Diyalog Gazetesi
2024-10-17 09:40:14

9 Akdenizli AB üyesi

Ferdi Sabit SOYER

17 Ekim 2024, 09:40

Bilinçli olarak yaratılan, Meclis Başkanlığı sözde krizi ile deve kuşu gibi başımızı kuma soktuk. Bu halde iken Güney’de Baf’ta; AB üyesi, 9 Akdeniz ülkesinin zirvesi gerçekleşti. Zirvenin sonuç bildirgesinde, Akdenizli 9 ülke; Kıbrıs sorununa, BM Parametreleri temelinde İki Bölgeli, İki Toplumlu, Siyasi Eşitlikteki Federal temeli, sorunun çözümü olarak gördüğünü deklere etti. Ancak iki vurgu daha var. 
Biri, Akdeniz’in Güvenliği, enerji ve ekonomik etkisi için Türkiye ile işbirliği ve ortak diyalogun önemine dair ifadelerdir. Hali ile bunu; Türkiye, Yunanistan ve Mısır arasında adım adım gelişen yumuşama süreçlerinden soyutlayamayız. Zaten Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın; Yunanistan Başbakanı Sayın Mitçotakis’in sözlerinden hareketle; 12 Ekim tarihinde Türkiye - Yunanistan arasında diyaloğun önemine vurgu yaparak; ciddi gerilimlere neden olan, “deniz ve hava sahası yetki alanlarının, uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz” açıklaması ile konu; “ zeytinli bittanın“ zeytini gibi bütünleşir. Dolayısı ile AB üyesi 9 ülkenin ortak açıklamasında yer alan ifade; Türkiye - Yunanistan ve Türkiye - Mısır arasında adım adım gelişme eğilimi içinde oluşan yumuşama süreçlerinden soyutlanamaz.
Bu süreçlerin içinde Kıbrıs Türk Toplumu ne haldedir? Evet, Türkiyesiz; bu sorunu aşamayacaklarını gördüler. Peki, bunu çözerken, Kıbrıs Türk Toplumunu da bir değer olarak ele alma noktasında mıdırlar? Hayır. Ama ben onlardan evvel kendimize kızarım. Çünkü bir değer olarak alınma istemi; “ bende bir özneyim” iddiasına önce kendinizin sahip olması ile temellenir. Ama 6- 7 yıldır, “iğne ile kuyu kazarak elde ettiğimiz “ sorunun çözümündeki öznelerden biri olma durumunu, kendi elimizle körelttik.
AB’nin, 9 Akdenizli ülkesinin ortak bildirisinde yer alan, diğer çok önemli mesajda günümüzle doğrudan ilgilidir. Ortak açıklamada, “ AB üyesi ülkelerin egemenlikleri ve toprak bütünlüğü” ilkesine, alışılmışın dışında ciddi bir vurgu yapıldı. “ Kıbrıs Cumhuriyetinin” AB üyesi olması ve günümüzün siyasi yaşamında; “ iki devletli “ tezi, BM Parametrelerini ret ederek gündeme koyanlar, bunu dikkatle yeniden değerlendirmelidir. Çünkü günümüzde egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkesi, yalnız Akdenizli 9 ülkenin değil; Orta Doğu’da yaşayan her halkın ve devletin de hassas olduğu tezdir.
Üstelik burada dikkat edilmesi gereken esas nokta, Kıbrıs Türk Toplumunu adanın öznesi ve Türkiye’yi de adanın geleceği için karar alma süreçlerinde etkin kılan ve uluslararası kabul gören temelin; 1960 Antlaşmaları olduğudur. Bunun üzerine dayanan da Garanti Antlaşmasıdır. Buna göre de Türkiye; Adanın Toprak Bütünlüğünün Garantörüdür. Şimdi güya, BM Parametrelerini ret eden bu “yeni” tez ile biz kendimizi uluslararası bu anlaşmanın dışına, kendi elimizle itiyoruz. Bu tutumla da Kıbrıs Türk Toplumu ile Türkiye’nin, yıllarca iğne ile kuyu kazarak elde ettiği bu değerleri, koruyup geliştiremeyiz. İşte biz, Meclis Başkanlığı rezaleti ile boğuşurken böyle gelişmeler oluyor. 9 AB üyesi Akdenizli ülke, zirvede olumlu gelişmeleri daha da ilerletecek mesajları ve bize de, Adanın Toprak Bütünlüğüne dönük çare arayışını unutmamız gerektiği mesajını verdi.

Yorumlar (1)

Tamer Karadeniz 2 Gün Önce

Bu 9 AB ulkesi hangi ulkelerdir?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.