Ülkemizin genel çıkarı için sorunları gündeme taşımamız, çareler üzerinde tartışmamız, hükümete yapıcı uyarıda bulunmamız, çözüm için baskı yapmamız öncelikli vatani görevimizdir.
Fakat her nedense her platformda halkımız; gereksiz, yararsız, hatta ülkemiz için zararlı olabilecek konuların tartışılması ile meşgul edilir.
Gündemi yararsız zararlı, konuları ile meşgul ettiğimiz için esas sorunların göz ardı edilmesine sebep olunuyor. Örneğin: İnsanlar için hiçbir şey sağlıktan daha önemli değildir. Ancak yaşamak için işe ve aşa da muhtacız. Bu nedenle gerekli önlemleri alarak ekonomiyi canlandırmalıyız;
Pandemi sonucu birçok kişi işini kaybetti. İç talepteki daralma nedeniyle, özel kesimde işler azaldı, geçim sıkıntısı ortaya çıktı. 
Esnaf geleceğinden kuşkulu; inşaat faaliyetlerindeki durgunluk sonucu bu sektörlerde görev yapan kuzeyli soydaşlarımızın çoğu ülkemizden ayrıldı. Durumun normalleşmesi halinde, teknik eleman temininde ciddi sıkıntılar yaşanacak. 
Otellerin faaliyetlerinin durması, yükseköğrenim gören yabancı öğrencilerin ve işçilerin ayrılması sonucu patates, bal, sebze, süt gibi birçok ürün pazarlanamadı. 
Uzmanlar, sağlık kuruluşlarımızın yetersiz durumu nedeniyle, Covid vakalarındaki olası artışların tahribatının çok acı olacağını söylemektedir.
İklim değişikliği sonucu artan kavurucu sıcaklar, orman yangın riskinin artmasına sebep oldu. Bu nedenle acilen koruyucu önlemler alınmasını gerektirmektedir.
Ülkemizin su gereksinimini karşılayan denizdeki su boru hattında meydana gelen aksaklığın acilen düzeltilmemesi durumunda, ciddi su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağız.
Görüldüğü gibi ülkemizde öncelikli olarak gündeme taşınması, tartışılması ve acilen çözümü gereken çok önemli sorunlarımız vardır.
Buna rağmen maalesef medyada, sosyal paylaşım sitelerinde önemli sıkıntılarımız yerine gündem gereksiz konularla meşgul edilmekte ve acilen el atılması gereken sorunların gözden kaçırılmasına sebep olunuyor.
Her nedense bazı kişiler, tüm halkımızı etkileyen sorunların çözümü için çaba harcamak yerine, dedi kodu yapmayı tercih ediyor.
Ancak dedi kodu ve iftira sevgi, saygı ve güven duygularını sarsar, halkımız içinde fitne çıkmasına ve düşmanlıklara zemin hazırlar. Bu nedenle olumsuz bir davranıştır.
Ayrıca halkımızı bölmek, birbiri ile çatıştırmak ve ülkemizi içerden çökertmek amacında olan bazı kötü niyetli işbirlikçiler, halkın duyarlı olduğu konularda vatandaşlarımızı kışkırtmakta böylece sorunların çözümü yerine gereksiz tartışmalarla zaman harcanmaktadır.
Ülkemizdeki popülist yönetim anlayışından yararlanan bazı kişiler hükümetlerin ülke çıkarına aldıkları tüm kararları kötülemekte, yanlış göstermekte ve uygulanmasını engellemektedir.
Anavatanımızın 7 yangın helikopterinden bir tanesinin ülkemizde konuşlandırılmasını bile kötüleyen, art niyetli halkımıza iyilik yapılmasını istemeyen iç düşmanlarımız, artık teşhir edilmeli, ayıplanmalı. Kışkırtmalarına alet olunmamalı.
Disiplinsizlik, devlet otoritesine ve saygınlığının ayaklar altına alınması, hükümetlerin her işine karışılması, genel çıkarlarımıza zarar verici söylem ve eylemler, demokratik hak kabul edilemez. Aksine ülkede kaos ortanı oluşmasına sebep olunur. 
Bu nedenle bilişim yasası yanında mutlaka medyadaki art niyetli yayınlara karşı da yasal düzenleme yapılmalı. Ayrıca, hükümet zararlı yayınları ile devletimizin saygınlığına gölge düşüren, TC-KKTC düşmanlığını misyon kabul eden, kişi ve kuruluşlara mali destek vermemeli.