İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun, bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya başka suçtan tutuklu İmamoğlu da getirildi.
Duruşma, sanık İmamoğlu'nun savunmasıyla başladı.
Bu arada duruşmaya bazı CHP milletvekilleri ile belediye başkanları ve partililer de izleyici olarak katıldı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Gürlek'e yönelik kullandığı ifadelerde “suç içeriklerinin” olduğunun tespiti üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydediliyor. Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu aktarılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği kaydediliyor. Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak “tehdit edildiğine” dikkati çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef gösterip, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade ediliyor. İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu, söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor.
24 şirkete kayyum atandı
Bu arada İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında 101 şahsa ait 24 şirkete doğrudan kayyum atandı.
Ayrıca, şüphelilere ait 28 şirkete de Denetim Kayyum’u atandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ekrem İmamoğlu ve 100 zanlı hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından başlatılan soruşturma sürüyor.
Bu çerçevede, aralarında İmamoğlu İnşaat, Nuhoğlu İnşaat, Asoy İnşaat ve Karsal Örme AŞ'nin de olduğu, 101 şüpheliye ait 24 şirkete, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atandı.
Soruşturma kapsamında yine zanlılara ait 28 şirkete ise denetim kayyumu atandığı öğrenildi.