Diyalog Gazetesi
2025-01-23 10:28:44

Her yer sarılmadı

Ferdi Sabit SOYER

23 Ocak 2025, 10:28

İki Toplum liderinin, yeni geçiş noktaları açılması ile ilgili olarak görüşme yapması gerçekleşti. Bu konuyu karşılıklı olarak belli bir süre daha “askıya” almak için iki lider, görüşmeye karşılık bir süre isteyen öneriler sundu. Amaç belli. Yakın bir zamanda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres‘le gerçekleşecek görüşme öncesi BM indinde, ayrı ayrı olumlu bir görünüm sergilemek.
Bunun akabinde, KKTC Meclisi toplanamadı. “Milliyetçi çoğunluğun” zerre sorumluluk duygusu yok. Meclise katılmayan, YDP Genel Başkanı Sayın Arıklı’nın açıkladığı gerekçe ise şu; Sayın Arıklı, “Nisap problemini bize söyleselerdi, bu parti toplantısını ertelerdik” dedi. Meclis’in toplantı saatine parti toplantısı koymak ve bu konuda dahi temas olmadığı itirafı vahimdir. Ertelenen Meclis toplantısında konuşan, bağımsız milletvekili Sayın Ayşegül Baybars; Meclis’te konuşulan konularla ilgili olarak cevap vermek zorunda olan Bakanların, Meclis’te bulunmamasına yönelik eleştiri yaptı. Buna Koalisyonun büyük ortağı UBP’li Ekonomi Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu’nun cevabı çok ilginçti. “Meclis’teki geleneklerin hangisi tamam gider ki buda olsun” dedi. Memleketi Yasa Gücünde Kararnamelerle yönetmeye çalışan CB ve Hükümet var. Bu yüzden, demokratik gelenekler yıkıldıkça; gelişen vahşi kapitalizm, vurgun, yolsuzluk oldu. Kuralsızlık her alana yansıdı.
Bu, Kıbrıs sorunu ile de ilgilidir. Bakın Kıbrıs’ın, Orta Doğu ve Filistin’deki gelişmelerle, tüm tarihsel süreçte bağı var. 1963- 64 Toplumlararası çatışmalar ve Erenköy savaşı. 1964 Arap - İsrail Savaşı. 1967 Geçitkale, Boğaziçi savaşları… 1967 Arap İsrail savaşı. 1973 Arap - İsrail Savaşı; 1974, 15 Temmuz faşist darbesi ve 20 Temmuz 1974, Garantör Türkiye’nin yaptığı askeri müdahale. Bunlar yalnız savaşlarla mı ilgilidir? Şimdi Gazze’de ateşkes antlaşması ile eş zamanlı; yeni geçiş noktalarının açılması ile ilgili bir süreç başladı. Arkasından, BM Genel Sekreterinin nezaretinde, iki toplum liderinin zirvesi gelişecek. Bunlar ABD’de iş başına gelen Başkan Sayın Tramp’ın, yeni bir yaklaşım getirme devinimi içinde başlıyor. Kısacası demokratik gelenekleri yok saydığınızda, sizi ekonominin görünmeye güçleri alır ve sürükler. Dış politikada ise dünyanın büyük güçleri sürükler. Yani erkte kalmak için, toplumu baskı veya ayak oyunlarıyla ya da popülizmle demokratik özne olmaktan çıkartırsanız; enflasyon sizi ezdiği gibi, ulusal ve toplumsal sorunlarda da etkin olamazsınız. Şimdi iki toplumun liderleri, Sayın Tatar ve Sayın Hristodulidis, iş başına gelirken, toplumlarına ifade ettikleri popülist milliyetçi söylemlerin tersine; ağırlıkla dış dinamiklerinin etkisi ile buluşacaklar. İşte bu noktada iş, iki toplumun sağ duyulu kamu oylarına düşüyor. Kıbrıs’ta barış ve çözüm için inisiyatif geliştirmek gerekir. Yani iç siyasette, demokratik kuralları popülizmle çiğnemek; yalnız ekonomik, sosyal yaşamı alt üst etmez. Aynı zamanda Kıbrıs sorunu gibi önemli bir konuda toplumun özne olma halini de sarsar.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.