banner564

Uzun yaşamak ama ne kadar?

Kendimle ilgili en şaşırtıcı şey, seksenime merdiven dayamayı başarmış olmamdır.
Başarmış kelimesini doğru kullanmamış olabilirim. 
Başarmak “Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak,” ise yanlış kullandım. 
Sigara içmek, uyuşturucu kullanmak ve zararlı olduğu herkesin malûmu olan şeylerden kaçındığım doğrudur.
İçki de içmiyorum. Çok az et yiyorum, hazır gıda tüketmiyorum. Yürüyorum, fırsat buldukça yüzüyorum, bahçe işi ile uğraşıyorum, bol bol okuyorum. 
Ruhumu da kalemtıraşladım: Sahip olduğum şeyler için şükrediyorum, olmadığım şeylere aldırmıyorum.
Ama bunları daha uzun yaşamak için değil, sevdiğim için yapıyorum veya sevmediğim için yapmıyorum. 
Bir de yapamıyorum departmanı var. Kırklarımın ortalarına kadar eşek yüküyle içki ve ellinci yaşıma kadar sigara içtim. İkisini de ben bıraktım diyemeyeceğim çünkü onlar beni bıraktı. İçkiyi vücudum kaldırmaz oldu – bir de artık içecek kadar derin bir mutsuzluk içinde değilim. 
Sigara daha da ilginç oldu. Daha önce de anlatmış olmalıyım: Bir sabah uyandım ve o gün canım sigara içmek istemedi. İçmedim, ertesi gün de... Ve ertesi günlerde de ve hiç uğraşmadan bu pis alışkanlığı bıraktım. Hapisten cezayı doldurmadan tahliye edilmek gibi umulmadık oldu. 
Demek istediğim… Bu yaşa gelmeyi istemiş veya gelmek için bir program uygulamış değilim. 
Hatta son zamanlarda herhangi bildiğim bir hastalığım olmamasına rağmen “acaba artık ölsem mi,” sorusunu kendime gittikçe daha fazla sorar oldum. Çok yaşlanarak bağımsız yaşama yeteneğimi kaybetmek, kendime ve başkalarına yük olmak istemiyorum.
Bunları aklıma geçenlerde karşıma çıkan yeni bir “hayat uzatma” yöntemi getirdi: Epigenetics. “İyi olma” endüstrisinin piyasaya sürdüğü en son ürün. 
Epigenetics’i şöyle özetleyebilirim: Genleriniz ne kadar sağlıklı olduğunuz konusunda önemli bir rol oynar. Ama hayat tarzınız ve çevrenizin, örneğin fiziki olarak ne kadar aktif olduğunuzun ve aldığınız gıdaların rolü daha da önemlidir.
Konunun bir uzmanına göre “Sağlığımızın nasıl bir seyir izleyeceği yüzde yirmi oranında önceden yazılmıştır ve genlerimize bağlıdır. Geriye kalan yüzde 80 bizim kontrolümüzdedir.”

DNA’yı meydana getiren genler sabittir ama genlerin işleyişini etkileyen çevre (epi dış anlamına gelmektedir) değişkendir. Stres, kirlilik, diyet o çevrede değişikliklere yol açar ve bu değişiklikler genlerin işleyişini etkiler. 
Epigenetics, hayat tarzınızın ve çevrenizin genlerinizin işleyişini nasıl etkilediğini inceleyip sağlığınızın iyiye mi kötüye mi gittiğini tespit etmek iddiasındadır.
Bu haberi okuduğum Financial Times’a göre İsviçre’de epigenetic testlerle kişinin biyolojik yaşını ölçen, yaşlandığında karşılaşabileceği hastalıkları tahmin eden ve çevrenin genlere verdiği zararların hangilerinin geri çevrilebileceğini tespit eden klinikler vardır.
Eğer çok paranız varsa deneyebilirsiniz. Şahsen benim stresin, sigara içmenin, alkolün ve sağlıksız beslenmenin ve diğer malûm şeylerin hayatı kısalttığını öğrenmek için bir kliniğe gitmeme gerek yok. Alzheimer olma olasılığım varsa da bilmek istemiyorum.
Hayat kendi yatağında bildiği gibi aksın. Param da cebimde dursun.

Metin Münir’in 10 Aralık 2022 tarihli yazısı
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Espasito
Espasito - 10 ay Önce

Bu yazısını ilk okuduğumda şöyle yazdım MM’ye:

“:((( Benim hatırım için az uzun yaşa, n’olur yani…”
O ise her zamanki muzipliği ile “Seni kırar mıyım? Senden uzun yaşayacağım Espasito. 120 sene en az.:)” diye yanıt vermişti.

120 sene yaşamasını beklemiyordum, bu kadar âni gideceğini beklemediğim gibi…

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Espasito - 10 ay Önce

Metin Bey gittiğinden bu yana benim de hiç aklımdan çıkmayan, daha önceki yorumlarımda da zaman zaman yazmış olduğum evet, o bahçe. O bahçeden çıkan kelimeler bize mutluluk verdi, yol gösterdi, hayatımıza dokundu, güzelleştirdi. Ben de o bahçeyi çok merak ediyorum. Ve Sn. Yavuz, ne güzel yazmışsınız: BAHÇEMİZ.

Yavuz
Yavuz @Espasito - 10 ay Önce

Nicedir, nasıldır acaba şimdi kış sona ererken Metin Bey'in o bahçesi; bahçemiz? O geldi birden aklıma...

