KKTC kanadı hala insanımıza ‘çözüm umudu’ pompalıyor...
Rum ve Yunan tarafı ise, çözümsüzlük konusunda daha açık mesajlar veriyor...
Hatta bu mesajları Türkçe vermeye başladılar...
Kimin için?..
Bizim için...
Başpiskopos Hrisostomos, Baf’ta bir üniversitenin ‘Pasta kesme’ törenine katılarak, buradan ‘Dikilitaş siyasetiyle’ meşgul olan bizlere mesaj gönderdi:
“Çözüm yok...”
İki kelimeyi Türkçe söyleyebilmek için KKTC Din İşleri Dairesi Başkanı Atalay’dan mı ders aldı, yoksa sendikacı öğretmenlerimizden mi bilmiyoruz...
Ama bunu bir şekilde öğrenip, mesajını Türkçe vermeyi başardı...
İkinci mesajı Rum lideri Nikos Anastasiadis verdi...
Anastasiadis, daha fazla Türkiye’yi hedef alarak konuştu...
Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu; Türk vatandaşları için Kıbrıs’ta 4 özgürlüğün uygulanmasını talep etmişti...
Anastasiadis; Rum TV kanalına yaptığı açıklamada, bunun kabul edilmeyeceğini söyleyerek, korkusunu şu sözlerle dile getirdi:
“Türklere serbest dolaşım, yerleşim, mülkiyet ve ticaret özgürlüğü hakkını tanımak; Türk ordusunun adada bulunmasından daha tehlikelidir...”
Türk’ten söz ederken aşırı derecede heyecanlanmış olacak ki; KKTC kanadının zaman zaman yapmış olduğu açıklamaları yalanlayan iddialarda bulundu Anastasiadis...
Adada yasal olarak kalacak 50-55 bin Türk vatandaşının dışında kalanların çalışma izni alacaklarını ve izin süresi bittiğinde geri döneceklerini söyledi...
“İzin yenilemeleri zaruri değilse gidecekler” dedi...
İzin yenilemenin ‘zaruri’ olup olmadığına kim karar verecek?..
Elbette Federal Hükümet...
Bu açıklamalar “Bizim kendi bölgemizde kendi yönetimimiz olacak, Türk vatandaşları burada çalışabilecek, istedikleri kadar kalabilecekler” söylemi ile uyuşmuyor...
Atina’nın itirafı
Gelelim üçüncü mesaja...
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras; Cenevre konferansı ve teknokratların toplantıları çerçevesinde bir değerlendirme yaptıklarını ve Kıbrıs’ta çözüm umudunun bulunmadığını açıkladı...
Haritayı aldı...
Garantileri tartışmaya açma başarısını da gösterdi...
Öyleyse burada noktalı virgül koyup beklemeli...
Nereye kadar?..
Türk askerinin adadan çıkacağı ve garantilerin tamamıyla sonlandırılacağı güne kadar...
Onlar ince hesaplar üzerinde çalışıyor...
Kuzeye baktıklarında, temelsiz bir ekonomik yapı görüyorlar...
Türkiye’deki terör faaliyetlerinden, TL’nin değer kaybından ve iç siyasi çekişmelerden medet umuyorlar...
“43 yıl bekledik, bir süre daha bekleyeceğiz” diyorlar...
Peki bizimkiler ne düşünüyor?..
Bundan sonrası için ne yapacağız?..
İleriye yönelik plan ve programlarımız nedir?..
Bilen varsa halkı rahatlatmak için konuşmalı...