banner564

Umutlanmak istiyoruz

   Türkiye 6 ay içinde ikinci kez seçime gitti...
   Peki neden böyle oldu?..
   İki büyük parti koalisyon yapmadığı için...
   Daha doğrusu, hükümeti kurmakla görevlendirilen parti, ikinci büyük partiye koalisyon teklifi yapmadığı için...
   Güçlü bir hükümet yerine ‘azınlık hükümeti’ önerdiği için...
   Türkiye, bu anlayış çerçevesinde ikinci kez sandık başına gitti...
   Bu arada ekonomide ciddi istikrarsızlıklar yaşandı...
   Kimileri dolardan milyonlarca haksız kazanç elde etti...
   Kimileri dolar yüzden iflasa sürüklendi...
   Türkiye’de ekonominin nabzını ölçmek için esnafla konuşmak gerekiyor...
   Son zamanlarda, değişik illeri ziyaret eden dostlarımızın söylediğine göre, esnaf kan ağlıyor...
   Binlerce, on binlerce işyeri para kazanamıyor...
   Kuşkusuz; Türkiye’nin tek derdi ekonomi değildir...
   Kimine göre 2,5 milyon, kimine göre 4 milyon Suriyeli göçmen Türkiye’de yaşıyor...
   Bunların yiyecek, giyecek, sağlık, okul ve ikamet sounları vardır...
   Türk halkının yaşamıyla uyum sıkıntıları vardır...
   Ve Türkiye’nin yanı başında ateş vardır...
   Suriye krizi sona ermediği sürece Türkiye’nin, bu ateşten göreceği zararlar çoktur...
   Bir de Kıbrıs sorunu vardır...
   Türkiye’nin 41 yıldan bu yana ordusuyla güvence altına aldığı Kıbrıslı Türklerin ve Doğu Akdeniz’in geleceğini belirleyecek olan müzakere süreci hız alıyor...
   Bu ay içinde 4 önemli ülkenin Dışişleri bakanları adaya geliyor...
   Yarın Avusturya Cumhurbaşkanı da adaya gelecek...
   Gündemin ilk iki maddesi doğal gaz ve Kıbrıs sorunudur...
   

Rumların başarısı
   Gelinen noktada, gerek KKTC’nin, gerekse Tükiye’nin iç ve dış siyasette, Rumlar kadar başarılı olmadığı gerçeğini kabul etmeliyiz...
   Türkiye, tüm komşuları ile ciddi bir gerilim yaşarken, bir avuçluk Güney Kıbrıs yönetimi, hem İsrail ile, hem de Arap ülkeleriyle ilişkilerini önemli ölçüde geliştirmiş durumdadır...
   Mısır’la ‘ortak savunma’ anlaşması yaparken, Ürdün, Kuveyt, Katar, hatta İran ile işbirliği anlaşmaları imzalayıp, ekonomik sıkıntıları daha kısa süre açma yolunda ilerliyor...
   Yıllar önce, İslam Konferansı örgütü tarafından ‘Kıbrıs Türk Devleti’ olarak kabul gören KKTC’nin ise, son zamanlarda bu sıfatını dahi kaybetmesi dikkat çekicidir...
   Kıbrıs Rum tarafı; Yunanistan ile birlikte Türkiye aleyhtarı kampanyaları başarıyla yürütürken, Avrupa Birliği’nin de Türkiye ile müzakere başlıklarını kilitlemiş durumdadır...
   Bunu nasıl başardığını hepimiz biliyoruz...
   Türkiye, daha yolun başında iken Rum tarafının tek yanlı AB üyeliğini veto etmiş olsaydı, bugün bu sorunlarla karşılaşmazdı...
   Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarında “taraflardan birinin yer almadığı herhangi bir uluslararası kuruluşa, diğer taraf da üye olamaz” diye bir madde vardır...
   Buna karşın Kıbrıs Türk tarafının içinde yer almadığı bir üyelik başvurusu, Türkiye’nin veto etmemesi nedeniyle yürürlüğe konmuş ve kabul edilmişti...
   Kuşkusuz; bu gelişmenin gerekçesinde Türkiye’nin, Tansu Çiller döneminde Gümrük Birliği’ne girme tavizi vardır...
   Bunu da biliyoruz...
   

Önümüze bakalım
   Elbette geriye takılıp kalamayız...
   Gelinen aşamada önümüze bakmalı, hiç olmazsa bundan sonraki süreçte haklarımızı koruyabilmeliyiz...
   Müzakerelerin yoğunlaştığı, dünya baskılarının arttığı bir dönemde haklarımızı koruyabilmek için kendi içimizde birlik ve beraberliği sağlayabilmeliyiz...
   Türkiye’nin de, KKTC’nin de bu süreçte siyasi krizlerden kurtulması, ekonomik sıkıntıların süratle aşılması şarttır...
   Kalıcı bir çözüm için KKTC her yönden güçlendirilmelidir...
   Tüm kurum ve kuruluşlarıyla AB standartlarına getirilmelidir...
   Eğitim, sağlık, çevre sorunları çözümlenmeli, kamuda gerekli reformlar ivedilikle yapılmalıdır...
   Çözüm olsa da olmasa da kendi kendimize yeterli hale gelmeliyiz...
    

Sürpriz sonuçlar
   Gelelim, Türkiye’deki seçim sonuçlarına...
   Tüm kamuoyu araştırmalarını yanıltan bir sonuç ortaya çıktı...
   Türk halkı koalisyon istemediğini oylarıyla belli ederek, en güçlü partiyi tek başına iktidara getirdi...
   Bu durumda herkesin seçim sonuçlarına saygı duyması ve AK Parti dışındaki siyasi partilerin liderleri şapkalarını alıp gitmelidir...
   AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan güvenden dolayı tek başına iktidara geldi...
   CHP ve MHP liderleri, halk üzerinde yeterince etkili olamadı...
   Öyleyse muhalefet partilerinin yapması gereken, değişimin önünü açmak ve bir sonraki seçimlere ‘yeni liderle’ hazırlanmaktır... 
   Seçim sonuçlarının Türk milletine hayırlı olmasını diliyoruz...
YORUM EKLE

banner471

banner474