banner564

Unutulmaz bir gün

   Kıbrıslı Rumlarla ‘tarih’ konusunda anlaşamıyoruz...
   Onlar; bu sorunun 20 Temmuz 1974’te ‘Türkiye’nin, adayı işgal etmesiyle’ başladığını iddia ediyorlar...
   Bizler Aralık 1963’teki Rum saldırılarını anımsatıyoruz...
   Ayrıca Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün 1964 yılından beri adada bulunmasının, bunu kanıtladığını belirtiyoruz...
   Ve 20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Türk askeri harekatının ‘işgal’ olmadığını vurguluyoruz...
   Neden işgal değil?..
   Çünkü 20 Temmuz’dan 5 gün önce Yunan Cuntası adada darbe girişiminde bulunmuş, Cumhurbaşkanı Makarios’u saraydan çıkarmış ve yerine kukla Cumhurbaşkanı Nikos Samson’u atamıştı...
   15 Temmuz 1974’te başlayan darbenin hedefinde öncelikle Komünist AKEL yanlıları vardı...
   Yunan askerleri, solcuların ele başlarını birbir temizledikten sonra namluları Kıbrıslı Türklerin üzerine çevirmişti...
   Türkiye 20 Temmuz’da adaya müdahale etmemiş olsaydı; bir hafta içinde toplu katliamlar gerçekleşecek, adada Türk kalmayacaktı...
   Öyleyse bu kanlı saldırıları önlemek; diğer 2  garantör ülkenin göreviydi...
   İngiltere, sorumluluktan kaçmayı tercih etti...
   Türkiye ise garantörlük görevini yerine getirerek, darbecileri etkisiz hale getirdi...
Şükretmeleri gerekir
   Türkiye’nin askeri müdahalesi, sadece Kıbrıslı Türkleri kurtarmakla sınırlı kalmadı...
   Sürgüne gönderilen Başpiskopos Makarios, Cunta’nın etkisiz hale gelmesi nedeniyle adaya dönüş yaptı...
   Yunanistan, askeri idareden kurtulup, demokrasiye geçti...
   Öyleyse, en az Kıbrıslı Türkler kadar, Kıbrıslı Rumlar ve Yunanlılar da Türkiye’ye şükran borçludurlar...
   Tarihi gerçekleri, yalan-yanlış propaganda ile tersine çevirmek mümkün olmadığına göre; gerçekleri kabul etmeli ve adanın yeniden bütünleşmesine katkıda bulunmalıdırlar...
   Bizler çok acı çektik...
   Çocukluğumuza sevinemedik...
   Babalarımızın gençlik yılları silah altında geçti...
   Barış Harekatı öncesinde Rumlar zenginleşirken, Kıbrıslı Türkler fakirleşerek, büyük sıkıntılar yaşadı...
   Bunları unutmak mümkün değildir...
Gerçekler daha fazla gizlenmemeli
   Rum liderliği tarihi gerçekleri kendi gençlerinden saklamakla büyük hata işliyor...
   Genç beyinleri hala yanlışlara yönlendiriyor...
   Adanın bölünmüşlüğünden sadece Türkiye’yi sorumlu tutarak, yeniden birleşmeyi zorlaştırıyor...
   Halbuki Kıbrıslı Türkler; yaşanan acılara karşın; Kıbrıslı Rumlarla birarada yaşamayı, geleceği garanti altına alacak bir anlaşma ile adanın yeniden bütünleşmesini istiyor...
   Hiç olmazsa 40 yıl sonra bugün olsun gerçekleri kendi insanlarına açıklamalarını diliyoruz...
   Anastasiadis ekran başına geçerek, Yunan tanklarının, Makarios’un yakılıp, yıkılan sarayının ve Nikos Samson’un fotoğraflarını göstermeli Rum halkına şu mesajı vermelidir:
   “Olanların sorumlusu Yunan faşizmi ve kanlı EOKA’dır...”
YORUM EKLE

banner471

banner473