banner564

Yeni bir konferansa giderken mülkiyet sorunu

  Barış Harekâtı’nın ikinci aşamasının tamamlanmasından hemen sonra dönemin Başsavcısı merhum Oktay Feridun ile dönemin Yüksek Mahkeme Başkanı merhum Necati Münir Ertegün’ün, Rum mülklerine ilişkin ‘Çok Gizli’ raporunu ilk defa 2005 yılında ortaya çıkarıp yayınlamıştık...   
   Bu raporda “Rum mülküne tapu vermeyin” uyarısı vardı…
   Buna karşın KKTC’nin gelmiş, geçmiş yönetimleri Rum mülklerini ‘sahipsiz bırakmamak’ için tapu yöntemini Türkiye’den de aldıkları onay ile yürürlüğe koydular...   
   Devletin bu tapulara garanti verdiğini duyurdular...   
   Türkiye’nin gelmiş, geçmiş hükümetleri de bu garantileri onayladı...   
   Hatta Eşdeğer mülklerin ‘ipotek olarak kabul edilmesi için’ bankalara talimat verdiler...   
   Öyleyse gelinen noktada, para verip Rum mülkü satın alanları kaderleriyle baş başa bırakacak bir yönteme başvurulmaması için ilgilileri uyarmak her şeyden önce bir insanlık görevidir...   
   İşte bu noktada barış şahinleri “Rum’un hakları ne olacak?” sorusunu gündeme getirebilirler...   
   Kimsenin Rum’un malını gasp etme niyeti yoktur...   
   Ben Limasol’daki mülkümden feragat ediyorsam, Yannagi de Girne’deki mülkünden feragat edecek...   
   Londra’daki mülkünü Polonyalıya satan İngiliz vatan haini mi oluyor?..   
   Baf’ta, Limasol ve Larnaka’da binlerce mülk yabancılara satılmıyor mu?..   
   Öyleyse Türk ve Rum mülklerinin takası neden kabul edilmesin?..   
   Bu konuda verilecek en ufak bir taviz, bilinsin ki asla affedilmeyecek...   
   Binlerce insanımızı bir anda açıkta bırakacak ve tüm yatırımlarını buharlaştıracak bir uygulamanın yürürlüğe girmesi halinde bu ülkede herkesin huzursuz olacağını her gün, her saat, her dakika konuşmalı ve doğruyu bulmalıyız...   
   Bizde Rum mülkü yok diye, başkalarının yanmasını uzaktan keyifle mi izleyeceğiz?..   
   Elbette ki hayır!.. 
   Kavgasız bir sonuca varmak için global takas tek çaredir...   

Gerekli önlemler alınmalıdır

   Mülkiyet konusunun takas ve tazminatlarla çözülmemesi halinde iki bölgelilik çok kısa sürede ortadan kalkacak...   
   İşte o zaman çanlar çalmaya başlar...   
  Kıbrıslı Türkler; yarım asır sonra kendilerini bir anda boşlukta bulur...   
   Böylesi bir gelişme sonrasında bırakın ‘ortak ticaret’ yapmayı veya AB üyesi olarak ‘zenginleşmeyi’, bir anda AB üyesi ülkeler arasında ‘en yoksul’ insanlar sınıfına gireriz...   
   Zaten iade edilecek bölgeler ve sınır düzenlemeleriyle 60 bin kadar insanımızın yeniden göçmen olacağını herkes biliyor…
   Bu yetmezmiş gibi bir de ‘Türk devletinde kalacak’ bölgelerde mülkiyet kavgası yaşanırsa, işte o zaman ciddi sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalırız…
   Hesaplar doğru yapılmalı ve doğru kararlar alınmalıdır…

YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet ilker
mehmet ilker - 4 yıl Önce

Benim savas sonrasi mulkumu yiyenlerin Allah belasini versin.

Xyz
Xyz - 4 yıl Önce

Rumun taaaa ......na

banner471

banner473