banner564

Yazın sefası ve belası

Yaz bütün güzelliği ve hıncı ile geldi. Temmuz-Ağustos ayları deyim yerine ise bu adada ve coğrafyada yakıp kavurur. 
Ancak çok ilginçtir, hava sıcaklığı arttıkça başka yerleri bilmem ama insanlar arasındaki gerilim de artar. Eşler,  çocuklar arası ilişkiler gergin olur. İnsanlar arasında yolda, işte, yaşamın çeşitli alanlarında da gerilim artar. Kavga dövüşler azar.
Yalnız insanlar arasında değil, ama siyasette de gerilimler yaz aylarında azar. Hatta bu adada savaşların pek çoğu yaz aylarında olur. 
Şimdi bu yaz, bu geleneğe bağlı olarak mı yaşanacak? 
Bakın olayları alt alta yazalım. S-400'lerin teslim tarihi 31 Temmuz. Bu nedenle ABD, Türkiye’ye dönük yaptırım tehdidi yapıyor. 
Ayrıca İran’a dönük ABD yaptırımlarında ciddi bir gelişme var. İran buna karşı cevaplar veriyor.
Özellikle ABD Başkanı Sayın Trump'ın ifadeleri ile Temmuz ve Ağustos aylarında gerilimin tırmanma ihtimali var. Savaş gelişir mi? İran Dışişleri Bakanı ile Sayın Ruhaniye dönük yaptırım kararı ABD'nin diplomatik alanı boşladığını gösteriyor.
Bunlar yaşanırken Yunanistan Başbakanı Sayın Çipras adaya geldi. O da yazın bu sert sıcaklığı içinde sert bir demeç verdi. “ Yunanistan, Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de yalnız değildir" dedi. Yani Mısır, İsrail ile gerçekleştirdiği bağlaşıklıkları ve ABD ile ilerlettiği ittifakı hatırlattı. Zaten AB üyesi. Böylece Türkiye’ye karşı kendine göre kararlı duruş ifade etti.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kararlı duruşu meydanda. Buna dönük siyasi ve askeri girişimler ise çok açık.
Bu arada Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin, Rus ordusuna savaşa hazır olma emri verdi. Rus ordusu büyük tatbikatlar yapacak. Doğu Avrupa ve Baltık'ta da gerilim dorukta.
NATO Genel Sekreteri, Füze antlaşmasından ABD'nin çekilmesi üzerine Rusya’nın bu alanda kendini serbest saymasına dönük açıklamasına ABD’nin tutumuna değinmeden sert cevap verdi. 
Ancak bunca gerilimin içinde tek bir şey yok. Diplomatik alan. Kıbrıs’ta Toplumlararası görüşmeler derin dondurucunun dibine atıldı. Kuzeyde ve Güneyde ayrı ayrı gerginlik üreten siyasi akılsızlıklar öne çıktı. Türkiye ve Yunanistan arasında sert açıklamaların yerini alacak diyalog ortamı gelişmiyor.
Bütün bu hay huyun içinde G-20 zirvesi olacak. Bütün bu sorunlar ve daha kapsamlıları, örneğin ABD-Çin Ticaret Savaşı gibi bu zirvede diyalog yolu ile çözüm imkânına doğru açılacak mı? 
Bu nedenle bu zirveye çok bel bağlamak istemem. Ama umudu kesmek ise doğru değildir. Çünkü bunca hay huyun içinde en yakın platform bu. 
Ancak bu yazın siyasi ilişkilerde çok sıcak olacağı açık. Yeter ki bu sıcaklık yangına dönüşmesin. Çünkü bir noktada çıkacak olan yangının nerede duracağı belli değildir. 
G-20 Zirvesinde çıkacak olan sonucun, yaz sıcakları içinde Lefkoşa gecelerinde esen ve içinize ferahlık getiren serin esinti gibi olmasını temenni ederim. Bu bir “fukara “ avuntusu gibi görülebilir. Ancak barış ve dostluktan daha yüce olan bir şey yoktur. Dünyanın ve bölgenin, ayni şekilde Doğu Akdeniz ve Ege Denizinde komşu olan Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan halklarının da bu en temel çıkarıdır.
Bu yazı kavgasız gürültüsüz ve çatışmasız atlatmak en büyük ihtiyaçtır.

YORUM EKLE

banner471

banner473