Ülkede pandemi boyutunun tavan yaptığı şu günlerde siyasilerin seçimin hangi tarihte yapılması tartışmalarını başlatmaları acaba siyasilere olan güven olgusunu nerelere taşır?
Coronavirüs’ün ülkemizin ekonomisinde yarattığı tahribatın insan yaşamında doğrudan olumsuz etkileri tavan yapmış durumda. İşyerleri kepenk kapatır hale gelmiş, ayakta durmaya çalışanlar ise yılların birikimlerini kemirir durumda.
Doğrudur, oluşan hükümetin erken seçime gideceği varsayımlarıyla oluşturulduğu hepimizin malumudur. Ne var ki ülkede olumlu giden hiçbir şeyden söz edilemeyeceği bir ortamda bir erken seçime gitmek var olan siyasi yapıların değişimi ülkeye ne artılar getirir?
Var sayalım ki muhalefetin talep ettiği şekilde bir erken seçime gidildi ve sandıktan bugünün muhalefeti ezici bir çoğunlukla meclise geldi!
Hükümete gelenlerin var olan pandemi karşısında yapabilecekleri ne var?
Ekonomimizde nasıl farklılıklar yaratır, içine düştüğümüz dar boğazlardan nasıl çıkılır!
İnancım o ki, fark yaratmak yerine aksine, ekonomik olarak tek dayanağımız konumundaki Türkiye ile bin dargın, bir barışık konumda olmaları nedeni ile bu günde zor gördüğümüz yaşam koşullarını bile bulamayacağımızı, devlet çalışanlarının, emeklisinin maaş ödemelerinin bile mümkün olamayacağı yaşamayacak mıyız?
Yoksa amaç, benzer ortamlar yaratarak ülkenin tam da kaosların içine çekerek düşünülen çözüm yollarını uygulamaya koymak mı?
Ülkenin içinde bulunduğu acı gerçeklerin çok boyutlu olduğu ortada!
Türkiye’den gelen Coronavirüs aşılarının miktarına bakın, bir de dönün, kimilerinin bel bağladığı güney komşularımızın, ya da o yere göğe sığdırılamayan AB’nin gönderdiği aşı sayısına bakın!
Geçtiğimiz gün o güzel anlatımlarıyla Göğüs Hastalıkları Klinik Şefi sevgili Dr. Mustafa Akansoy’un açıklamalarına ne demeli?
Pandemi vakalarındaki bu artışlarla Acil Durum Hastanesi dışında 40 yatak kapasitesi daha yaratılmış olmasına rağmen hastaları yatıracak yer bulunamayacağını zira bu gidişle vaka sayısının 150-200 çıkacağını söylüyor.
Şimdiden odalardaki hasta sayısı ikiye çıkarılmış durumda!
Bunu konunun uzmanı bir Doktor söylüyor.
Biz ne yapıyoruz?
Papatya falı açarcasına, iktidar erkini nasıl elimize geçiririz hesaplarıyla seçim takvimi elimizde maliyetlerine bakmaksızın taktiksel ara seçim dayatmalarıyla vatandaşın varlığıyla oyun oynuyoruz.
Hani koyun can derdinde kasap yağ derdinde derler ya, tam da siyasiler bu trajediyi oynuyorlar!
Böylesi koşullarda sadece o iktidar koltuğunda oturanlar değil, tüm seçilmişlerin ülke insanının sıkıntılarını en aza indirme amaçlı çalışma zorunluluğu vardır.
Bu yolda alınması gereken kararların, geçirilmesi gereken yasaların el birliği ve süratle geçirilmesi tüm siyasilerin görevidir!