Kıbrıs adasında varlığımızı sürdürebilmemiz için, yeni istihdam olanakları yaratarak yeni neslin göç etmesini mutlaka önlemeliyiz. Yeni istihdam olanakları yaratılabilmesi ve işsizliğin önlenmesi için ise, mutlaka yatırım yapılması şarttır.
Devletimiz topladığı vergilerle çalışanların maaşlarını bile ödeyemediğine göre, bir de yatırım yapması beklenemez. Özel kesimin de yeterince gelişmediği için büyük yatırımlar yapabilecek güçte değildir.
KKTC’nin henüz tanınmamış olması ve geleceğinin nasıl şekilleneceğinin belli olmaması nedeniyle, yabancı yatırım bakımından çekici değiliz.
Mevcut koşullarımız nedeniyle, yatırım yapılmasını caydırıcı söylem, eylem ve uygulamalar içinde olmamız, zararımızadır.
Çünkü yabancı yatırımcılara muhtacız. Ayrıca KKTC coğrafyasında yapılan her eser, her yatırım mutlaka ülkemize bir zenginlik kazandırır.
Ambargolarla fakirleşmemizi ve çaresiz kalarak teslim olmamızı isteyen Rumlar, yabancıların ve KKTC’deki işbirlikçilerin desteği ile ülkemizde yatırım yapmasını engellemeye çalışmaktadır.
Öte yandan modası geçmiş sapık ideolojik saplantıların etkisi altında olan, kendilerini Rum ulusal tez ve davasına hizmet etmeye adayan, devletimiz ile halkımıza karşı anlaşılması zor düşmanca duygular içinde olan içimizdeki bazı yabancı işbirlikçileri de, ülkemize gelen az sayıdaki Türkiyeli yatırımcıları kötüleyerek, suçlayarak; üzerek, kaçırmak çabasında olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.
Eski komünist Rusya, Amerika ve Çin bile yabancı yatırımcılara olağanüstü cezbedici olanaklar ve kolaylıklar sağlamaktadır.
Güneydeki gelişmişlik ve refah, yabancı yatırımlar sayesinde sağlanmıştır. Rum Yönetimi başkanı sırf yabancı yatırımcıları getirmek amacı ile yabancı ülkeleri ziyaret etmektedir. Ayrıca Başpiskopos bile yabancı yatırımcılarla ilgilenmekte, otel ve kumarhane yatırımı için arazi tahsis etmektedir.
KKTC gibi fakir ülkelerde yabancı sermaye yatırımları, üretim ve ekonomik büyüme hızının artmasına yardımcı olur;
Kuşkusuz yatırımcıların amacı kazanç elde etmektir. Ancak biz de ülkemizde yatırım yapılmasına muhtacız.
Bu nedenle, ülkemizde yatırım yapan ve yatırım yapmaya gelenlere karşı sorumlu davranmalıyız.
Kuşkusuz insan sağlığı önemlidir. Ancak ülkemizin çıkarı söz konusu olduğu zamanlarda, bazı özel uygulamalar yapılması çok normaldir.
Ayrıca, sınır kapılarının kapanmamasını isteyen ve Rum kesimine gidiş gelişlerin serbest bırakılmasını şiddetle savunanların, bir yatırımcının özel izinle ülkemize gelmesini bahane ederek halkımızı kışkırtması, iyi niyetli bir tutum olamaz.
Pandemi nedeniyle hükümetin ülkemize milyarlarca dolarlık yatırım yapmak niyetinde olanlarla ilgilenmemesi beklenemez. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için iş, aş, yani geçim kaynağına sahip olması kaçınılmazdır.
Yatırımcıların geliş şeklinin organizasyonda hata yapıldığı inkar edilemeyen bir gerçektir. Ancak ambargoları delen ve ekonomik riskleri umursamayıp ülkemizde yatırım yapmaya gelen kişilere karşı, olumsuz tutum ve davranış içinde olmamız en azından vefasızlıktır. Bindiğimiz dalı kesmektir. Gençlerimize istihdam olanakları yaratılmasını engellemek ve göç etmelerine sebep olmaktır. Bu topraklardaki nüfusumuzun artmasını engellemektir. Rumların nüfus üstünlüğünü öne sürerek bizi azınlık gösteren tezlerini güçlendirmektir.
Söz konusu yatırımcının sorumsuzca ve kırıcı saldırılar sonucu ülkemize yatırım yapmaktan vazgeçirilmesi, yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz etki yapacak. Bundan da halkımız zarar görecek.
Kişisel görüşüme göre, hükümetin geliş şeklini bahane ederek yatırımcılara yakışıksızca saldıranları yatıştırmak amacı ile polisin konu hakkında araştırma yapmasını talep etmek yerine, saldırılar nedeniyle yatırımdan vazgeçirilen yatırımcının gönlünü almaya çalışması halkımız için çok daha yararlı olacaktır.
Yatırımcılara karşı sorumlu davranmalıyız
- 21 Haziran 2020, 09:35
- 67
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi