Uzun yıllar avukatlık yapmış olanlar Kıbrıs’ın geçmişini iyi bilirler…
Özellikle suçlar konusunda en sağlıklı değerlendirmeyi onlar yapar…
Kıbrıslı Türkler arasındaki ‘mahkemelik’ konularla ilgili değerlendirmelerine bakılırsa; 1963-1974 yılları arasında; yani 11 yıllık sürede davalık konuların toplamı bin civarındadır…
Bunların çoğunluğu alacak-verecek, kira, basit hırsızlık ve az sayıda boşanma davalarıdır …
Cinayet davasının sadece bir tane olduğu bilinir…
Peki bugünkü durum nedir?..
Değil 11 yılda, bir ayda mahkemelere binden fazla dava dosyalanıyor…
Bunlar arasında uyuşturucu ilk sırayı alırken; şiddet, tecavüz, hırsızlık, soygun ve cinayet suçlarının ürkütücü boyutlarda olduğunu görebiliyoruz…
Ayrıca cezaevindeki mahkum sayısı da dikkat çekicidir…
Küçücük bir ülkede, iki cezaevinde bin dolayında mahkumun barındırılması, durumun ciddiyetini anlamak için yeterlidir…
Ne yapılmalı?..
KKTC ekonomisinin lokomotifi turizm ve eğitim sektörü olduğuna göre; huzurlu ve güvenli bir yaşamın öne çıkarılması şarttır…
Bunun için de ülkeye giriş ve çıkışlar kontrol altına alınmalıdır…
Geçmişte suç işleyen kişilerin; cezasını çekmiş olsa bile ülkeye girişleri engellenmelidir…
Ağır suç işleyen ve deport edilenler için sonradan af kararı çıkarılmamalıdır…
Vatandaşlık işlemleri ‘ciddi yatırım, temiz sicil’ ve evlilik, doğum gibi durumlarda uygulanmalı; diğer çalışan kesim için ‘Beyaz Kimlik’ uygulaması yaygınlaştırılmalıdır…
Bu konuda geciken her gün; KKTC’nin sadece ekonomik sektörlerine değil, insanların can ve mal güvenliğine yönelik tehditleri artıracağı için hızlı adımlar atılmalıdır…
Bazı suçlara yönelik cezaların yetersizliği karşısında daha caydırıcı ceza yasaları ‘ivedilikle’ meclisten geçirilmelidir…
İşte o yüzden ‘yüce meclisin’ bir an önce çalışır hale getirilmesini istiyoruz…
Polis, personel ve teknoloji açısından güçlendirilmelidir…
Yargıya destek verilmeli
Patlayan suçlar karşısında polisin yanı sıra yargı yükünün artmakta olduğunu görmezden gelemeyiz…
Özellikle Yüksek Mahkeme Yargıçlarının sayısını artırabilmek için Anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır…
Bir günde olağanüstü toplantılarla seçim yasasını değiştirebilen KKTC Meclisi, yargının önündeki istihdam engelini kaldıracak adımları da atabilmelidir…
“Geç gelen adalet, adalet değildir” sözünü bilmeyen yoktur…
Buna karşın adaletin erken tecellisi için herhangi bir adımın atılmaması dikkat çekicidir…
Son sözümüz şudur:
“Güzel ülkemizde huzur ve güvenlik içinde yaşamak istiyoruz…”
Hasan Nuri 4 Gün Önce
Yönetimsizlikten ‘ Pislikten ve Pahalılıktan Girilemeyen Ülkemizde TURİST’i bu saatten sonra mumla artacağımız kesindir ! Doğası ile Havası ve Çevresi ile bir zamanlar UNSPOILT NORTH CYPRUS denilen Ülkemizin getirilen bugünkü Hali maalesef içler acısıdır ! bugün barkın dökülen ve Yönetilemeyen KKTCye TURİST gelmesini Kendi insanımız bile Sorunlar yumağı yaşanamayacak KKTCyi terk etme noktasına getirilmiştir ! Bir zamanlar Türkiye’den Londra’dan ve birçok Turist ve Yatırımcının geldiği Ülkemize bugün kalıcı Nijeryalilar , Somalililer , Bangladeşliler ve meteliksiz Yolcular gelmektedir , Yılların Kötü Siyaseti ve Yönetimsizlik neticesi ile Çökertilen KKTC’de Daha iyisini Yöneticilerimizden başka Kim Bekleyebilir ki ? Yöneticilerimizin ve Siyasilerimizin izinde Bugün Dünleri arar olduğumuz Ülkemizde ‘ Yarınlarda da bu Günlerimizi arar olacağımız kesindir !! Not so FOR ever TRNC !
Tamer Karadeniz 4 Gün Önce
Gendilerinin yasadigi lux hayat, devlet ve millet kesesinden yaptiklari bos beles gezilerle turizmi yonetmeye calisan mankafalar; haftasonlari, resmi ve dini tatillerde, yani insanlarin gezecegi gunlerde, ve her firsatta, grevle mirevle, devlete bagli muze ve oren yerleri kapali oldugu surece, KKTC turizmde bir arpa boyu yol alamayacagini idrak etmekten yoksunlar.. Cunku muzede yegencigi calisir ve haftasonlari, resmi ve dini bayram tatillerinde, mangalcigini yapip, gonyakcigini icmek, o yegenciklerin de hakkidir... degil ama...?