Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz…
Tıpkı savaş yıllarında olduğu gibi…
Toplumu yok etmeye yönelik saldırılar başladığı zaman 15 yaş üstü herkes silahaltına alınmış ve vatan savunmasına geçmişti…
Kadınlarımız ise cephedeki askerlerimize yiyecek, içecek taşımak için müthiş bir fedakarlık göstermişti…
Bugün hayatta olmamızın ve devlet kurmamızın temelinde toplumun birlikte mücadelesi ve üstün dayanışma anlayışı vardır…
Şimdi Coronavirüs’e karşı mücadelede benzer bir dayanışma ve yardımlaşma kaçınılmazdır…
En başta gelen ise sağlık örgütümüzü güçlendirmektir…
Vaka sayıları arttığına göre; daha çok doktor ve daha çok hemşireye ihtiyacımız vardır…
Bugün oldu pandemi hastanesinde görev yapacak hemşireler göreve başlayamadığı için, bir başka seçenek gündeme gelmelidir…
Yani, özelde çalışan ve emekli çıkmış tüm doktor ve hemşireleri göreve davet etmeliyiz…
Büyük bir kısmının böylesi bir çağrıya destek vereceğini biliyoruz…
Gönüllü hizmet vermek isteyenlerle ilgili ciddi görevlendirmeler yapılmalı ve derhal harekete geçilmelidir…
Sadece hastaların iyileştirilmesi konusunda değil, aşılamanın daha düzenli ve daha hızlı bir şekilde yapılması için plan ve programa ihtiyaç vardır…
Yaşlı insanlara günlerdir hastane kapılarında çektirilen eziyeti sonlandırmalıyız…
Aşılama sürecinde yaşananlar ‘Üniversiteli’ olmakla övünen bir topluma yakışan hareketler değildir…
Kamuda görev yapan sağlık çalışanlarının yorulduğu gerçeğini de göz önüne alarak, günlerdir belirttiğimiz gibi taze kan takviyesine acil ihtiyaç vardır…
Bir başka önemli konu ise hızlı aşılamadır…
Burada ekonomik örgütlerin ciddi bir şekilde harekete geçmesini bekliyoruz…
Hayati sorunları bildirilerle atlatmak mümkün değildir…
Daha çok aşı, daha hızlı sonuç ve daha hızlı açılım istiyoruz…
Bu konuda geç kalan sadece devletin kendisi değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik kuruluşlarıdır…
Ve son kararlar
Sağlık Üst Kurulu’nun dünkü tavsiyeleri doğrultusunda hükümetin almış olduğu kararları merakla bekleyen vatandaşlar dün gece Başbakan Ersan Saner tarafından yapılan açıklamanın içeriğini tam olarak anlayamadı…
İşin gerçeği bizler de anlamakta zorluk çektiğimiz için bazı bakanların görüşlerine başvurmak zorunda kaldık…
Kararların özeti şudur:
Çarşamba gününe kadar tüm ülke kapanacak…
Girne, çarşambadan sonra bir hafta daha kapalı kalacak…
Ülkenin kapalı olduğu günlerde polis, itfaiye, eczane, kasap ve marketler dışında resmi daireler dahil her yer kapalı olacak…
İşimiz sürekli karar almak ve bozmak değil mi?..
Öyleyse emin adımlarla ileri…
Sayın Akar gelmiş geçmiş KKTC yöneticilerini yıllarca uyarmıştı ve maalesef kayde alan olmadı, Ekonomik çemberin her gün daralmakta olan Kktc de önümüzdeki aylarda Devlet memurlarının bile maaş alabilmeleri bir mucize olacaktır, 74 te 200000 Rum’un bize bırakmış olduğu Tüm zenginlikleri yagmaladik dağıttık yedik bitirdik mahvettik, KKTC nin maalesef bugün Dilenci durumuna düşümesinden Sayın Akar’ın yıllarca programlarında uyardığı Yöneticiler sorumludur,