Eski bakanlara ve milletvekillerine “bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?” diye soruluyor...

   Hemen hepsi ‘çok kötü’ olduğunu söylüyor...

   Ezici bir çoğunluğu mevcut sistemin işe yaramadığını belirtiyor, Başkanlık Sistemi ve tek seçim bölgesi öneriyor...

   Şimdiki siyasetçilere sorduğunuzda ise ‘eskisinden daha iyi bir durumda olduklarını’ iddia ediyorlar...

   O nedenle de ‘değişime’ yanaşmıyorlar...

   Meclis’te inanılmaz bir hızla Anayasa değişikliği hazırladılar...

   Oy çokluğu ile de bu değişiklikleri geçirdiler...

   Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle birlikte Anayasa değişikliğini da referanduma sunacaklar...

   Halk bunların ne olduğunu bilmiyor...

   Ve bilinmeyene oy vermesi isteniyor...

Bir garip durum

   Küçük bir ülkede yaşıyoruz...

   Tam 28 tane belediye var...

   Büyük bir kısmı borç batağında...

   Tamamına yakını yıllardan beri çalışanların Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri ile kazanç vergilerini yatırmıyor...

   Yani suç işleniyor...

   Ne var ki; bir özel kuruluşun yakasına yapışabilen ve primlerin aksaması durumunda ağır cezalar talep eden devlet, yerel yönetimlerin bu durumunu görmezden geliyor...

   Neden?..

   Çünkü sistemin bir parçası da ondan...

   Deneyimli siyasetçiler, bu kadar belediyenin çok olduğunu söylüyor ve yaşanan krize bir çare olarak, azaltılmasını öneriyor...

   Peki bunu kim yapacak?..

   Elbette Meclis...

Zorunlu olanlar gündem dışı

   Meclis, ülkenin perişan halini görmüyor...

   Vatandaşların siyasete olan güvenlerinin dibe vurduğunu da görmüyor...

   O nedenle de Anayasa’da yapılması şart olan değişiklikleri bir kenara itiyor...

   Halbuki şimdi bunun tam da zamanıydı...

   Yerel yönetimlerin sayısı azaltılmalı...

   Tek bölge seçimi yapılmalı...

   Küçük bir ülkede hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan lüksü terk edilip, Başkanlık Sistemi’ne geçilmeli...

   Bakanlar Kurulu parlamento dışından oluşmalı...

   Milletvekillerine ikinci iş yasağı getirilmeli...

   Anayasa değişikliği gündeme geldiği zaman, milletvekillerine ikinci iş yasağı getirileceği açıklanmıştı...

   Ve bu şekilde halk umutlandırılmıştı...

   Sonra iki okuma, bir üfürme, bundan vazgeçildi...

   Efendim; milletvekili bir sonraki seçimde kazanamadığı takdirde, eski mesleğine dönmesi zor olduğu için sıkıntı yaşarmış...

   Olacak şey mi?..

   Milletvekilliği teklif edilenler, ülkenin en deneyimli, en başarılı, kendine en çok güvenen kişiler olmalı...

   Böylesi insanlar, ikinci, ya da üçüncü kez kazanamadıkları takdirde, işsiz ve parasız kalmazlar...

   Olayın bir de bu yönüne bakmak gerekiyor...

   Bu durumda Anayasa’da diğer maddelerin değiştirilmesi destek görür mü?..

   Bunun için pazarı beklemek gerekir...