İdari coğrafya, coğrafi bilimler içerisinde yer alan coğrafyanın bir dalıdır. İdari coğrafya kısaca ülke arazi yönetiminin mekanla ilişkisini ele almaktadır. İdari coğrafya, devletin yapısı oluşturan idari düzenlemelerde, doğal coğrafya koşullarına ve sosyo-ekonomik yapıya uygun olup olmadığı ile ilgilenmektedir.
Vatandaşın gündeminde hayat pahalılığı yer alırken, yaklaşan yerel seçimler nedeniyle meclisin gündemini yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılması oluşturmaktadır. Zaman içinde 28’e ulaşan belediye sayımızın 13’e düşürülmesi ile ilgili kanun tasarısı halkın bilgisine sunuldu.
Hazırlanan kanun tasarısının gerekçesi, içi boş yuvarlak cümlelerle geçiştirilmiştir. Resmi Gazete’de yayımlanan Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın genel gerekçesi, “Belediyelerin geliştirilmesi, daha özerk ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturulması ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda çalışmalarına yardımcı olmak” olarak açıklandı.
Belediye sayısının niye 28 olduğu, belediyelerin niye günümüz koşullarına uygun geliştirilmediği, niye denetlenmediği, niye hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda belediyelerin sorgulanmadığını soran yok! Elbette bu sorgulamayı yapmak öncelikle ana muhalefete düşmektedir ancak muhalefet her zaman iktidarın eylemlerine karşı çıkma refleksi üzerinden siyaset yürüttüğünden böyle bir sorgulamayı yapmasını beklememekteyiz.
Son yıllar içerisinde belediyelerin ihtiyaçları gelişen nüfusları ile birlikte sürekli olarak artmıştır. Bunun yanı sıra, kaynakların verimli kullanılamaması belediyelerin yapılarını olumsuz etkilemiş ve belediyelerin borç yükleri hızla artmıştır. Geldiğimiz noktada, belediyelerin mali yapısında kalıcı bir iyileşme sağlanamaması ve artan borç yükünün yine borçlanılarak finanse edilmesi, belediyelerin mali yapısındaki sorunu daha da ağırlaştırmıştır. Ayrıca bu durumu önleyecek ve mali yapıda disiplini sağlayacak tedbirler de alınmamıştır. Belediye yapılarındaki bozulmanın diğer bir nedeni de belediyelerin az nüfuslu olmalarıdır. Çok sayıda küçük nüfuslu belediyenin varlığı, belediye sisteminin yüksek maliyetlerle çalışmasına ve kısıtlı kaynakların kötü kullanımına neden olmuştur.
Hazırlanan Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nda kapatılacak olan 15 belediyenin hangi kriterlere göre kapatılacağı ve 13 belediyenin hangi kriterlere göre yapılandırılacağı açıklanmamıştır. 28 belediyenin geçmişten günümüze mali yapısı incelenmiş midir? Belediyelerin nüfus yapılarına ve gelişmişlik durumlarına göre sınıflandırılıp, mali yapıları üzerindeki etkisi ortaya konulmuş mudur? Belediyelerin borçlanmalarına neden olan faktörler araştırılmış mıdır? Bunları bilemiyoruz. Dahası oluşturulacak 13 belediye için yeni bir planlama yapılırken coğrafi konum özellikleri, fiziksel özellikler, toprak özellikleri, akarsuların ve göllerin varlığı ve nüfus yoğunluğu ölçütleri dikkate alındı mı?
Belediyeler yeniden düzenlenirken mali ve coğrafi sorgulamalar yapılmaksızın yeni bir model oluşturulması, işlevsiz ve zaten kıt olan kaynakların gereksiz yere harcanmasına zemin hazırlayacaktır. Yaklaşan belediye seçimlerine yetişmek amacı ile alelacele hazırlanan Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın coğrafi unsurlar dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi, toplumun sosyo-ekonomik yaşantısına katkı koyacağı bilimsel bir gerçekliktir.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
Coğrafya göz ardı edilmemelidir
Paylaş