Yeni adli yıl açılırken geçmiş yıllarda ilgililerin söylemlerine baktım, bu yıl da adli yıl açılışında söylenenler, 2017’de, 2018’de, 2019 yıllarında hatta daha da gerilerde söylenenlerden pek farklı değil.
Görülmesi gereken dava dosyalarının kabarıklığı, mahkemelerdeki personel açığı, yetersiz altyapı, hepsinden önemlisi adaletin sağlanmasına devletin diğer organlarının kayıtsız bir duruş ortaya koyması, yasama ve yürütme mekanizmasının yeterince çalışmaması, hantal kalması, vb.
Mahkemelerin, ya da yargıçların sadece düzgün ve adil çalışmaları ile giderilmesi mümkün olmayan bir tıkanıklık ortaya çıkıyor.
Bu tıkanıklık bir yıldan diğer yıla aktarılarak devam edip gidiyor.
Dolayısıyla geciken adalet, adalet olmaktan çıkmış oluyor!
Bugün kaza mahkemelerinde 10 bin 743 hukuk, 13 bin 651 ceza ve 6674 aile davası yargılanma sırasını beklemekte.
Bu dava dosyalarının süratle sonuçlandırılmasını hayata geçirecek oluşuma katkı koyacak düzenleme bir türlü hayata geçirilmedi gitti.
Bana göre bu kayıtsızlık başlı başına mercek altına alınması gereken bir konu!
Bu nedenle her adli yıl açılışlarında karamsarlıklarla dolu ifadeler havalarda uçuşur durur. Açılış sunumları sonlandıktan sonra tabir yerinde ise aynı hamam, aynı tas, devem eder ve gider.
Gelenek haline gelmiş bu duruma günümüzde Pandeminin yarattığı olumsuzlukları da eklediğimizde yeni adli yılda farklı bir uygulama, bir değişiklik, yenilik beklemek hayal olacak diye düşünüyorum
Her başlıkta olduğu gibi Pandemi ülkemizde, adaletin sağlanmasına, yargının daha süratli çalışmasına sekte vurmuş bulunmaktadır.
Ülkede kol gezen ve ilgili makamların çoğu zaman sorumsuzluğundan kontrol edilemez hale gelen pahalılık yargıya da sirayet etmiş durumdadır.
Yeni adli yılla birlikte pahalılık çoğu vatandaşın hak aramak adına başvuracağı en salim ve güvenilir liman olan adaletin önünü de tıkamış duruma geldi.
Uygulanmaya konan yeni mahkeme harçları, mahkemelere ulaşmanın zorlaştırılmasını sağlamaktan başka, hak arama yolunu sadece belli düzeyde geliri ve olanağı bulunanların hizmetine getirdi sayılır.
Çare:
Devletin ortaya çıkan ve adil olmaktan uzak bu duruma derhal müdahale şaka kaldırmaz etmesi bir zorunluluktur.
Vatandaşın hak aramak adına başvuracağı tek merci olan mahkemelerle olan bağının önünü tıkanmaması, ülkedeki adalet kavramının zedelenmesinin önüne geçmesi kaçınılmazdır.
Böylesi bir uygulamanın yaratılması demek, ileride çok büyük ve derin toplumsal yaraların açılmasına neden olacaktır, benden söylemesi…