banner564

Yargıya da Allaha da saygınız yok mu?

  Kuzey Kıbrıs tanınmamış bir ülkedir...
  Her fırsatta ambargolardan yakınan bu ülkenin tek destekçisi Türkiye’dir...
  Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratılabilmesi için yatırımlardan başka bir seçeneğin bulunmadığını söyleyen bizdeki gelmiş geçmiş tüm siyasilerdir...
  UBP ve DP döneminde olduğu gibi CTP’nin iktidarı döneminde Maliye Bakanı Birikim Özgür de, 2016 yılı içinde 1,5 milyar liralık yatırıma ihtiyaç duyulduğunu açıklamıştı...
  Peki siz acaba yatırımcıya ne veriyorsunuz?..
  Ne tür kolaylıklar sağlıyorsunuz?...
  Onlara hangi gözle bakıyorsunuz?..
  Bu ülkeyi seven ve ilgi duyan şirketlere balta ve sopayla saldırarak mı gerçekleştireceksiniz bu yatırımları?..
  Asil Nadir bu ülkenin insanıdır...
  Uzun yıllar Londra’da yaşadıktan ve dünya çapında zengin bir işadamı olduktan sonra büyük riskler alarak KKTC’de yatırımlar yaptı...
  Narenciye tarlaları o dönemde verimli olmaya başladı...
  Mağusa limanı, Girne, Güzelyurt, adanın hemen her yerinde canlılıklar oldu...
  Çalışanlar ‘gelecek kaygısından’ kurtuldu...
  Asil Nadir bu ülkede ilk 5 yıldızlı oteli inşa ettikten sonra, ona en büyük hediyeyi dönemin Turizm Sendikası vermişti...
  Otelin ilk müşterilerini ağırlayacağı bir günde sendika greve gitmişti...
  Bunun gibi çok ciddi saldırılarla yüzleşti Asil Nadir...
  KKTC’ye yatırım yapmanın suç olduğunu gösterdiler ona...
  Hem Rum saldırılarına uğrayarak İngiltere’de zora girdi, hem de kendi ülkesinden ağır darbeler yedi...
  İngiltere’de sıkıntıya girdikten sonra, çalışanların sosyal yatırımlarını yapamadığı ve devlete borçlu olduğu gerekçesiyle elindeki tüm varlıklara el konuldu...
  Sonunda bunların tümü batırıldı...
  Peki kim kaybetti?..
  Elbette KKTC devleti ve çalışan binlerce insan...
  Bizler kaybettik...
  Asil Nadir; 2010’da yargılanmak için kendi isteğiyle Londra’ya gitmezden önce, Türkiye’nin önemli bir hava yolu şirketi ile anlaşarak Geçitkale Havaalanı’na talip oldu...
  Atıl vaziyetteki bir havaalanını, dünya çapında ünlü ve başarılı bir işadamına kiralamamak için yıllarca oyun oynadılar...
  Hatta sırf orası çalıştırılmasın ve uçuşlara yasaklansın diye etrafına elektrik direkleri diktiler...
  O direkler hala yerinde durduğu için Geçitkale’yi kirasında tutan Asil Nadir gerekli yatırımları yapamadı ve ticari faaliyetlerini başlatamadı...
  Peki bunun sorumlusu kimdir?..
  Uçuşlara engel olsun diye direkleri ortaya dikenler mi, yoksa bu ülkeye hizmet etmek isteyen Asil Nadir mi?..

