“ Turkish.aawsat” sitesinde yayınlanan bir araştırma yazısı, Gazze’de yaşanan insani kıyımın gerisindeki mantığı ortaya koyuyor. Bu mantık; uygulamaya konan kısmi ateş kesin isminin, “insani ara “ olarak ifade edilmesinin anlamsızlığını da gözler önüne seriyor. Yazıya göre, İsrail’de yayınlanan ” +972” internet sitesi, çok önemli bir konuyu açığa çıkarttı. Site, İsrail’de ismi, “ Habora” olan bir Yapay Zekanın, otomatik olarak hedef ürettiğini ve onun ürettiği hedeflerin vurulduğunu ortaya koydu. Bunun için görevde olan veya emekli istihbarat görevlilerinden aldığı bilgi ve değerlendirmeleri ele aldı. Söz konusu yazıda, İsrail’in 22. Dönem Genel Kurmay Başkanı Sayın Aviv Kochavi’nin röportajda söylediklerine de yer verdi. Aviv, “ Bu yapay zekanın yardımı ile çok sayıda veriyi, herhangi bir insandan daha iyi ve daha hızlı işleyen ve bunları saldırılacak hedeflere dönüştüren  bu makine; 2021 Duvarların Muhafızı Operasyonunda devreye girdiği andan itibaren; her gün, 100 yeni hedef üretti. Geçmişte, Gazze’de yılda 50 hedef oluşturduğumuz zamanlar olurdu. Burada işe makine girince, 1 günde 100 hedef üretildi” dedi. Ayni yazıda bir istihbaratçının söyledikleri de çok ilginçti. Bu makine ile üretilen hedefler vurulurken, 3 yaşındaki bir kız çocuğunun da öldürülmesini de “ ödenmeye değer bir bedel” olarak tanımlamasıdır. Vahşi mantığın belirlediği Gazze’deki   savaşta;  “insani ara” ismi ile geçici ateş kes uygulanması, insani ifadesinin de resmen katledilmesidir. Çünkü bu makine ile hedef vurmak konusu gündeme gelince, önce İsrail Ordusunda geçmişte uygulanan tüm protokoller değiştirildi. Bunun için 7 Kasımda savaş başladığında, İsrail Güvenlik yetkilileri Filistinlileri, “ hayvan “ diye tanımlamaya ve” esir alma yok “ diye konuşmaya başladı. Hedeflerin makine ile saptanıp vurulması ile bu savaşta, kısmi ateş kese kadar; 6 bin 150 çocuk ve 4 binden fazla kadın, toplamda 15 bini aşkın sivil insan öldü. Şimdi yine bombalar yağıyor. Bombaları yağdıran insanlar, ama hedefleri makine saptıyor. Kısacası insan, kendi vicdanını ve değerlerini geriye atarak, vicdansız bir makine oluyor. Ama hala insani değerler de var oluyor. İnsani değerleri, makineye teslim eden İsrail yönetimine rağmen, İsrail’de hala insani değerler yaşıyor. Bu “+972” sitesinde ifşa edilen  gerçekler, her şeye karşın insani değerlerin;  din, milliyet, siyasi inanç farkı gözetmeden  var olduğunu gösteriyor. Üstelik İsrail halkı içinde bu aşırı sağcı, ırkçı, dinci yönetime karşın,  bu insani değerlere bağlı cesaretli ve sağ duyulu insanların varlığı, herkese, insani değerlere dönük, diğer insanlara moral veriyor. 
Bu olay pek çok değeri yeniden  sorgulatıyor. Çünkü Netenyahu yönetimini, Yahudi düşmanlığı söylemine sahip olan Avrupa’nın ve dünyanın aşırı sağcıları destekliyor. Örneğin, son seçimlerde Soros söylemiyle, Yahudi karşıtlığı ile seçim kazanan, Macaristan’ın aşırı sağcı lideri Sayın Orban;  Netenyahu’nun en büyük destekçisi. Alman aşırı sağ Partisi ATF ile Neo Nazileri de Netenyahu’nun destekçisi. İngiliz Muhafazakarlarının en radikalleri de Netenyahu destekçisi. Arjantin’ de seçim kazanan testereci aşırı sağcı da onu destekliyor. Makine hedef saptıyor, yani insani değerler vuruluyor. Bu olurken, aşırı sağın ortak bir noktada buluşması kaçınılmaz oluyor. Çünkü biri İslamofobik, öteki beyaz tenli dışındaki her insana düşman, bir öteki, demokratik, insani her değere öfkeli ve karşıt. Bu nedenle Netenyahu onların desteğini alıyor.
“İnsani Ara” imiş ismi. İnsani değerlerin tümünü ayaklar altına alanların, bu tanımlamanın arkasına saklanmaları ayıplarını örtemez. Bundan ötürü barış ve halkların dostluğu ile demokrasi ve sosyal adalet, demokratik hukuk devleti değerleri için mücadele, dünden daha fazla önem taşıyor.