banner564

Yapay ve  doğal zeka

Davos Formunun bu yılkı başlık konuları önemli idi. Bölünmüş bir dünyada işbirliğinin nasıl sağlanacağı. Ekonomik Büyüme ve İstihdam. İklim Değişimi, Yeşil Enerji ve nasıl hareket edileceği. Bu başlıklardan önemli olan bir diğeri de Yapay Zekanın, İnsan  ve Ekonomi için önemi.
İşte bu toplantılara katılan bir siyasinin  görevi dikkatimi çekti. Çünkü, toplantıya Birleşik Arap Emirliklerinden (BEA) katılan Bakanın görevi, Yapay Zeka Bakanlığı idi.  BAE bu olayı, Bakanlık düzeyinde ele alan ilk ülke oldu. Dünyada bu arayışlar yapılırken, biz ise enflasyonda dünya şampiyonluğumuzu, hem de açık ara yenileme rekoru peşinde koşmaya devam ediyoruz. Ayrıca doğal zekamızı da körelten işlere imza atıyoruz. Dünya bu arayışlar içinde iken biz, eğitimde geçmişimizde yer alan tüm olumlulukları da yok ediyoruz. Kamu eğitiminde iki gün öğlenden sonra öğrencilerin, yalnızca okula gitmesi için  uğraşıyoruz. Üstelik basında da kazanlarla gösteriş yaparak, çocuklara öğlen arasında çorba dağıtacağımız ile ilgili propaganda işleri ile gün geçiriyoruz. Hindistan aya ineme  kabiliyetini yaratırken biz, eğitimde çorba dağıtma  ile başarı hikayesi yazmaya çalışıyoruz. Ama çocukların o  çorbayı oturup yiyecekleri ne bir yerleri  masaları nede sandalyeleri var. Üstelik hala konteynerlerde ders gören çocuklarımız var. 21.yy teknolojide atılımları daha da ileri taşıyacak bir devinimi içinde taşıyor. Biz ise  cep telefonunda ve benzerlerinde en yenisini, en pahalısını almanın önemli bir tüketicisiyiz. Ama çocuklarımıza, bu teknolojik gelişmenin bırakın takibini, esasını ve bunu bilgi ve eğitimde yaşamda değerlendirme zeminini de sağlamaktan uzağız. Genç dimağlara; cinler, periler olgusunu, din kültürü diye vermeye niyetli absürt işlerin peşinde koşmayı, eğitimden sorumlu olanlar öne alıyor. Ama Birleşik Arap Emirlikleri, Müslüman bir ülke olarak, Yapay Zeka Bakanlığı oluşturuyor. Eğitim sisteminde ve toplum yaşamında bunun  yer etmesi için çağdaş adımlar atıyor. Fakat  biz  geçmişimizde yer alan ve o zaman eleştirdiğimiz eğitim sisteminin nitelik ve nicelik olarak çok gerisine düştüğümüzü acı ile yaşıyoruz. Nasıl olmasa ilk okula başlayan bir çağ kuşağının, yıllar içinde %70’e yakını, kimi yıl Bakanlık, kimi yıl Bakanlar Kurulu kararları ile ilk, orta ve lise eğitimini geçerek; üniversiteye kadar gidiyor. Buna karar verenlerde seçimde oyları toplayarak, “ milli görev “ yapmaya devam ediyor. Çoğu gençte ya diplomalı işsiz, yada bir kısmı   torpille kamuda işçi, geçici memur, olarak yer alıyor. Başarılı eğitimi olanlarda, yurt dışına; önemli “ ihraç ürünlerimiz” arasında yer alan “beyin ” olarak gidiyor. Üstelik, anlı şanlı ekonomi sözcüleri de “ücreti beğenmeyen Avrupa’ya gitsin “ diyebilme kolaycılığı ile yalnız beyin değerlerimizi değil, meslek ve  iş bilgisi olan insanlarımızı da “ beyin ve insan ihracatı sektörünü”    artırmak için, “ teşvik” çabası   gösteriyor.  Açık yazalım. Enflasyonu geriletmek ve ekonomik gelişmenin önünü açmak için ekonomik tedbirler tek başına yetmez. Demokrasi, hukuk devleti değerleri ve özgür ortam da gerekir. Ama bunların da gereken dinamiği vermesi için gerekli esaslardan bir diğeri de  eğitimin niteliğidir. Çünkü  yaşamın her alanında, yetenek ve üretkenlik temelinde bilgili; bilgisini de üretimin, yaşamın içinde yaratıcı olarak hayata geçirme yeteneğine sahip insanlara ihtiyaç var. Bunlarında yurt, insan sevgisi ve demokratik kültürel değerlerle, bilimle haşır neşir olması gerekiyor. BAE’nin Yapay Zeka Bakanlığı kurduğu bu çağda, hiç olmazsa; doğal zekamızı ve hasletlerimizi  köreltmeyecek işleri yapalım. Buna dahi razıyız. 

YORUM EKLE

banner608

banner473