Kafalarda değişiklik yok
 
  Şimdi bir başka örnekler vereceğim...
  Vakıflar İdaremizin elinde turistik tesisler vardır...
  Bu tesislerden bir tanesi, Girne’nin en can alıcı yeri limandaki Dome Otel’dir...
  Kısa bir süre önce bizzat Başbakan Kalyoncu tarafından yapılan açıklamada Vakıflar İdaresi’nin bu oteli işletmek için her yıl 3 milyon lira katkı yapmak zorunda kaldığını, yani zarar ettiğini ve en sonunda otelin çalışanların sendikasına kiralandığını söyledi...
  Ne mükemmel!..
  Bir kez daha okuyalım lütfen...
  Oteli işleten Vakıflar yılda 3 milyon lira zarar ediyordu...
  Peki sonrasında ne oldu?..
  Konumu paha biçilmez durumda olan bu otel sendikanın işletmesine verildi...
  Peki kazancı?..
  Yıllık 80 bin Euro...
  On yılda 800 bin...
  Yirmi yılda bir milyon 600 bin Euro olacak...
  Vakıfların kiraladığı başka turistik araziler de var...
  Yıllarca atıl vaziyette kalan Mare Monte Oteli de Vakıflara aittir...
  Otel kullanılamaz halde olduğu için çok büyük yatırıma ihtiyacı vardı...
  Bu oteli 9 yıl kadar önce Net Holding’e kiraladılar...
  Turizm ve otelcilik alanındaki başarılarıyla tanınan Net Holding’in, Mare Monte için 100 milyon dolar, belki daha fazla tutarda bir yatırım planı vardı...
  Vakıflar İdaresi, daha ilk adımda şirketten 1,5 milyon Sterlin para tahsil etti...
  Sonra yüklü miktarda taksitler başladı...
  Otelin inşası için projelerin hazırlanması sonrasında arazide bazı eski eserlere rastlandı...
  Ortaya çıkan bu eserleri Vakıflar’a bizzat ilgili şirket yetkilileri ihbar etti...
  Bunların tespiti için ilgili daireler devreye girdi...
  Aylarca çalışmalar yapıldığı için inşaat başlayamadı...
  Sonrasında şirkete “sizin araziyi şu kadar küçülttük” dediler...
  Bu ne demek oluyor?..
  “Size 100 adet sandalye kiraladık ama 60’ını geri alıyoruz...”
  Öyleyse benden 40 sandalye parası istemeniz gerekmez mi?..
  Net Holding, Vakıflar İdaresi’nden bu düzeltmeyi istedi...
  Ama inat ve ısrarla yapmadılar...
  Dome Otel’den ve diğerlerinden ne büyük zararlar ettiklerini ve çerez parasına kiraladıkları yüzlerce dönümlük arazileri unutarak, bu şirketin üzerine saldırdılar...
  Sonrasında konuyu Sayıştay’a havale ettiler...
  Sayıştay da Vakıflar’ın bugüne kadar arazileri ve otelleri kaça kiraladığından habersiz bir şekilde, veya haberi olduğu halde bunları görmezden gelerek daha da yüksek kira talep edilmesini önerdi...
  Yazıklar olsun...
  Böylece dev bir projenin yükselmesine hep birlikte engel oldular...
  
Yargı süreci tamamlanmadı
 
  Konu uzunca bir süredir mahkemenin gündemindedir...
  Mağdur olan yatırımcı şirket; mahkemeye olan saygısından dolayı bugüne kadar her türlü saldırıyı göğüsleyerek sesini çıkarmadı...
  Vakıflar İdaresi yapılan yanlışları düzeltmek yerine, son günlerde gazete sayfalarında tek yanlı atışlara başladı...
  Yargıya saygısızlık, yatırıma tahammülsüzlük bu kadar olur...
  Kendi hesaplarına göre yatırımcı şirketi kamuoyu önünde 4 milyon Sterlin de borçlu çıkardılar...
  Vakıflar, dini bir kuruluştur...
  Allaha, dine, imana saygının öncülüğünü yapması gereken bir sorumluluğu vardır...
  Ne var ki; bu yapılanlar karşısında onlara “Sizin Allahınız yok mu?” diye sormadan edemeyeceğim...
  Son günlerde büyük bir kahraman edasıyla ortaya çıkan Kıbrıs Türk Ofis-Banka-Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası Başkanı ile Vakıflar’ın Genel Müdürünü açıklamaya davet ediyorum...
  Kiraladığınız yüzlerce dönümlük turistik arazilerden ve binalardan yılda kaç para alıyorsunuz?..
  Bunları tek tek açıklayın...
  Dome Oteli Başbakan açıkladı...
  Çalışır şehir içinde, liman yolundaki bir otelden yılda 80 bin Euro aldığınız için övünüyorsunuz...
  Diğerinden bugüne kadar elde ettiğiniz milyonlarca Sterlin yetmezmiş gibi, henüz mahkeme aşamasında olduğu ve inşaat başlamadığı halde 4 milyon Sterlin daha istiyorsunuz...
  Yanlışı düzeltmek yerine, saygın bir kuruluşu Vakıflar İdaresi’ne borçlu gösteriyorsunuz...
  Yazıklar olsun sizlere...
  Bu ülkeye esas ambargoyu kimlerin uyguladığını bir kez daha kanıtladınız...
  Size son olarak Rum lideri Nikos Anastasiadis’in 2 gün önce yaptığı açıklamanın bir bölümünden söz edeceğim...
  Anastasiadis; 3 yıllık icraat döneminden övgüyle söz ederken, Trodos bölgesine Teleferik yapılması yönündeki vaadini yerine getiremediği için özür diledi...
  Ekonomik durum kötü olduğu için bunu yapamadığını söyledi...
  Bildiğim kadarıyla Net Holding’in Mare Monte projesi içinde Beş Parmaklara uzanan bir de teleferik projesi vardı...
  Ne yazık ki bunu Anastasiadis değil; Vakıflar İdaresi ve burayı yöneten siyasilerimiz engelledi...
  Türk’ün, Türk’e en acı hediyesi...
  Yüzlerce kez yazıklar olsun...
   
YORUM EKLE

banner471

banner473