Diyalog Gazetesi
2025-03-18 10:32:29

Karma oy kaldırılırsa ne olacak

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 18 Mart 2025, 10:32

KKTC’nin Maliye Bakanı kamu çalışanlarının maaşlarını ödemekte zorlanıyor…

Bütçe açığı 10 milyara dayandı…

Sağlık Bakanlığı doktor ve hemşire açığını gidermek için personel alımı yapamıyor…

Kısaca sorunlar gittikçe artıyor…

Bunları günlük yaşantımızda görebiliyoruz…

Peki bu sorunlar ne zaman ve nasıl çözülecek?..

Küçük ülkemizde siyasi istikrarsızlıkların bir sonucu olarak kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratılmadığı için sorunları çözmek elbette kolay olmayacak…

Sistem değişikliğine gidilmemesi halinde bundan sonraki sürecin daha da kötü olacağını hemen herkes biliyor…

Ne var ki; sistem değişikliğinden söz edildiği zaman mevcut siyasi kadro buna yanaşmıyor…

Şimdi karma oyun kaldırılması tartışılıyor…

İlgili komitenin bu hafta içinde bir karar vermesi ve önerisinin genel kurula sunulması bekleniyor…

Bu değişikliğin ardından erken seçim tartışmalarının alevleneceğini söyleyebiliriz…

Ekim’de Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak, gelecek yılın Ocak veya Şubat ayı için de erken genel seçimlerin yapılacağı belirtiliyor…

Erken genel seçim yapıldığı zaman ülkede önemli değişimlerin olabileceğini söylemek kolay değildir…

Mevcut sistemle her yıl seçim yapsanız da birçok şeyi değiştiremez, küçük ülkemizi düzlüğe çıkaramaz, insanımızı mutlu edemezsiniz…

Türkiye size daha fazla para gönderse de sorunları çözemezsiniz…

Daha çok para gelirse daha fazla istihdam yapılacak…

Çünkü; burada seçim kazanma taktiklerinin başında istihdamlar geliyor…

Üstelik bu istihdamlar ‘ihtiyaçlı alanlara’ yapılmıyor…

Mesela; polis, hemşire ve doktor alınmıyor…

Genellikle bakanlıklara, Elektrik Kurumu ve devletin kontrolündeki diğer kurumlara istihdam yapılıyor…

Böylece devletin sırtındaki kambur daha da büyüyor…

Değişim nasıl olmalı?..

Halbuki; bazı kararlı adımların atılması durumunda bu ülke çok iyi yerlere taşınabilir ve herkesin mutlu olacağı bir düzen yaratılabilirdi…

İşte bunun için yapılması gereken ilk iş siyasi istikrarı sağlayacak bir seçim sistemine geçmektir…

Bazıları ‘Başkanlık Sistemi’ni ‘diktatörlük’ olarak gösterebilir ve halka ‘öcü korkusu’ verebilir…

Ne var ki; aynı adayı paylaştığımız Rumlarda Başkanlık Sistemi vardır…

Anayasa ve yasalar Başkan seçilen kişinin ‘diktatör gibi’ davranmasını engelliyor…

Başkan’ın ‘Başsavcı karşısında’ veya Meclis’in oluşturduğu ‘Araştırma Komiteleri’ karşısında hesap verme zorunluğu vardır…

Bakanların tümü parlamento dışı teknokratlardan oluştuğu için, icraatlarda bir sonraki seçimin hesapları yapılmıyor...

Peki biz ne istiyoruz?..

Ama Rumlardaki sistemi de beğenmeyenler var…

Peki nasıl bir yönetim şekli istiyoruz?..

Şimdiki gibi parlamenter sistem mi?..

Öyleyse küçücük bir ülkeyi 6 seçim bölgesine ayırmayın…

‘Tek bölge’ sistemini getirin…

Ayrıca milletvekillerinin bakan olmasını engelleyecek hükümler koyun…

Ama onu da yapamıyorsunuz…

Çünkü milletvekilliğine aday olan herkesin aklında mutlaka bakanlık vardır…

Seçimi kazandıktan sonra partisinin iktidara gelmesi halinde, aracılarla bakanlık girişimi yapacak; olmaması halinde istifa tehditleri yağdıracak…

Sonra koalisyonlardan çekilme adımları atılacak…

Bunun sonucunda 20 yılda bu ülke 11 tane Başbakan görecek…

Böylesi bir sistemle bu ülke düzlüğe çıkabilir mi?..

