banner564

Umut enerjidir

Önemli iki konuda meydana gelen gelişmeler, siyasi alandaki verimsizliği gösteriyor. Bunlardan biri KIB- TEK’in yakıt alımı ihalesinin 10 gün daha uzatıldığının ilgili Bakan tarafından açıklanmasıdır. Tam 8-9 aydır, bu yakıt alımı ile ilgili ihale iptalleri ve bu konu ile ilgili spekülasyonlarla uğraşıyoruz.  İlgili Bakan Sayın Arıklı, bir hayli iddia ve suçlamada bulundu. Daha ucuz yakıt alımı hedefi açıkladı. Bunun için çıkılan ihalelerdeki şartnameler tartışıldı. Bir hayli değişiklik yapıldı. Şimdi 10 gün ertelendi.
Peki bu sürede hemen hemen hiç değerlendirilmeyen ne oldu? Sekiz ay evvel Fuel Oil yakıtın tonu 280 -300 dolar bandında idi. Bugün ise tonu 420 dolardır. Yani bu ihale karmaşası ve bol bol yapılan polemikle dolu süre içinde, tonda 120- 140 dolar fark oluşmuş oldu. Bu yalnız KIB- TEK’e değil,  topluma her yönü ile çok yönlü bir maliyet ve yüktür. Düşünün döviz krizi ve kaynak sıkıntısı içinde bunca zaman kaybı bize;  120-140 dolarlık ekstra bir yük getirecek. Daha ucuz yakıp alma söylemi ile başlayan bu süreç, şimdi önemli olan “Zaman” değerinin boşa harcanması nedeni ile daha da maliyetli bir hale döndü. Bütün bunların ana nedeni, siyasette muhalefette veya iktidarda iken popülist, kanıtsız, hukuk temeli olmayan yaklaşımlarla siyaset yapılmasıdır. Böylece bilimle bağı olmayan ve prestij elde etmek için yapılan söylemler ve suçlamalarla siyaset yapmanın sonucu olan acı bir maliyetle yüz yüzeyiz. Peki, zaman ve maliyet meselesi gündemin neresindedir? 
Bir diğer konu ise CTP Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman’ın başlattığı sivil toplum örgütleri ziyaretlerinde ifade ettiği bir hususla ilgili olarak siyasi yaşamda yaşanandır. Sayın Erhürman, 5 yıllık bir Kalkınma Planı ihtiyacından söz ederek, bir planı hazırladıklarını ve toplumun geleceği için bunların tartışılması gerektiğini ifade etti. Bu ifadeden sonra bir baktım, kimi sol çevrelerden; “sen ne diyorsun, 5 yıllık Kalkınma Planı ne oluyor? Sen gündemdeki konuları saptırmaya çalışıyorsun” temelinde sözü ağzına tıkama gayreti gelişti. Sağdan ise konu ile ilgili “milli suskunluk” eşliğinde, bayrak ve vatan söylemi ile meseleyi es geçme mahareti gelişti. Hâlbuki ister sağda, isterse solda olsun insanlar; ekonomik ve demokratik olarak güçlü bir toplum yapısı ile ileriye gidebileceğimiz genel doğrusunu ifade ederler. Ama bunun esasını tartışmak yerine, hala popülist söylemlerle verimsiz bir siyaset yapmayı geçerli görmektedirler, bu nedenle ne 5 yıllık bir Kalkınma Planı, ne “Kendi ayaklarımız üzerinde durma”  hedefi için, içte ve dışta ne yapacağımız konuşulmamaktadır. 
Siyaset alanı hala, son Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde doruğa çıkan, “Türk ve Kıbrıs veya Kıbrıs Türk Milliyetçiliği” kıskacı arasında, kimlik ve dini inanç temelli koridorda yürümeye zorlanmaktadır. Elbette ki bu itmenin esas odağı,  egemen olan erk sahipleridir. Ama buna karşı haklı eleştirileri olanlarda, bunu kıracaklar diye, iki yanlıştan birine düşmektedirler… Bu kesimler; Ya, “bizde milliyetçiyiz” diyerek, arzu etmeseler bile erk sahiplerinin, o kutuplaştırıcı diline katkı sağlarlar. Ya da erk sahiplerinin bu söylem ve ifadelerine, en radikal ve genellemeci tavır ile karşı çıkarlar. Bu iki tavır da bu yanlış siyasi hattı daha çok geçerli kılar. Unutmamak gerekir ki anlatılan o olguya, “ben da” deyip ilave olmak veya onu güya etkisiz kılmak maksadı ile tam reddetmek, bu hedefte olanları toplumda daha fazla var eder.
Bu nedenle ister sağda ve solda olsun, demokratik olarak farklılığı getirmek amacı olanların, her şeyden evvel yapabilme cesaretini ve umudu canlı tutması gerekir. Bunun için 5 yıllık Kalkınma Planı ve Demokratik Hukuk Devletini kurumsallaştırma yaklaşımı ve fikir üretkenliği; bayrak üzerinden soyut devlet söylemi yapanlarla, buna tepki diye gelişen, “bu devlet, devlet değil” tepkisinin arasından sıyrılmalıdır. Toplumun düşünce dünyasına yeni bir yol açmalıdır. Artık usanç veren bir koridor darlığına giren siyaset alanına, açılım getirecek olan bu esastır. Umudun kurumasını engelleyip, yeşil tutmayan; geleceğe gidemez. Karanlıkta, enerjiyi sağlayacak olan umuttur. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Umut enerjidir enerji pahalıdır öyleyse umut pahalıdır federalist aristo mantigi

banner471

banner473