Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturduğumuz bu düzenin ne kadar sağlıksız olduğunu artık görebiliyor muyuz?..
Sağlıksız olduğu kadar zararlı bir siyaset yapımızın olduğu; 48 yılda 44 hükümetin kurulmasıyla daha belirgin hale geldiği için, özellikle bunun baş sorumlusu olanların artık yeni bir değerlendirme yapması gerekiyor…
Bu şekilde devam mı, tamam mı?..
Tamamsa; yeni bir siyasi yapı oluşturulmalı ve ortaya çıkan tahribatın zaman içinde düzeltilmesi yönüne gidilmelidir…
Turizm, Eğitim ve inşaat sektörünün ‘planlı bir şekilde’ değerlendirilmesi ve desteklenmesi halinde, bu küçücük ülkenin ‘altyapı yatırımları dahil’ kimseden borç alma ve yardım talep etme ihtiyacı kalmaz…
Kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapı oluşturulduğu zaman hem demokrasi koruma altına alınır; hem daha adil bir düzen yaratılır…
Adil bir düzen yaratılabilmesi için de iktidara gelenlerin partizanlıktan uzak, herkese eşit bir icraat yapması kaçınılmazdır…
“O adam bizden değildir” diyerek, kaliteli insanları bir anda yerinden söküp atarsanız…
Veya etkisiz hale getirirseniz; işte bunun sonucu, iktidar sonrasında şikayet ettiğiniz sonuçları doğurur…
Anlayabiliyor musunuz?..
Bu ülkenin en önemli bir medya kuruluşunun sesi kısıldığı zaman iki laf söylemekte zorlananlar veya “ohhh” çekenler, şimdiki pozisyonunuza bakarak, özgürlüklerin kısıtlanması halinde ne tür sonuçların ortaya çıkabileceğini anlayabiliyor musunuz?..
Anlayamazsınız…
Anlayamadığınız için de kendi geleceğinizi başka mesleklerde şekillendirmeye bakmalısınız…
Yalana dayalı bir yaşam olamaz
Bir partinin yetkili kuruluna girmek veya milletvekili seçilmek ‘iyi bir siyasetçi’ anlamı taşımaz …
Dersinize iyice çalışacak, amaçlarınızı ortaya koyacak, bilmediklerinizi öğrenecek ve ona göre sahneye çıkacaksınız…
“O yaptı da ben yapamaz mıyım?” diyerek bakanlık koltuğunu kapabilmek için çırpınan bir siyasetçi olmanın; size de, ülkeye de herhangi bir faydasının olmayacağını anlamak zorundasınız…
Bu küçücük ülkenin her yıl yeni bir hükümete veya milletvekillerinin top gibi bir bakanlıktan ötekine aktarıldığı bir yapıya tahammülü kalmadı…
Tanınmamış olsa da devlet olmanın gerekli kıldığı tüm kurumlarımızı korumak ve geliştirmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız…
Unutanların peşinden gitmemeliyiz…
Kişilerin hak ve menfaatlerine saldırı kültürünü terk ederek, saygılı bir düzene geçilmemesi halinde; bunun sonuçlarına da katlanmak durumundayız…
41 yılda Batırıp Talan ettiğimiz ve Yönetimsizlikten Pahalılıktan ve Pislikten Yaşanamayacak Ülke haline getirdiğimiz KKTCde Bugünden sonra mevcut düzen ile ne mi yapabiliriz ? TOO LITTLE TOO LATE !