banner564

Yanıt bulmamız gereken bir soru var: derdimizi neden anlatamıyoruz?

24 Nisan referandumunun yıldönümü nedeniyle biraz tartışacağımız tuttu… Cumhurbaşkanı, “AB, ABD ve BM bize verdikleri sözleri tutsun” manasında şeyler söyledi.
Cumhurbaşkanı, bize verilmiş olan hangi sözlerin tutulmasını bekliyor?
AB ile doğrudan ticaret yapmamıza olanak veren bir düzenleme bekliyorsa haklıdır. Kuzey Kıbrıs’tan giden malların AB’ye kabul edilmesini bekliyoruz tabii… Mali Yardım Tüzüğü de var üstelik. AB’nin yardımları ile desteklenen işletmelerin ürettiklerini AB ülkelerine satabilmesi gerekir. Turizm hareketlerine sınırlama koymak ise tam bir insan hakları ihlalidir.
Spor, iletişim gibi alanlardaki izolasyonlar da “siyasi bir tavır” olmaktan çok bir “insanlık suçu” olarak kabul edilmek zorundadır. Kaldırılmalıdırlar…
Cumhurbaşkanı bunları kastetmişse haklıdır. Ama Cumhurbaşkanı’nın bir de KKTC’nin tanınması beklentisi vardır diye düşünüyorum. Bu konuda verilmiş bir söz olduğunu hatırlamıyorum…
Üstelik, Cumhurbaşkanının AB’nin, ABD’nin veya BM’nin “adalet dağıtan birer mekanizma" veya otorite olmadığını” bilmesi gerektiğini düşünüyorum. AB ile BM birer devlet bile değildirler. AB ve BM’ye uluslararası siyasetin aktörleri olarak değil, uluslararası siyasete zemin oluşturan kurumlar olarak bakmak daha elverişli olacaktır. Geriye devletler kalıyor ki o meşhur sözde belirtti gibi onların “kalıcı dostları veya düşmanları yoktur; sadece çıkarları vardır”. KKTC Cumhurbaşkanının da, yurttaşlarının hak ve menfaatlerini korumak için ne yaptığını ve ne gibi karşılıklar aldığını yurttaşları ile paylaşması gerekir. 
Bir devlet olarak çıkarlarımızı korumak için neler yapıldığını öğrenmek hiç de fena olmayacak. Böylece Annan Planı’na “evet” demekle kötü mü yaptık; “hayır” deseydik daha iyi mi olacaktı gibi soruların yanıtını yeniden değerlendirmek ve deneyim dağarcığımızı zenginleştirmek mümkün olabilecek. Çıkarlarımızı korumak için geçmişten ders almaya çok ama çok ihtiyacımız vardır. Bunun için tartışmalarımızı doğru zeminde ve içtenlikle yapmak gerekir.

Referandum sürecinde yapılan gösterilerde başrolü gençler kapmıştı. Geleceklerini AB çatısı altında şekillendirme olasılığı onları oldukça heyecanlandırmıştı.

YORUM EKLE

banner471

banner473