banner564

Varlığımızı sürdürebilmek için bilinçli davranmak zorundayız

Geçmişten günümüze komşumuzun bizi ezeli rakip, hatta bazı istisnalar dışında, düşman gördüğü ve bunun gereklerine göre hareket ettiği inkar edilemeyen bir gerçektir.
Ülkemizde yaşanan olaylara bakıldığı zaman, nüfus ta, taşınmaz mal dağılımında, sportif etkinliklerde, ekonomik faaliyetlerde bizi rakip kabul ettikleri görülür.
Bu nedenle, bize karşı üstünlük elde etmek için büyük çaba harcarlar. Herhangi bir konuda bizim başarılı olmamız karşısında da,  engellemeye çalışırlar.
Örneği, halen üniversite ve turizm kesimlerini çökertmek için yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar. 
    Son olarak ülkemize gelen İsraillileri güneye yöneltmek ve kumar turizmimizi çökertmek amacı ile yatırım yapması için Lübnanlı bir iş adamına Limasol’da Türk arazisi tahsis edildi.
Rumların iki halkın karşı tarafta yaptığı harcamaları izleyerek sürekli olarak yayınlamaları da, rekabet konusuna verdikleri önemi gösterir.
Hele, iki halkın, karşı tarafta en çok hangi amaçlar için para harcadığının ayrıntılarını bile izleyip, önlem almalarından, gerekli dersleri almalıyız.
Öte yandan KKTC’ye giriş barikatlarında güneyden alış veriş edenlere zorluk çıkarılmamasına kaşın, güneye geçişlerde Rumların kuzeyden aldıkları eşyaları geçirmeleri engellenmektedir. 
Bizim bazı aşırı iyimser siyasilere karşın, güneydeki yetkililer bizi olası ortak değil, rakip, hatta düşman gördüklerini gizlemek gereği bile duymaz.
     Eski Rum arazileri üzerinde olduğu gerekçesi ile KKTC’deki otellere turist gelmesini engelleme çabaları da dostça bir davranış değildir.
Çünkü Rumların Larnaka ve Baf uçak alanları ile birçok turistik tesisleri Türk arazileri üzerindedir.
Ayrıca güneyde kalan ve Rumların kullandığı Türk toprakları, Kuzeydeki eski Rum arazilerinden alan olarak daha az olmakla beraber, çok daha değerlidir. 
Komşularımızın bize karşı benimsediği dostça olmayan tutumunu izlememiz ve alacağımız tüm kararlar ile uygulamalarımızda planlı, uyanık, bilinçli olmamız kaçınılmazdır.
Rumların bilinçli-planlı-basiretli tutumuna rağmen, bizim bilinçsizce ve sonucun ne olabileceğini hesaplamadan karar üretmemiz, büyük zararlarla karşılaşmamıza sebep olacak.
Örneğin yüksek vergiler nedeniyle, Ercan hava yollarından uçak biletlerinin pahalılaştırılması, Türk ve yabancı yolcuların güneydeki uçak alanından seyahat etmesine sebep olacak.
 Ercan çıkışlı uçak bilet fiyatlarının aşağıya çekilmesi ise, dışardan daha fazla ziyaretçi gelmesine, hatta bir kısım Rum’un Ercan’ı tercih etmesine katkıda bulunacak.
Gıda maddelerine aşırı vergi konulması ve yerel üreticilerin korunması düşüncesiyle piyasada fahiş fiyattan satılan ürünlerin ithaline izin verilmemesi ise, tüketicilerin güneye yönelmesine ve sonuçta devletin vergi kaybına yol açar. 
Gıda maddelerindeki vergilerin aşağıya çekilmesi ve fiyatların güneye göre daha ucuz olmasının sağlanması durumunda, Tüketicilerimiz güneyden alış veriş etmekten vazgeçecek.
    Komşumuz bizi rakip gördüğüne ve eline geçen tüm fırsatları kullanarak bizi alt etmek gayretinde olduğuna göre, biz de bunun bilincinde hareket etmeliyiz.
Aksi halde Rumların bize karşı sürdürdüğü planlı saldırıları umursamamamız, gerekli önlemleri almamamız durumunda, KKTC’deki ekonomik faaliyetlerimiz çökertilecek.
Buna bağlı olarak da işsizlik ve göç artacak ve bu topraklardan silineceğiz.
YORUM EKLE

banner471

banner474