Yunanistan Savunma Bakanı, Yıl Başı öncesi Kıbrıs’ta görev yapan Yunanistan askerlerine Yortu nedeni ile yaptığı ziyarette, “Kıbrıs Cumhuriyeti” - Yunanistan ilişkileri için şöyle bir ifade kullanmıştı.
“İki devlet, tek millet”.
Türkiye Cumhuriyeti- KKTC içinde bu, son zamanlarda dillendirilmesi azalmış olsa dahi kullanıldı.
Ancak, Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinde bu ifade aynı sıklıkla söylenmektedir.
Bunun Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinde anlamı çok daha etkilidir. Çünkü her iki devletin, uluslararası tanınmışlığı ve dünya devletler ailesi içinde de etkin varlığı var.
İşte bu nedenledir ki Yunanistan Savunma Bakanının bu ifadesi, daha etkilidir. Her iki devlette BM, AB ve tüm uluslararası kuruluşların üyesidir. Beğenin beğenmeyin, tüm alanlarda vardırlar. Askeri, siyasi, ekonomik, kültürel, sportif, yaşamın tüm alanlarında dünya ile ayrı ayrı ve ortak bağları vardır.
Bunu Güney, gasp edilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden yapmaktadır. Diğer şeyleri bir yere bıraktım. Yalnızca hidrokarbon meselesini güncelden ellersek, gördüğümüz çok açık.
“ Kıbrıs Cumhuriyeti” Yunanistan’ı; onun ekonomik olarak güçsüz olduğu zamanda Doğu Akdeniz’e, hidrokarbon konusunda siyaseten, ekonomik ve askeri açıdan, bu özelliği üzerinden taşıdı.
Sun Tzu…
Bu adımı ise askeri açıdan güçlü olan “Türk Tarafı” karşısında, M.Ö 500 yıllarında yaşamış olan ünlü Çinli Komutan ve Filozof Sun Tzu'nun mantığına dayandırdı.
Sun Tzu; “ Gerçek Zafer, Savaşmadan Kazanılan Zaferdir.”
Evet, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti Doğu Akdeniz’de, Savaşmadan askeri güç kullanmadan ciddi başarılar elde ettiler. Bunu da askeri gücünü caydırıcılık olarak gören “bize” karşı elde ettiler.
Savaşmadan, askeri hava atmadan, siyasi, diplomatik girişimlerle bunu sağladılar. Türkiye’nin bölge ülkeleriyle çelişkilerini de değerlendirerek bu sonucu elde ettiler. Sun Tzu bunu özellikle ele alır.
EXXON MOBİL ile Katar Petroleum'u ortaklaşa, sondaj işine sokmaları en somut örneğidir. Mısır, İsrail ile açık ittifak. Ama ABD, Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’la ortak ilişki kurdular.
Peki, Biz ve Sayın Özersay?
Son zamanlarda Güneyin bağnaz ve Federal çözümü tıkamak isteyen politikaları nedeni ile haklı tepki içindeyiz. Ancak bunun için tutulan yol yanlış. Çünkü Federal Çözümü sorgulayan taraf oluyoruz.
Dışişleri Bakanı Sayın Özersay, son yaptığı olumlu dış temaslardan sonra AA'ya bir açıklama yaptı. Bu açıklamasında, Güneyin bağnaz liderliğini haklı olarak eleştiriyor.
Ancak ulaştığı bir sonuç, kanıma göre tartışmalı ciddi bir konudur. Sayın Özersay; ‘ Kıbrıs Rum Tarafı zenginliği ve yönetimi paylaşmak istemiyor. Bu nedenle paylaşmaya dayalı bir işbirliğini değil; insan kaçakçılığını, enerji, terörle mücadele, kara parayı kapsayan bir işbirliğini ele alalım. Bu zaman içinde daha geniş işbirliklerini getirir’ yönünde değerlendirme yaptı.
Bence bu yaklaşım “savaşmadan zafer kazanan“ güneyin bağnazlarını mutlu eder. Çünkü Yunanistan Savunma Bakanının ifade ettiği “İki devlet, bir millet“ olgusunu hayatın tüm alanlarında uluslararası siyasette devam ettirmelerine bu, ciddi zemin verir.
Çünkü güneyin bağnazlarının federal, siyasi eşitlik içinde yönetimi paylaşmak istememesinin arkasında yalnızca zenginliği paylaşmamak bencilliği yatmaz.
Esas, o zenginliğe giden yolda en önemli araç kıldıkları, 1964’te gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni federal temelde yeniden paylaşmamaktır amaçları.
Çünkü o zaman ne Yunancada ne de Türkçede, “İki devlet, bir millet” ifadesi geçmez. Federal Çözüm olursa o zaman, iki toplum ve Türkiye ile Yunanistan’ın ortak çıkarı ifadesi bunun yerine geçer. .
Ayrıca, Sayın Özersay'ın ortaya koyduğu işbirliği alanlarında ada insanın kendisi yok. İfade ettiği o alanlardaki işbirliğini ret ettiğim için değil. Ama insanımız, gerçekten yok.
Ekonomi, ulaştırma, havacılık, sağlık, eğitim, kültür, turizm, tarım, ticaret, sosyal, yani yaşamın tüm alanlarında işbirliği yok. O zaman soralım; insan kaçakçılığı, kara para aklama, terörle mücadele konularında KKTC'nin araçları ne olacak? Türkiye üstünden mi bu olacak? O zaman Yunanistan Savunma Bakanının, “İki devlet, bir millet “ sözüne bir mıh da biz çakmış oluruz.
Bu nedenle gasp edilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki ortaklık haklarımız değildir yalnız dayanmamız gereken. Bu yapıyı, iki toplumun siyasi eşitlik içindeki ortaklıkla, Federal Kıbrıs’a döndürüp; Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’ın bölge ve dünya siyasetinde daha büyük işbirliği ve ortaklığını sağlamaktır.
Bu yüzden güneyin tutumuna bakarak federasyondan kaçmak değil, onların neden kaçmak istediklerini iyice değerlendirip, onlara esası benimsetmek gerekir.
Sun Tze'u hatırlamak ve eserlerini okumak lazımdır.”Gerçek Zafer, Savaşmadan Kazanılan Zaferdir”...
Özersay, Yunanistan Savunma Bakanı, Çinli Sun Tzu
Paylaş
Türkay Ilıcak 6 Yıl Önce
Güzel bir yazı