banner564

Vesayet, müdahale, darbe...

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki gelişmelere bağlı olarak “vesayet, milli iradenin üzerinde olamaz” dedi. Buna yürekten katılırım. 15 Temmuz Darbesi olur olmaz ve olay başlangıç aşamasında iken bunun darbe olduğunu ve demokrat her insanın buna kesin karşı çıkması gerektiğini, o aşamada yapabileceğim tek girişim olan twit atarak ifade etmiştim.
Ancak aynı anda darbenin başarı kazanabileceği yaklaşımı ile susanları veya darbeyi heyecanla karşılayan kimilerini de görmenin acısını da yaşadım.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, Türkiye’ye dönük bu ifadesine yürekten katılırken, aynı erk sahiplerinin KKTC’de “milli iradenin” kendi dinamiği içinde şekillenmemesi için müdahale ve vesayet girişimlerini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadığım için bu güzel söz, benim için bir söz oldu. 
Kimse yanlış anlamasın; buna karşın Türkiye’de “milli iradeye” karşı yapılabilecek darbe, müdahale veya vesayet girişimlerine aynı duyarlılıkla karşı çıkacağım. Ama bu mesele yalnız AKP’nin kusuru değildir. Bu aynı zamanda TBMM’de temsil edilen CHP ve İYİ Parti’nin de sorunu ve sorumluluğundadır. Çünkü “milli iradeye” vurgu yapan ve vesayete tepki gösteren bu muhalefet partilerinin, Kıbrıs’ta son seçimlerde müdahalelere ses çıkarmamaları, hatta destek olmaları konu ile ilgili samimiyetlerini de benim gözümde inandırıcı kılmaz. Kıbrıs Türk Toplumunun özgür iradesi söz konusu olunca, “milli birlik” içinde yapılan müdahalelerin destekçisi olmak, onların inandırıcılığını sağlamaz. 
Bu Kıbrıs derslerle doludur. 12 Eylül Askeri yönetimi 1981’de Kıbrıs’ta yapılan seçimlerde Kuzeyde yaşayan insanların her şeye karşın şekillenen iradesine karşı darbe yapmıştı. Seçimlerden sonra TKP, CTP ve DHP’nin hükümet kurmasını engellemişti. O dönem koşullar zordu. Türkiye’de kimse buna ses çıkarmamış, aksine kimi demokratlarda, “milli mesele” diyerek destek de olmuşlardı. Sonra darbeciler Amblemi Horoz olan MDP ve güya sosyal demokrat olan HP’yi kurmuşlar ve Türkiye insanına bir elbise biçmişlerdi. Bu senaryoyu rahmetli Turgut Özal’ın ANAP’ı kırmıştı. Bundan yeterince ders çıkartılmadığı için, aynı olay yine, milli gerekçelerle 1990’da tekrarlanmıştı. Ama bunu yapanlar, daha sonra Türkiye’de bunun ağır sonuçlarını yaşamıştı. Aynı şekilde biz de burada bunun acılarını yaşadık. Ta ki rahmetli Sayın Erdal İnönü ile Sayın Süleyman Demirel’in halk iradesinin yolunun açılmasına destek olmasına kadar. Sonra Türkiye’de Refah Yol Hükümeti kuruldu. Bu hükümet de, vesayete karşı çıkarken, maalesef, DP-CTP Hükümetinin düşürülüp, yerine UBP- DP hükümetinin kurulmasına vesayetçilikle yol açtı. Ama “milli mesele” gerekçesi ile bu müdahaleyi yapan o hükümete de bu kez; 28 Şubat’ta “milli değerler” adına darbe yapıldı. Bizi darbe ile devrilenlere karşı yapılan o darbeye de karşı çıktık. 
Ama darbeler veya müdahalelerle Kıbrıs’ta iş başına gelenler, her zaman yaptıklarını yaptılar.  Kendilerine darbe ile yol açanların, darbe ile götürülmelerine alkış tuttular. 
Bu yaşananlar nedeni ile Kıbrıs’ta ve Türkiye’de tüm müdahale, vesayet ve darbe girişimlerine karşı durmak en büyük “milli mesele” olmalıdır. Ben Türkiye’de vesayetin ve müdahalenin, darbenin tüm biçimlerine karşıyım. Ama iş Kıbrıs olunca, Türkiye’de isem ya ses çıkarmam, ya da darbeden yana taraf olurum derseniz, bu belayı kendiniz için de büyütürsünüz. Ya da Kıbrıs’ta olacaksınız ve sizin iradenize karşı yapılan müdahalelere karşı olacaksınız, fakat Türkiye’de beğenmediğiniz bir iktidara karşı yapılabilecek vesayetçi, darbeci girişimlere karşı sessiz duracak veya sempati besleyeceksiniz. Olamaz. Cem Karaca’nın şarkısını herkes bir daha dinlesin. 
Açık olan bir şey vardır. Kıbrıs sorunu karşılıklı kabul edilebilir bir anlaşma ile bir çözüme kavuşmazsa,  Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumunun etrafında oluşan uluslararası tuzaklar kırılamayacağı gibi, iki ülkede de sağlıklı demokrasi ve hukuk devleti gelişemeyecektir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
xyz
xyz - 4 yıl Önce

ofkeden kuduran yenilginin moral bozukluguyla cildiran yeni duzen duzulencilere ilhak hayirli olsun gecmis olsun artik direksiyonlari da sola trafigi saga alirsiniz

Can Yörüköğlu
Can Yörüköğlu @xyz - 4 yıl Önce

Ferdi Bey, meseleyi demokrasi ve özgürlükler çerçevesinde güzel bir şekilde değerlendirmişsiniz. Kutuplaştırma siyasetinin bir sonucu olarak vatandaş duygularıyla karar veriyor. Dünyada da artık sıkça görülen bu durum giderek içinden çıkılamaz sorunlara sebep olacak gibi gözüküyor.

xyz
xyz - 4 yıl Önce

sayin Ferdi bey o sarkilari 70 lerde soylemisti vefat etmeden onceki yillarda feto sahtekarinin amerikan ajaninin has muridi olmustu olaylari iyi takip ediniz 60 li 70 li yillarda patinaj yapmayalim lutfen

xyz
xyz - 4 yıl Önce

yenu duzencilerin kendilerine kursun dokturmelerini veya hamama gidip 40 tas su dokmelerini tavsiye ediyoruz belki 3 kez fes basima fes basima da faydali olabilir bir de zevk almalarini tavsiye ediyoruz bu arada KIB TEK eski mudurune de gelecek hayatinda rum elektrik idaresinde basarilar diliyoruz

banner471

banner473