Diyalog Gazetesi
2025-04-27 00:37:37

Bizim çocuklarımız ülkesini ne kadar tanıyor?

Cemre AKAR

27 Nisan 2025, 00:37

Gelin, bir kenara bırakalım "Kıbrıslı mı, Kıbrıslı Türk mü, Türk mü?" tartışmalarını... Hatta son zamanlarda sıkça duyduğumuz “dünyalı” tanımını bile. Çünkü asıl meselemiz bu değil. Asıl soru şu: Bizim çocuklarımız yaşadıkları yeri ne kadar tanıyor?
Kimlik tartışmalarına geçmeden önce, bu topraklarda yaşayan çocuklarımızın kendi ülkelerine, coğrafyalarına, tarih ve kültürlerine ne kadar hakim olduğunu sorgulamamız gerekiyor. Yaşadığı adanın köylerini biliyor mu? Dağlarında ne yetişir? Hangi ağaçlar, hangi çiçekler var? Bu ülkenin doğası, iklimi, üretimi hakkında bir fikri var mı? Kıbrıs'ın sadece geçmişini değil, bugününü ne kadar tanıyor?
Ne yazık ki gerçek şu: Çocuklarımız ne kendi coğrafyasını, ne yakın çevresini, ne de dünyayı yeterince tanıyor. Ve daha da üzücü olan, bu eksikliğin çoğu zaman önemsiz bir ayrıntıymış gibi değerlendirilmesi.
Peki soralım kendimize… Öğretmenleri eleştiriyoruz: “Bir yıl geçti, sınıfa bir kere bile harita getirmeden nasıl coğrafya dersi verilir?” diyoruz. Haklıyız belki ama peki biz ebeveynler ne kadar sorumluluk alıyoruz? Kaçımız çocuğumuza hediye olarak bir Kıbrıs haritası aldık? Kaçımız dünya haritası puzzle’ı alıp birlikte parça parça kıtaları, ülkeleri yerleştirdik?
Çünkü öğrenme, merakla ve anlamlandırmayla başlar. Almanya’nın yerini bilmeyen, Kızıldeniz’in nereden geçtiğini öğrenmeyen, Fas’ın coğrafi önemini kavrayamayan, ve en önemlisi Kıbrıs’ın Akdeniz’deki stratejik yerini idrak edemeyen bir genç, nasıl bilinçli birey olabilir?


Özellikle bizim toplumumuzda, yıllardır süren kimlik karmaşasının ve uluslararası tanınmamışlığın getirdiği öz sıkıntılar varken; gençlerimizin özgüvenli bireyler haline gelebilmesi için önce ülkelerini tanımaları, coğrafyalarını bilmeleri, aidiyet hissetmeleri gerekir. Çünkü insan, bildiğini sever. Tanıdığına sahip çıkar.
Bir çocuğun ülkesini sevmesi, oraya aidiyet duyması, sadece pasaportundaki isimle olmaz. Bu; doğduğu yeri bilmekle, o topraklara dokunmakla, haritaları tanımakla, coğrafyasını özümsemekle başlar.
Çünkü tanımadan sevemez, sevilmeyeni koruyamazsın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.