Mavi
Mavi @Espasito - 10 ay Önce

Kıymetli MM’nin Espasitosu merhaba! İyi ki geldiniz ve vazgeçemediğim(iz) MM’nin yazılarına anılar iliştirerek güzellik kattınız. Sağ olun, var olun.. Karışık duygular içinde bu katkılar bana sevinç getirdi, ne de olsa hepsi MM’den..özlemle..

Eylül Eylül
Eylül Eylül @Espasito - 10 ay Önce

Hoş geldiniz sevgili Espasito hanım…Her yazının sizde bir anlamı bir anısı olması çok değerli. Arada böyle bize güzel sürprizler yaparsanız; kendi adıma söyleyim çok mutlu oldum. Sayın Münir’in her yazısında sizi de düşünüyorum. Çok sevdiğiniz birini ani kaybetmenin üzüntüsünü bildiğimden, tesellisiz zamanlarda çekilen tarifsiz acılar çok zor. Şanslısınız böyle güzide bir insanı yakınen tanımış olmanız. Çok teşekkürler size bol sabırlar diliyorum.

Hey gidi günler
Hey gidi günler @Espasito - 10 ay Önce

Espasito Hanım, arada böyle bir şeyler yazın lütfen, siz bize Metin Bey'in emanetsiniz. Saygılar.

Durmuş Aksoy
Durmuş Aksoy @Espasito - 10 ay Önce

Uzun yaşama çabasında olup da ölmek üzücüdür. Onun öyle bir çabası yoktu. Yazısında da yazmış zaten hayat kendi yatağında bildiği gibi aksın diye. Ölüm kimseyi umursamaz, bunu bilen MM’de ölümü umursamıyordu.

80’inde sahip olduğu yaşama sevincinde sizin payınızın olduğu çok aşikar Espasito.
İyi ki vardınız, iyi ki varsınız. Teşekkürler...

Sarp Ege
Sarp Ege - 10 ay Önce

“Hayat kendi yatağında bildiği gibi aksın” . Rahmetli MM yazıda nokta atışı yapmış. Espasito hanım yorumda olsa yazılarınızı bekliyoruz efendim.

…..
….. @Sarp Ege - 10 ay Önce

Sarp Ege Bey ne zaman yorum yazsanız beğeni basamaklarını hızla tırmanmanız gözümden kaçmıyor. Arka sayfadan ön sayfaya geçip hızla yukarıya tırmandınız yine.

MM okuru
MM okuru - 10 ay Önce

Ben ölene kadar, benim için yaşıyor olacaksın MM.

MY
MY - 10 ay Önce

Gözbebeğimiz Sevgili MM,
Yazıyı derin derin nefesler çekerek seni ve Espasito'yu düşleyerek okudum. Hala her yazıda ağlıyorum. Çok özlüyorum, özlüyoruz.
Ah Espasito kimbilir ne haldesiniz. Sizi seviyorum, seni seviyorum ve sımsıkı sarılıp iyi dileklerimi gönderiyorum.
çantamda kitabının olmasını istiyorum Sevgili MM, ufacık boşlukta açıp okuyup, ciğerlerime hapsetmek istiyorum. Sen ölümsüzsün, çok özledim. Offf özür dilerim hepinizden, sanırım üzüntünüze üzüntü kattım.
Sevgiler,

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 10 ay Önce

Metin Bey’in yazılarında kendi ölümünü hiç umursamayan bir tavrı vardı. Ben bu türde yazılarını okuduğum zaman çok üzülür ve biraz da Metin Bey’e kızardım. Metin Bey’in kelimelerinin olmadığı bir dünyayı aklıma getirmek istemezdim. Yokluğunu düşünmek acı verirdi ve bir gün böylesine aniden bizleri bırakıp erken gideceğini hiç düşünmemiştim. Sizi çok özlüyoruz Metin Bey, yokluğunuz çok acı…

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Ege’de Bir Sahil Kasabası - 10 ay Önce

Diyalog Gazetesi yönetimi, lütfen yeni bir yazı yayınlar mısınız.

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Ege’de Bir Sahil Kasabası - 10 ay Önce

Bir cumartesi günü bizi bırakıp gitmiştiniz Metin Bey. Her cumartesi ayrılığın acısını daha çok yaşıyorum. Bugün (10.02.2024) siz gideli 20 hafta oldu. Olmadığınıza inanamıyorum, kabul edemiyorum. Çok özledim…

…..
….. - 10 ay Önce

Böyle bir adamla yaşadınız sevgili Espasito ne mutlu size. Bu size en büyük teselli olsa gerek. Metin Bey hep kalbimizdesin ve hep orada kalacaksın. ❤️

Ahmet Ertaş
Ahmet Ertaş - 10 ay Önce

Seni özlüyoruz usta.

Derya Akmaz
Derya Akmaz - 10 ay Önce

Şimdi okurların, ustasını bekleyen bahçende kaybolmuş çocuklar gibi. Şimdi seni ne çok sevdiklerini seslendiriyorlar. İyi ki tüm samimiyetinle, çıplaklığınla girdin ruhlarımıza, odalarımıza.Sözcüklerinle kurduğun ilişki , derin birliktelikler yarattı.Artık yapabildiğimiz sadece veda yazıları sevgili M.Münir.


banner608

banner474