Her savaşın başlangıcı karanlık bir odanın kapısını açmak gibidir. Karanlıkta nelerin gizli olduğunu hiçbir zaman bilemezsiniz.
Bu sözler karanlık odaların kapısını açmakta üstüne olmayan Hitler’e (1889-1945) aittir. Hitler dünyayı kana buladıktan sonra sevgilisi ile birlikte intihar etti ve en lanetlenmiş politikacı olarak tarihin sayfalarına gömüldü.
Daha geçen haftaya kadar artık Avrupa’da hiçbir lider karanlık bir odanın kapısını açmaya cesaret edemez diye düşünülüyordu ki Putin züccaciye dükkânına dalan bir fil gibi Ukrayna’yı istilaya girişti. Ve nükleer güçlerini hazır ola getirerek fazla gizli kapaklı olmayan bir şekilde, önüne çıkmayı düşünenleri nükleer silah kullanmakla tehdit etti. Bana karışmayın, diyor, Ukrayna’da ne istiyorsam onu yapacağım.
Ama daha bir hafta geçmeden köşeye sıkıştı. Beklentilerin aksine Ukrayna’yı çarçabuk dize getiremedi. Siviller askerlere katılıp kahramanca ülkelerini savunuyorlar. Ama dev Rusya’ya karşı zafer kazanmaları mümkün değildir. Tersine, ordusu ne kadar yavaş ilerlerse Putin’in o kadar daha zalim olması ve daha güçlü silahlarını devreye sokması muhtemeldir. 
Bugüne kadar Belarus hariç, Rusya’yı destekleyen bir ülke olmadı. Popüler olmak Putin’in derdi olmadığı için ne bu yalnızlık ne de Batı’nın uygulamaya giriştiği ekonomik baskılar onu yolundan döndürecek. 
Putin Ukrayna’yı parçalamak ve bağımsızlığını ortadan kaldırmak istiyor. Bu amaca ulaşmak için Avrupa’nın göbeğinde kendi Afganistan’ını yaratmaktan vazgeçmeyecek. 
 NATO karışmayacak çünkü bunun nükleer bir çatışmaya yol açması neredeyse kesindir. Ukrayna’ya silah yardımını artıracak ama Ukraynalılar cephede yalnızdır. 
Ukrayna macerasıyla Putin, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden bu yana Avrupa’da sürmekte olan barış dönemini kapattı. Ömrünü tamamlamış gibi görünen NATO yeni bir hayat kazandı. Washington’un Avrupa üzerindeki etkisi arttı. Savunmaya mümkün olduğu kadar az para ayıran Avrupa devletleri yeniden silahlanmaya başlayacak. Nitekim Almanya bu yıl savunmaya yüz milyar Euro ek yatırım yapacağını ve ordusunu güçlendireceğini açıkladı.  
Putin Sovyetler Birliği’nin dağılmasını, Rusya’nın dünya liderliği mücadelesinde rütbe tenziline uğramasını kabul edemedi. Ukrayna’yı ele geçirmek yeni bir Rusya imparatorluğu kurma planının ilk adımıdır. 
Rusya’nın Ukrayna’da askeri başarıya ulaşması sadece Avrupa’da dengeleri değiştirmeyecek. Çin’i de genişleme emellerinde cesaretlendirecek. 
Türkiye Rusya’nın Ukrayna girişimini telin etti, ama Batı’nın Moskova’ya karşı aldığı önlemlerden muhtemelen mümkün olduğu kadar uzak duracak, Rusya’nın sıkışık durumunu paraya tahvil etmeye çalışacaktır. Özellikle ekonominin sallantıda olduğu bu dönemde turizm ve tarım ürünleri ihracatında Ankara’nın Rusya’yı kaybetmesi işine gelmez.
Daha şimdiden Putin’in girişiminin yanlış hesapların sonucu olduğu ortaya çıktı. Ama bu onu daha tehlikeli yapacaktır. Kıtanın doğusunda artık yeni bir Demir Perde var. Ne kadar dondurucu olacağı meçhul yeni bir Soğuk Savaş başladı.