Yüz güne ne sığmadı?
Tatar hükümeti de geleneğe uydu ve iktidardaki yüz günün icraatlarını bir basın toplantısında anlattı.
Sunum mükemmeldi diyebilirim de vatandaş sıralanan icraatların ne kadarından memnun kaldı?
Vatandaş beklentilerinin ne kadarının cevabını aldı? 
Hükümet değişikliğinden ne umdu, ne buldu?
Kulağa hoş gelen hatta aralarında olması, yapılması kaçınılmaz olan icraat yok muydu, vardı ama bir yıl kadar önce dövizin patlamasıyla tavan yapan fiyatlarda, yaşamı çekilmez hale getiren pahalılıkta bir gerilemeyi bekledi vatandaş ama beklentilerine cevap bulmadı! 
Vatandaşın yaşamına olumsuz etkileri olan elektrik faturalarında gerileme sağlandı mı, yoksa yeni zamlar kapıda mı? 
Aksine, iş başına gelir gelmez hükümet Elektrik Kurumu’nun yeni yönetiminin aldığı kararı ötelemese, elektriğe yeni bir zam daha yapılıyordu.
Dövizin yükselişi ile getirilen elektrik zamlarının dövizin inişe geçişiyle normal seviyelere çekilmesini sağlayabildi mi?
İnsan yaşamının kalitesini etkileyen üçlü tarife kaldırılıyor mu?
Normal şartlarda kalitesi düşük, çürük, çarık ancak hayvan yemi olarak kullanılan domatesin vatandaşa 5-6 TL den satılmasını, patates, soğan gibi en temel ihtiyaç maddelerine getirilen zamları geriye çekebildik mi?
Hiç biri yapılmadı! Aksine piyasalardaki başıboşluk, keyfilik devam etti, gitti!
Vatandaş akıcı dillerle anlatılan, belki aralarında olması gerekenlere rağmen sonuçlarına içinde bulunduğumuz zaman dilimi içinde ulaşılamayan masallar istemiyor. 
Elle tutulur, gözle görülür sonuçlar bekliyor!
Ülkede kamyonlar dolusu tarihi geçmiş ilaçların hesabı sorulamıyorsa, buna karşın hastanelerde kemoterapi tedavisi gören hastalara ilaç tedariki yapılamıyorsa, ilaç sıkıntısı had safhalara vardırılmışsa, devlet hastanelerinde ticarethaneleri anımsatırcasına hastaların baş ucunda Akbaba görüntüsündeki bakıcı rezaletinin önü alınamıyorsa siz neyin başarısından söz ediyorsunuz?
Vatandaş sizden elle tutulur, gözle görülür gelişmeler bekliyor. Bu sağlanamıyorsa, vatandaşın acil beklentileri yüz güne sığdırılmamışsa, arkadaşlar, keşke bu basın toplantısını sonralara erteleseydiniz!
Türkiye hükümeti ile raflardaki protokolün imzalanacağı yeni bir şey değildi, biliniyor ve bekleniyordu! 
Aksine ortada konuşulan rakamlarla KKTC ekonomisinin düzlüğe çıkabileceğini beklemek hayalden de öte bir şey!  Piyasalara aktarılacak sıcak para devede kulak. Türkiye versin biz harcayalım devrinin kapandığını gösteren bir tablo sezinliyorum.
Öyleyse yapılabilecek en uygun hamle kestirme yoldan vergi dilimlerine dokunmak! 
Devlette 15- 20 hatta 25 bin maaş çeken evler var. “Asgari ücret muafiyeti her evden bir kişiyi kapsar” uygulaması neden işletilmiyor? 
Özelde, bir eli yağda, bir eli balda olanın ödediği vergi, asgari ücretin hemen üzerinde maaş çekenler kadar!
Böyle bir ekonomik düzende doğacak bebek ya ölü, ya da prematüre çıkar!