Planlı bir gelecek planlanmalı

Plan herhangi bir işin geleceğine yönelik, uygulanabilir bir düşüncenin gerçekleştirilebilmesi için tasarlanan bir metottur. Yapılacak işlerin tespiti, sıralaması, öncelikleri, dikkat edilecek risk noktalarının yazılı şekle sokulmuş halidir. 
Coğrafyamızda toplumumuzu ileriye taşıyacak bir master planının olmadığı hepimizin bildiği bir gerçek. Bunun son örneğini üzerinde üç yıldır çalışılarak hazırlanan Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planında da gördük. Geçtiğimiz yılsonunda gerçekleştirilen birleşik kurul toplantısı sonunda oy birliğiyle onaylanan master imar planı resim gazetede yayınlanmayarak yürürlüğe konulmayacağı Başkan tarafından açıklanınca olay bambaşka bir boyut almış oldu.
Her ne kadar imar planını konu etsem de aslında, toplumsal yaşantımızın tüm alanlarında herhangi bir planımız olmadığı gerçeğinden hareketle, elimizde ne olmadığını bilip kabul edersek ne olması gerektiği konusunu daha çabuk kavrayacağımız gerçekliğini anlatmak istiyorum. Oluşturacağımız plan dâhilinde toplumsal yaşantımıza yön vermek, bizim elimizde ve irademizdedir. Toplum olarak her konuda önceliklerimizi tespit edip planlı yaşamak, yaşam kalitemizi artırmakla birlikte, bir sonraki adımımızı da daha net bir şekilde atmamıza zemin hazırlayacaktır. 
Toplum olarak planlı yaşamak öncelikle ortak bir yaşama inanmakla başlar. Toplumda planlama ihtiyacı ve inancı ancak bu değerlerle doğar ve gelişir. Planlı bir hayat tarzını gerekli kılan bazı temel değerlere göz önünde tutulmalıdır:
Planlamak öncelikle hedef belirlemek demektir. Önceden ne yapacağımızı ve nereye varılabileceğini bilmeliyiz ki yaptıklarımızda başarımız ölçüle bilinsin. 
Planlı yaşamanın bir diğer önemli boyutu zamanın değerinin fark edilmesidir. Zaman, bütün değerleri kapsayan kuşatıcı bir unsurdur. Dolayısıyla zaman kavramını benimseyip özümseyen kültür ve medeniyetler gelişebilmekte ve ilerleyebilmektedirler.
Planlamak, değiştirmek demektir. Doğal olarak planlamanın önemli bir boyutu da değişimdir. Planlama süreci sonunda neyi değiştirdiğimizi ve ne kadar değişim yapabildiğimizi değerlendirmek olduğumuz noktayı görebilmek demektir.
Bütün bunların sonunda sanırım şu noktada hemfikir olabiliriz! Planlı yaşamak her medeni toplumun hayat tarzıdır. Toplumsal yaşantımızı bir plan dâhilinde düzenlemek öncelikle sorumluluk almak ve gelecek nesillere hesap vererek yaşamayı seçmektir. Sürekli gelişme ve ilerlemenin yolu planlamaksa, planlamada başarılı olmanın yolu da inanmaya ve planlarımıza sadık kalmaya bağlıdır. Unutmayalım bir plandan yoksunsak, başkalarının planlarının bir parçası oluruz. Kısacası ya planladığımız geleceği yaşayacağız, ya da bize sunulanı.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar