banner564

Yargıyı olsun yıpratmayalım

   Yüksek Mahkeme Başkanı Şafak Öneri, tüm siyasi partileri ziyaret ederek, Anayasa’da yapılması gereken değişiklikler konusunda bilgi verdi...
   Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, yargıdaki sorunları ortadan kaldıracak bir mini referandum önerisinde bulundu...
   Hükümete bu konuda detaylı bir de rapor sundu...
   Ne var ki; bu girişimlerine hükümetten olumlu bir karşılık gelmedi...
   Halbuki; Yüksek Mahkeme Başkanı, amacının ne olduğunu çok iyi bir şekilde izah etti...
   Eylül ayında emekli olacağanı ve yargıdaki değişiklik taleplerinin kesinlikle kişisel olmadığını çok net bir şekilde ortaya koydu... 
   Ve ciddi bir uyarıda bulundu:
   Yarın çok geç olacak!..
Değişim kaçınılmaz
   Başkan Öneri’nin açıkladığı rakamlar çok dikkat çekici...
   Yüksek Mahkeme’nin gündeminde binden fazla dosyanın bulunduğunu söyledi...
   Sadece 8 tane yargıcın bu işin altından kalkmasını bekliyorlar...
   Olacak şey mi?..
   Lefkoşa Belediyesi’nde 900, BRT’de 850 çalışan var...
   Yüksek Mahkeme’de 8 yargıç...
   Ve binden fazla dosyayı inceleyip, dengeli karar verecekler...
   Olur mu hiç?..
   Olabilir mi?..
   Hiç tatil yapmadan dosya okusalar bile, bu kadar çok davayı zamanında sonuçlandıramazlar...
   Haklı olduğuna inananlar...
   Mağduriyet yaşayanlar...
   Bunalıma düşenler...
   Yargıyı ne kadar bekleyecekler?..
Nüfusla birlikte suçlar arttı
   Bazı davaların sonuçlanması, değil aylar, yıllar alıyor...
   Ve aradan geçen bu kadar zaman içinde, hiçbir şeyin değeri kalmıyor...
   Mağuduriyet yaşayan bir adama siz üç yıl sonra hakkını teslim ediyorsanız, o adamın yüzünü güldüremezsiniz...
   İşte o nedenle, yargının kadro ve diğer benzeri ufak, tefek sorunlarını ortadan kaldıracak bir düzenlemeye gidilmelidir...
   Bundan 32 yıl önce KKTC ilan edilirken, Yüksek Mahkeme üyelerinin sayısı 8 ile sınırlandırılmış olabilir...
   O yıllarda nüfusumuz 200 binin altındaydı...
   Şimdi, işçi ve öğrencilerle birlikte 500 binin üzerine çıktı...
   Bundan 32 yıl önce işlenen ağır suçlar günümüzde yüzle çarpılır oldu...
Geç gelen adalet, adalet değildir
   Bir ülkede adaletin geç tecelli etmesi, suçların, huzursuzlukların daha da artmasına neden olur...
   Bir ülkede yargıya olan güven de sarsılırsa, o ülkede huzur kalmaz...
   İşte o nedenle siyasilerin, yargının sorunlarına ciddiyetle eğilmesi ve doğru kararları zamanında alması gerekir...
   Ama bizde, bu konularla ilgilenen yok...
   Hükümeti oluşturan partiler de, muhalefettekiler de seçim derdinde...
   “Bizim adayımız kazanmalı” diyerek, köy köy dolaşıp, halktan destek istiyorlar...
   Tüm kuvvetlere güvenin sarsıldığı bir ülkede, seçimlerden daha önemli olan işler vardır...
   Bunların başında ise yargı ve polis gelir...
   Onların sorunlarını ortadan kaldırmalı, onları çalışmaya teşvik etmeli, başarılı işler yapmalarına hepimiz yardımcı olmalıyız...
   En başta hükümet ve parlamento...
YORUM EKLE

banner608

banner474