Limasol’daki Köprülü Camisi meğer ne çilekeş camiymiş. 1974’ten beridir defalarca saldırıya uğradı.
Yine de başaramadılar, yok edemediler!
Yaşananları, yapılanları bir de sineye çekme meselesi var!
Siyasi kanattaki bazı isimler büyük söz söylüyorlar “bunu sineye çekmeyeceğiz” diyorlar.
Geçtiğimiz gün yapılan saldırı öncesinde aynı camiye olan saldırıları sineye çekmedikse ne yaptık?
Kuru gürültüye giden birkaç protestodan sonra ne sonuca ulaştık.
Güneyde bulunan dini yerlerimize saldırıları engelleyebildik mi? Hassasiyet gösterilmesi konusunda ciddiyet ortaya koyabildik mi?
Kuzeydeki Rum ibadethanelerine gözümüz gibi bakıyor, tamirlerini gerçekleştiriyor, ibadete her an açık konumda tutuyoruz.
Köprülü Camisi’ne yapılan tecavüz bunların ödülü mü?
Birkaç fanatik çıksa ve kuzeyde bulunan bazı kiliselere zarar, ziyan yapsa ne olurdu bilir misiniz?
Dünya ayağa kalkardı! Ne denli uzlaşmaz olduğumuzu dünyaya yayarlar, Türkiye ve KKTC binlerce protestoların muhatabı olurdu.
Varsayalım ki bir şekilde uzlaşı sağlandı ve iki toplum arasındaki ihtilaf sona erdi.
Bugün güneyde yapılan saldırıların çok fazlasının yapılmayacağının garantisi var mı?
Yok!
Sadece dini tesislerimize değil 1974 sonrasında güneyde insan canına kast eden yüzlerce olay yaşandı! Güney yönetimi bu saldırıları önleyebilmek için ne gibi tedbirlere başvurdu? Rum saldırganlara ne gibi cezalar verildi?
Hepsi de suçsuz bulundu ya da faili meçhul olarak kaldı.
Kıbrıs’ta uzlaşıya yakın olan taraf hep Türkler oldu, ne var ki Rum fanatizminden çekindikleri için tereddütlü, korka korka!
İki toplum arasındaki görüşmeler de olmasa hiçbir fonksiyonu olmayan Cumhurbaşkanlığı makamının kişisel girişimleri sonucu yapılan temaslar, iki toplumlu sağlık heyetleri, mayınların temizlenmesi, yangın söndürme uçağı gönderilmesi gibi münferit olaylarda ortaya konan ağırlık hatta verilen ağır tavizler bile uzlaşının sağlanması için yeterli olamayacağı ortada.
Yıllardır güneyde nesiller boyu işlenen Türk düşmanlığını ortadan kaldırmak, hele bir uzlaşı imzasıyla sonlandırmak mümkün mü?
Köprülü Camisi’ne yapılan saldırı güneyde patlamaya hazır bir fanatizm volkanının habercisi değil de nedir?
Siz istediğiniz kadar barış şarkılarına güfte yazmaya devam edin, siz istediğiniz kadar toplumsal kişiliği yozlaştırıcı seviyelere kadar inin, Kıbrıs’ta kalıcı bir uzlaşı olamayacak!
Bunları bir felaket tellalı yaklaşımları içinde değil, mücadele yıllarında karınca- kararınca katkısı olan ve yaşı artık ileri seviyelere varan biri olarak dillendiriyorum.
Geçmişten dersler çıkarmadan yol almaya çalışmak gelecek kuşakları yeniden ateşin içine atmak olacaktır.
Hele her yaşanan olumsuzlukta, Rum saldırıları karşısında, yozlaşmış siyasi sinelere güvenerek yatılan siestalarla yarınlara huzur içinde bakmak gafletten de öte hıyanettir.
Bilmem anlatabildim mi?
Yaşananlardan dersler çıkarmak!
- 08 Haziran 2020, 09:56
- 70
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Kktc nin kontrolü altında olmayan bölge...bm sorumlu...o da zaten bunca yıldır başarısız!