banner564

Yüreğine taş basan analar gibi

Kıbrıslılar duygusal insanlardır...

   Bazı öfke hallerinde “vururum, yakarım” gibi sözler söylense de genellikle affedicidirler...

   Yerden yere vurdukları insanları, bir bakarsınız ‘baş tacı’ ederler...

   Hele analar...

   Özellikle çok çocuklular...

   Kocası kafasına sopa ile vursa bile ‘yüreklerine taş bağlayıp’ çocukları için aynı evi paylaşmaya devam ederler...

   Bunun anlamı nedir?..

   Çocuk sevgisi ve onların geleceğinin, bir ana için her şeyden daha değerli olmasıdır...

   Kuşkusuz çoğu baba için de öyle...

 

Papazların önemi

 

   Rum Ortodoks Kilisesi’nin başı da her zaman bir ana, ya da baba gibidir...

   Rum halkına siyasette, ekonomide, eğitimde ve sosyal hayatta yol göstericidir...

   Güney Kıbrıs’taki kilisenin çok sayıda oteli, turizm arazisi vardır...

   Su, şarap ve Zivaniya işletmeciliğinde öncüdürler...

   Müslümanlarda alkolden söz edildiğinde ‘tövbe tövbe’ derler ya...

   Ortodoks Rumlarda kilise alkollü içki üretir...

   Kiliselerde zaman zaman insanlara şarap ikram edilir...

   Başpapaz, halkın yönlendiricisidir...

   Ve her zaman siyasette etkilidir...

  

  Neden U dönüşü yaptı

 

   Başpiskopos Hrisostomos, daha öncekiler gibi Kıbrıs sorununa her zaman müdahale etti...

   Annan Planı’nın referanduma sunulması döneminde “OHİ”nin başını çekti...

   Yalan yanlış bilgiler içeren ‘OHİ’ kitapçığınının finansmanını ve dağıtımını üstlendi...

   Annan Planı’nın kabul edilmesi halinde Kıbrıslı Rumların kazançlı değil, zararlı çıkacaklarını, Kıbrıslı Türklere maaş ödemek zorunda kalacaklarını söyledi...

   Ve bu kampanya etkili oldu...

   Ne var ki aynı Başpiskoğpos, son iki ay içinde müthiş bir değişim göstermeye başladı...

   Neden?..

   Kendine yeni rol biçti de ondan...

   Kıbrıslı Türklerle paylaşımı kabullendiği için değil...

   Türkiye’yi adadan çıkarabilmenin tek yolunun çözüm olduğu konusunda inandırıldığı için...

   Çözüm olmaması halinde Kıbrıs Rum halkının çok uzun yıllar ekonomik kriz altında yaşayacağı ve güneydeki mülkleri de yabancılara satmak zorunda kalacaklarını kavradığı için...

   Halbuki; çözüm, hem Türkiye’den, hem de ekonomik sıkıntılardan kurtulmak için ‘tek’ seçenektir...

   Başpiskopos  bunu anladı...

   Ve içi kan ağlasa bile kuzeye geçerek, ilk defa bir Türk otelinde yemek yedi...

   Lefkoşa Merit Oteli’nin şeref salonunda ‘aile fotoğrafı’ çektirdi...

   Onun bu değişimini ‘Yüreğine taş basan Türk analarına’ benzetiyorum...

   Kendi halkı ve milleti için yapıyor bunları...

   O halde söylenecek tek söz var:

   Helal olsun papaza!..

  

YORUM EKLE

banner471

banner473