Yanıtını siz verin… 

Yorumlar (3)

Tamer Karadeniz 4 Gün Önce

Hastanelerdeki hekim kadroları tamamlanmadan, doktorlar milletvekili olmamalıdır..

Hasan Nuri 4 Gün Önce

KKTCde Karma Olan veya Olmayan Oyu bir tarafa bırakıp Cenevreden Dünyanın Kabul Etmediği egemen ayrı KKTCumhuriyeti Sonrası Çözümsüzlük ile ne olacağımıza bakalım ! Sayın Akar 74 Sorası 200 bin Rumdan kalan muazzam zenginlikler ile Yönetemediğimiz KKTCde Üretimi, Turizmi , İhracatı ve Ekonomiyi yerle bir ettik var olanı yok ettiğimiz KKTCde her geçen yıl Fakirleşip Yoksullaştık ! Çözümsüzlük ile KKTCde başımıza gelmeyen kalmadı Dünyadan dışlandık ve Dünyaya Direk Ulaşım da dahil Dünyanın Ambargo Koyduğu bir Ülke olduk ! Bugün gerçekten Pahalılıktan Yatırımsızlıktan Dökülen Çevresi Yolları ve Olmayan Altyapısı ile KKTCnin Geleceğinin ne olacağını Sormaya gerek mi var yani ? Güney Kıbrıs’a gelince ise ‘ 74 Sonrası 200 bin Rum göçmenin Sıfırdan başladığı Ülke bugün muazzam Üretimi İhracatı ve Ekonomisi ile yılda 4 Milyon TURİST ağırlayan ülke Olmuştur ! İyi yönetim ve Siyaseti ile Tüm Dünya ile birleşmiş Güney Kıbrıs Bugün Yatırımcının ve Dev Şirketlerin odak noktası olmuştur ‘ Evet Rumlar’ın Terk etmek zorunda Kaldığı Maraş bugün Yılanlara terk edilmiş olabilir ! Bizler Dünyanın Tepkisinden başka Terk edilmiş Maraş’ı Açabilip de Singapur mu yapabildik acaba ? Gerçekleri görmeliyiz Çözümsüzlük KKTC için Çözümdür diyenlerimiz bilmelidir ki Ne Maraş’ı ve Ne de Altımızdaki Toprağı KKTC yapabildik ! Bugün Ticaratin Güney Kıbrıs’a kaydığı Ülkemizde Kendi Kendimize soracağımız soru Karma Oy değil de Neden Bu Hale geldik Sorusunu sormamız değilmidir yani ! Mevcut düzen ve Halimiz ile Yönetemediğimiz KKTCde Allah Sonumuzu Hayır Eylesin !

Öz 4 Gün Önce

Başkanlık sistemine geçelim, tek bölge seçim sistemi getirelim.Bakanlar teknokrat olsun falan filan. İyi peki halkın karşı çıktığı külliye inşaatı durur mu? KKTC de yığma nüfus düzelir mi? Okullarda gece bone badana tüzüğü çıkmaz mı? Orda ne olacaksa burda da olacak lafı geçerliliğini yitirir mi? 108 sivil toplum kuruluşunun Cenevre toplantılarında barışa verdikleri destek dikkate alınır mı? Bütün soruların cevabı olumsuz. Sorun demokrasiyi, yani halkın söz sahibi olmasını kısıtlayıp, yönetenlerin etkisini artırmak değil. Burası bir alt entide. Siyasi irade bu entitenin bağlı olduğu gücün yönlendirmesine bağlı. Bu durumda bütçenin, maaş ödemelerinin, personel yönetiminin, ihalelerin, devlet borcunun hiç önemi yok. Entiteyi yönlendiren güç başbakanı da atar, bütçeyi de yapar, ona göre para da verir. Bu hangi yönetim gelirse gelsin değişmez. Alt entidede uluslararası hukuk geçmeyince, partizanlık, ganimetçilik, fırsatçılık, sahtekarlık hayatın doğal akışı içerisindedir.Yöneticileri, bu durumdan çıkar sağlayanlar uluslararası hukuk içine girilmesini istemezler.Yönleri çözümsüzlük olur. Bu ülkenin uluslararası hukuk içinde olması eksikliği var.Bu da çözümle olur. Tek seçim bölgesi, karma oyun kaldırılması gibi demokrasiyi kısıtlayan tasarılar yerine, hedefin, yerelin güçlendirilip merkezin zayıflatılması olmalıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.