2014-2015 eğitim ve öğretim dönemi de geride kaldı. Okullar kapanıyor ve uzun bir yaz tatili başlıyor. Okula giden çocuklar karnelerini aldılar veya almak üzeredirler. Fakat her yıl ayni dönemde, ayni sıkıntılar çocuklarımıza tekrar tekrar yaşatılıyor. Parasız eğitim söylemleri yapılırken, okula taksiti olan, fotokopi parasını vermeyen, okul dergisinin ücretini yatırmayan, yani bir şekilde okula borcu olan öğrenciye karnesi verilmiyor ta ki hesap kapatılana kadar…

Kimi karneler yüksek notlarla döşenip takdir ve teşekkürle taçlandırılırken, kimi karneler de düşük notlarla velilerin karşısına çıkıyor. Karne, çocukların okulda yaptıkları çalışmaların, faaliyetlerin not olarak karşılığıdır. Şu unutulmamalıdır ki, karnede alınan notlar sadece çocuğunuzun notu değil, bir anlamda sizin de notunuzdur. Çünkü eğitim süreci ciddi okul-aile işbirliği gerektirmektedir. Dolayısıyla çocuğunuzun karnesi ile olan duygularını onunla paylaşmaya çalışın, kırık notlar için bir de siz çocuğunuzu kırmayın.

Bizim eğitim sisteminde uzun bir tatil süresi var. Aslında bizde tatil çok fazla… Örneğin Japonya da öğretim süresi bir yılda 240 gün, Almanya'da 210 gün, Türkiye'de ve bizde ise yaklaşık 180 gündür. Bir senenin 365 gün olduğu düşünülürse, bir yılın yarısı boyunca örgün eğitim ve öğretim yapılmıyor demektir. 

Çevremdeki çocuklara, gençlere karnelerini sorduktan sonra, yaz tatilinin uzun olması nedeniyle tatilde neler yapacaklarını sorduğum da, yanıt genellikle “Hiçbir şey”, “Bilmiyorum” veya “Bilgisayar oynayacam” oluyor, yani yanıtların ortak noktası plansızlık. Bizim gibi sosyal ve ekonomik sorunların yaşandığı coğrafyada, çocuk ve gençlerin herhangi bir planlarının olmaması düşündürücü, bir o kadar da ürkütücü. 

Çocukların plansız oluşları, okul zamanlarındaki düzenlerinin değişmesine de neden oluyor. Gece uykusuna daha geç gidiliyor, uzun saatler TV izleniyor, bilgisayar, tablet ile oynana biliniyor ve biz veliler de onlara imkân sunuyoruz. Düzensizliğin ötesinde boş kalan ergenlik çağındaki çocuklar, eğlence adına istenmeyen, olumsuz tutum ve davranışlar içerisine girebiliyorlar ki, bizdeki sosyal ve ekonomik ortam da buna çok uygun… Çocuklarımızın uzun yaz tatilini nasıl değerlendire bilecekleri konusunda maalesef ulusal bir programımız yok…

Elbette çocuklarının boş kalmasını istemeyen veliler, kendilerince bir plan yapacaklardır. Bu uzun yaz tatilini çocuklarının nasıl değerlendirecekleri konusunda, onlar adına karar verirken, bir plan hazırlarken, veliler olarak çocuklarınızı da bu sürece dâhil etmeniz en doğrusu olacaktır. Tatilde neler yapmak istediğini birlikte sıralayınız. Onlarla seçeneklerin avantaj ve dezavantajını konuşunuz. Seçeneklerin birini veya yapabileceği birkaç tanesini seçiniz. Uygulama sürecini belirledikten sonra, sürecin takipçisi olunuz…

Plansız olarak geçirilecek bir yaz tatili sürecinden sonra, çocukların okula yeniden adapte olmaları zor olmaktadır. Üç aylık yaz tatilinde çocukların okula gider gibi bir plan dâhilinde hareket ederek, yaz aylarında edinecekleri tecrübelerle okul saatlerine yeniden uyum sağlamaları daha kolay olacaktır. Tüm çocuklara güzel bir yaz tatili dileklerimle…