmayan gazeteci, yayıncı ve halk tarafından tanınmış kişileri tarif eder.
Chattering Classes’ı Vıdıvıdıcı Sınıflar olarak tercüme edebilirim.
Bu deyimin bizde de tedavüle girmesinde fayda var, çünkü bizde vıdıvıdı bu deyimin icat edildiği İngiltere’den çok daha fazladır.
İşte bu Vıdıvıdıcıların bugünlerdeki vıdıvıdıları:
Türkiye, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nu istemiyor. Nedeni Sucuoğlu’nun Erdoğan’a kafa tutmuş olmasıdır.
Sucuoğlu, Erdoğan tarafından istenmediğini bildiği hâlde kendini Ulusal Birlik Partisi’nin başkanı seçtirmiş ve başbakan olmuştur.
Bu yetmezmiş gibi kabinesine Türkiye’nin istemediği bazı kişileri almıştır.
Bu kişilerin başında dışişlerine getirdiği Oğuzhan Hasipoğlu bulunuyordu. Nitekim Türkiye kulağını çekince Sucuoğlu, Hasipoğlu’nu istifaya zorlamış, yerine Tahsin Ertuğruloğlu’nu getirmiştir.
Ertuğruloğlu aşırı milliyetçi bir politikacıdır ve AKP’nin Kıbrıs politikasının tayininde önemli bir rolü olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin sevgilisidir.
Ancak bu ufak kabine değişikliği Türkiye’yi tatmin etmemiştir. Türkiye’nin esas istediği Sucuoğlu’ndan kurtulmaktır.
Sucuoğlu’na istenmediği değişik yollarla hissettirilmektedir. Örneğin Antalya’da yapılan bir toplantıya gitmemesi, giderse “protokol yoluyla küçük düşürüleceği” kendisine söylenmiştir, hem de KKTC Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla. Ama bu, para yardımı keserek KKTC’nin son yıllarda karşılaştığı en büyük ekonomik kriz karşısında onu çaresiz bırakmak yanında hiç kalır.
Vıdıvıdıcı Sınıflar Sucuoğlu’nun Ankara’nın baskısına dayanamayacağına, er ya da geç, ama geçten çok er, başbakanlığı ve parti başkanlığını bırakmak zorunda kalacağına emindir.
Yerine kim geçecek?
Vıdıvıdıcı Sınıflara göre Sucuoğlu’nun seçildiği kongrede Türkiye’nin favorisi, kıdemli UBP milletvekili Hasan Taçoy idi. Bugünkü favori ise Maliye Bakanı Sunat Atun’dur. Atun bir ara (yalanladığı) Fethullahçı olduğu dedikoduları arasında gözden düşmüştü, ama anlaşılan o günler geride kaldı.
Hepsi bu kadar değil, diyor Vıdıvıdıcılar.
Ankara, Cumhurbaşkanı Tatar’dan da hazzetmiyor. Tatar Türkiye’nin desteği ile seçildi. Türkiye’nin karşısında hep hazır olda durdu, ama bu yeterli olmadı. Çünkü kısa zamanda kalıbının adamı olmadığını göstererek Türkiyeli yetkilileri düş kırıklığına uğrattı. Erdoğan zamanı geldiğinde onun yerine daha uygun birini seçtirmek isteyecek. Bu kişinin Ertuğruloğlu olduğu konusunda Vıdıvıdıcı Sınıfı’nda neredeyse sözbirliği var.
Ama Kıbrıslı Türklerde istenilenin tersini yapma alışkanlığı olduğu için bu hesapların – eğer böyle hesaplar varsa – tutacağı kesin değildir.
Acıklı olan durum şudur ki (ben konuşuyorum şimdi) başbakan veya cumhurbaşkanı kim olursa olsun durum değişmez. Kıbrıslı Türkler kendilerini yönetme becerisini gösteremediler. Rüşvet ve yolsuzlukla kokuşmuş bir siyasi düzen kurdular. Vergi toplamak yerine Türkiye’den dilenerek devlet olunur sandılar. Kişilik kazanamadılar.
Kendi ülkesinde emretmeye dayalı tek adam düzeni kuran Erdoğan’ın, KKTC’deki demokrasiye ve hukuk devletine saygılı olacağını zannettiler.
Yanıldılar.
Onlara Çek romancı Milan Kundera’nın bir sözünü hatırlatayım: Küçük bir ülke her an ortadan kaybolabileceğini bilen ülkedir.
ruh ikizi 3 Yıl Önce
Bilgi iyidir. Empati iyidir. Bencillik kötüdür.Hekesin bildiği bir şey oldu ama. Kerkese sağlık sıhhat…
Ahmet 3 Yıl Önce
Bir gece yarısı kararnamesiyle Sucuoğlu, Tatar filan görevden alınamıyor mu sizin orada?!
Yavuz 3 Yıl Önce
Veni vedi vıdı.
m.şakir 3 Yıl Önce
K.Kıbrıs'ta bir avuç insansınız, herkezi yoruyorsunuz. Ayıp vAllahi !
Turkish power 3 Yıl Önce
Gerçekten baydiniz artık
Turkish power 3 Yıl Önce
70 yaşın üzerindekiler ehliyet alamıyor ama herşeyi bilen havadalar muhtar ve ihtiyar heyeti Ağustos bocekleri
Osman Kaya 3 Yıl Önce
Armut dibine düşermiş , KKTC de Türkiye nin dibine düşmüş.Ama onun daha da beteri olarak.