Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesinin Haydarpaşa Yerleşkesi'nde düzenlenen akademik yıl açılışı töreninde yaptığı konuşmada, 1. Dünya Savaşı'nın önemine dikkat çekip, savaşın 100. yıl dönümü üzerinde neden bu kadar durdukları sorusuna yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Ortadoğu'da sınırların belirlenmesinin bugün dahi dikkatle üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bakın dikkatinizi çekiyorum, 20. yüzyılın başına kadar dünyada Orta Doğu diye coğrafi bir kavram yoktu. Yakın Doğu vardı, Uzak Doğu vardı ama Orta Doğu diye bir kavram kullanılmıyordu. Orta Doğu kavramı bir coğrafi bölgeyi işaret etmek için değil, petrol ve çatışma bölgelerini işaret etmek amacıyla icat edildi, burası anlamlı. 1. Dünya Savaşı'nın galibi olan egemen güçler Kahire'de bir masanın etrafına oturdular, ellerine birer cetvel aldılar, bu bölgede sancısı bugüne kadar devam edecek sınırlar orada çizildi."
Erdoğan, Araplar, Kürtler ve Türkmenler'in birbiriyle gerilim yaşarken bütün coğrafyanın üzüldüğünü ama bu gerilimi kurgulayanların 100 yıldır ellerini ovuşturduklarını ifade etti.
Çatışmayı kurgulayanların, seyredenlerin, ellerini ovuşturanların başkaları olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu çatışmalar sayesinde adeta Ortadoğu toprağına ne yazık ki pipet batırıp, petrolü var gücüyle çekenler de yine başkaları. Ama ölenler biziz, kanı akanlar biziz, bizim çocuklarımız, bizim evlatlarımız bizim kardeşlerimiz ölüyor ve bu cinayetleri kurgulayanlar iştahla seyrediyorlar. Yani gelip buralarda 10 milyonlarca, 100 milyonlarca doları bombaları atmak suretiyle oraya atanlar zannediyor musunuz ki barış için uçaklarıyla, füzeleriyle orada bulunuyorlar? Hayır petrol kuyularını kendi tasarrufları altına almak için bunu yapıyorlar. Çünkü çok daha fazlasıyla bunu geri alıyorlar. Benim bu sözlerimden hiç kimse farklı manalar çıkarmaya çalışmasın. Her zaman altını çizdiğim gibi bugün de burada tekrar ediyorum hiçbir ülkenin sınırlarında, hiçbir ülkenin iç işlerinde bizim gözümüz yok. Ülkelerin toprak bütünlüklerini savunmak noktasında Türkiye her zaman en ön safta olacaktır. Ancak burada coğrafi sınırların değil, zihinlerdeki sınırların, gönüllerdeki sınırların mutlaka ve mutlaka tartışmaya açılması taraftarı olduğumu özellikle belirtmek isterim. Bu bizim için önemli"
Güncelleme Tarihi: 14 Ekim 2014, 09:29