Yıllarca yıllarca önce… Yaşanmamış yıllar kadar uzak yılların birinde… İstanbul’da Kuzguncuk’ta otururken… Bir gün, ne almak için gittiğim hatırlamadığım yapı malzemeleri satan dev bir marketten… Nasıl bir çiçek olduğunu bilmeden… Bir paket Türkmenistan lalesi aldım.
Lale paketini bavuluma koydum ve Ozanköy’e getirdim ve sokak kapısının yanındaki su deposuna yakın bir yere ektim.
O zamanlar İstanbul’da oturup çocuk büyüttüğüm için Ozanköy’deki evime boş zaman bulduğumda gelirdim. Bazen aylarca gelmediğim olurdu. Oradan buradan satın alıp ektiğim çiçek soğanları ben görmeden çiçek açar ölür, tekrar çiçek açıp tekrar ölürdü.
Türkmenistan laleleri öyle olmadı. Tesadüfen … Bir ilkbahar olmalıydı…
Tam açtıkları zaman geldim ve ilk bakışta aşk denilen şey meydana geldi.
Yüzlerce çeşit lale vardır ve hiçbiri çirkin değildir. Ama bir sap üzerinde dört, beş, altı sarı, mor süslü, beyaz çiçek açan Türkmenistan lalesi, lalelerin en güzellerinden biridir. Bir sevinçti eğik başlarını her ilkbaharda yabani otların arasında görmek.
Zaman geçti ben de azaldım, onlar da azaldı… Türkmenistan lalelerinin bazıları benim gibi ilk bakışta aşka düşenler tarafından sökülüp götürülmüştü… O zamanlar araziler çitle çevrilmiş değildi. Herkes herkesin arazisine girebilirdi.
Ama hâlâ dört beş tane var.
Sana haberim şudur Espasito: Onlara kardeş geliyor!
Yaz başında bulduğum bir Hollanda menşeli internet sitesinden ısmarladığım 60 Türkmenistan lalesini geçenlerde postaneden aldım ve aynı yere ektim. Aralık ile Ocak arasında kök salacaklar. Şubat’ta veya Mart’ta yaprakları toprağın üstüne çıkacak. Nisan ve Mayıs’ta çiçekli olacaklar.
Çok az ölümsüz aşk var. Doğaya duyulan aşk bunlardan biridir.
Aşk var ama âşık olan?
*
Saat birde uyandım. Saat dokuzda yattığıma göre dört saat uyumuştum. Tam bir sessizlik vardı. Neredeyse artık hiç bulunmayan, beni şaşırtan bir sessizlik. Kulak verdim. Ne araç sesi duydum ne köpek havlaması ne ayak sesi. Ne de yaprakları hışırdatan bir esinti. Canı istediğinde çıtırdayan ahşap döşeme de bu anda çıtırdamıyor.
Koyu karanlık, derin sessizlik.
Bir tek hafızanın gürültüsü.
Türkmenistan lalesi bu saatte uyuyor mu uyanık mı?
Bütün soğanlılar gibi yağmursuz, uzun yazlara sahip yerlerin çiçeğidir lale. Yazın, çiçekleri ve yaprakları kuruduktan sonra toprağın altında uykuya yatar. Yer ıslanıp hava serinleyince hayatını depolayan soğan uyanır ve aynı kök- yaprak- çiçek- ölüm yolculuğuna çıkar.
Bu arada hep uyanık mıdır yoksa geceleri uyur da benim gibi uyanıp bir süre, geçmiş hayatlarını düşünüp de yeniden mi dalar bilmiyorum.
Umarsız 2 Yıl Önce
Gözlerim yaşardı ama soğandan değil, hatıralarımdaki aşklarımdan.
Ahmet Ö. 2 Yıl Önce
Aşk çoğul bir şey mi ?
Faruk Ercan 2 Yıl Önce
Teşekkürler MM.
Ahmet 2 Yıl Önce
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Ruh ikizi 2 Yıl Önce
Keşke bilebilsek! Hayvanlar, bitkiler uyandıklarında ne düşünürler? Teşekkürler Sayın MM.
Turkish power 2 Yıl Önce
Evet bir turkmenistan laleleri vardır bir de palikarya yalaması İngiliz Muhibbi yalan yanlış iftira peşinde olan itiraz edenlere de utanmadan onları da başkaları yazsın diyen malum laleler
Gurel asik 2 Yıl Önce
Ne guzel bir yazi
Turkish power 2 Yıl Önce
Kusura bakmayın sayın münir kırdıysam affola.yazdıklarımı silemiyorum
Tabiri Soka 2 Yıl Önce
Çok güzeller.
tülin süzer 2 Yıl Önce
Evet çok güzeller..Kokusu da vardır belki..Güzel çiçeklerin kokuları da aşkı güçlendiriyor..Onları özletiyor..
PAKO ROJ 2 Yıl Önce
Elinize dert değmesin, Ağbii. Ender, harkulade bir yazı, gerçekten.