Türkiye; Rum saldırılarının başladığı 1964 yılından itibaren Kıbrıslı Türklere yardım yapmaya başladı...
Devlet organlarından silah zoruyla uzaklaştırılan memurlarımızın maaşlarını Türkiye gönderdi...
Yemek parası bulamayan insanlara Kızılay aracılığıyla yiyecek yardımı yaptı...
Faşist Cunta’nın 15 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği darbe sonrasında ise askerlerini göndermek suretiyle burada toplu katliamları ve Ada’nın Yunanistan’a ilhakını önlemiş oldu...
Kıbrıslı Türkler olarak; 20 Temmuz 1974 sonrasında çok büyük olanaklara kavuştuk...
Buna karşın bu olanakları sağlam bir devlet oluşturmak için kullanamayıp, sürekli bütçe açığı veren bir kamu düzeni yarattık...
Türkiye; bu şartlar altında bizlere maddi yardımda bulunmaya devam etti...
Özellikle de altyapı sorunlarının çözümü için çok büyük paralar harcadı...
“Yeter ki siz proje üretin, biz finansal olarak destekleyelim” dendi...
Ne var ki; hükümetlerin ve buna bağlı olarak bakanlarla, üst kademe yöneticilerinin sürekli değişmesi nedeniyle parası hazır birçok proje hayata geçirilemedi...
Türkiye geçtiğimiz yıl içinde KKTC’ye bir milyar 496 milyon liralık bütçe ayırdı...
Ama bu paranın sadece 820 milyon lirası kullanıldı...
Bu ne anlama geliyor?..
Önüne konan nimeti, elinin tersiyle itmek...
Sonra da “battık, bittik” edebiyatına sarılmak...
Bazı kesimlerin Türkiye’ye saldırmasına fırsat yaratmak...
Yazık ve günah değil mi?..
Takipçisi olacağız
Diyalog’un bugünkü manşetinde okuyacağınız haber sizleri şaşırtmasın...
“Bu kadarı da olmaz” demeyin...
Bu ülkede her şey oluyor...
Yıllar öncesinden Girne ile Alsancak arasında çift şerit yol yapımına başlandı...
Bir noktaya gelindiğinde yol tek şeride düştü...
Ama diğer yandan bu bölgede turistik yatırımlar 3’e, 4’e katlandı...
Yazlık ev sahiplerinin sayısında çok büyük artışlar yaşandı...
Bundan 10 yıl önce Alsancak’ın nüfusu 7 bin civarında iken, şimdilerde Lapta ile birlikte 25 binin üzerine çıktı...
Bu bölgede çok sayıda otel, tesis, lokanta ve market var...
Nüfusun artması nedeniyle yolu kullanan araç sayısı çok arttı...
Buna karşın çift şerit yol tamamlanmadı...
Gelmiş, geçmiş hükümetler yapılan uyarıları dikkate almadı...
Türkiye 8 yıl öncesinden bu yol için 8 milyonluk bir bütçe ayırdı...
KKTC’yi yönetenler bunu da ellerinin tersiyle itmeyi tercih etti...
Kendi insanına, kendi ülkesine bundan daha büyük bir kötülük yapılabilir mi?..
Belediye Başkanı Fırat Ataser, artık tahammül sınırlarının zorlandığını belirterek, ilgilileri uyarma ihtiyacı hissetti...
Çalışmaların kısa sürede başlamaması halinde yolu kapatacağını söyledi...
Kuşkusuz Ataser bu eylemi tek başına yapmayacak...
Tüm bölge sakinleri onunla birlikte olacak...
Öyleyse; bu insanları eyleme teşvik etmek yerine, hazırda bekleyen kaynağı kullanarak sorunu çözmek doğru olandır...
Yeni hükümetin bu konuda yapacaklarını gözetleyeceğiz...
Artık laf edebiyatı değil, hizmet bekliyoruz...
