Değerli Okurlar,
Yılbaşından itibaren yükselen döviz kurları ve şubat sonu itibari ile yapılan akaryakıt zammının hayat pahalılığının artmasına yönelik iki unsur olduğu düşünülmektedir. Bahse konu iki faktör ise enflasyonun belirlenmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Hatta akaryakıt fiyatları yerel üretim maliyetlerini direk olarak etkilediğinden ötürü enerji kalemleri dışında kalan çekirdek enflasyona da etki etmektedir. Enflasyonu, seçilen mal ve hizmetlerin bir sepette konulması ve belirlenen tüketici endeksindeki fiyat artışlarının belirli dönemlerde gösterilmesi olarak açıklayabiliriz.
Türkiye’de ocak sonrasında Amerikan Doları (USD) paritesinde yaşanan artışlar ürün ve hizmet bedelleri üzerinde etki yaratmıştır. Bu bağlamda ocak 2015 sonrasındaki 1 aylık zaman zarfında enflasyon % 0.71 oranında artmıştır. Yıllık enflasyon oranı ise şubat 2015 sonu itibari ile % 7.55 olarak ölçüldüğü Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanmıştır. K.K.T.C. Devlet Planlama Örgütü’nün 5 Mart 2015 tarihli ve DPÖ 0.00.262-15 sayılı basın açıklaması ile birlikte ülkemizdeki enflasyonun aynı dönemde % 1.28 oranında azaldığını beyan ettiği müşahede edilmektedir. Şubat 2015 sonu itibari ile yıllık enflasyon oranımız eksi (-) % 0.21 olarak ölçülmüştür. Bu itibarla Türkiye ve K.K.T.C. enflasyon oranları 2014 finansal yılı sonundan itibaren kıyaslamalı şekilde aşağıdaki tabloda beyan edilmiştir;
İngiltere’deki enflasyon incelendiği zaman ise İngiltere Merkez Bankası 2014 yılı sonu % 2 olarak hedeflediği enflasyonun enerji (petrol vs.) emtia fiyatlarının 2014 yılının ikinci çeyreğinde düşmesine paralel olarak % 0.5 olarak ölçüldüğünü açıklamıştır. Ocak ayında ise bu oran yıllık olarak % 0.3’e gerilemiştir. Türkiye verilerine kıyasla yukarıdaki tabloda görüleceği üzere KKTC enflasyonu sıfırın altına inmiştir. Bu trend ise mal ve hizmetlerdeki tüketici fiyatlarında geçen aya ve geçen seneye nazaran ucuzlama olduğu manasını yansıtmaktadır. İngiltere Sterlin para birimiyle devalüasyon yaşamazken enerji fiyatlarının düşmesiyle birlikte enflasyon sıfıra yaklaşırken ve Türkiye’de Amerikan Doları (USD) yükselmesine paralel olarak enflasyon artarken, bizim ülkemizde yükselen kurlarla ve dövize endeksli enerji fiyatlarıyla eksilere gerilememiz doğal olarak biraz düşündürücüdür. Buna ek olarak Türk Lirası Sterlin (GBP) karşısında şubat ayında yaklaşık olarak % 5.58’lik değer kaybettiğini ve 25 şubat tarihinde akaryakıtlara zam yapıldığını göz önünde bulundurduğumuzda alım gücünün azalması gerektiği düşünülmektedir. Mart ayında artmaya devam eden döviz kurlarının ve ay sonu yapılan akaryakıt zammı ve bu zammın üretim bedelinde doğuracağı artış etkisini ilerleyen dönemlerde hep beraber takip edeceğiz.
Ekonomik göstergelerin hayat pahalılığının azaldığını ve dolayısı ile alım gücünün yükseldiği yönünde olmasına rağmen şahsi kanaatimce yükselen döviz kurları ve artan akaryakıt fiyatlarıyla birlikte finansal anlamada kısa vadede tasarruf yönüne gidilmesini ve yeni doğacak zaruri borçlanmaların gelirinize ait para biriminden yapılmasını öneririm.