Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yasa tasarısının önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini, sonra TBMM'ye sevk edileceğini bildirdi.
Demokratikleşme paketi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kamuoyunda "demokratikleşme paketi" olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında bilgi verdi. Kuzu, siyasi partilere yardımın her zaman tartışma konusu olduğunu, Anayasa Mahkemesi ve parlamentonun konuya sıcak bakmadığını kaydetti. AB ülkelerindeki uygulamanın sandalye sayısı veya oya göre değişiklik gösterdiğini anlatan Kuzu, dünyada çeşitli düzenlemeler olduğunu, tasarıda yüzde 3'ten fazla oy alanlara yardım yapılmasının öngörüldüğünü hatırlattı.
Pek çok adım atıldı
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, tasarıyı sunuş konuşmasında, paketin AK Parti hükümetleri döneminde atılan demokratikleşme adımlardan biri olduğunu belirterek, önceki dönemlerde de ülkede demokrasinin kökleşmesi, geliştirilmesi, standardının yükseltilmesi, hukukun üstünlüğünün temini için pek çok demokratikleşme adımı atıldığını anlattı.
Kişisel verilerin korunmasının her zaman sorun olduğunu ifade eden Bozdağ, verilerin amacı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığı konusunun Anayasal teminat altına alındığını vurguladı. Kişisel verilerin kanun tasarısının Hükümet tarafından hazırlandığını belirten Bozdağ, "Tasarı, önümüzdeki hafta muhtemelen TBMM'ye sevk edilebilir hale getirilecek, Bakanlar Kurulu görüşmesinin ardından. Şu anda Bakanlar Kurulu'nun görüşülmeyi bekliyor. Tahminen önümüzdeki hafta görüşebilecektir" dedi.
CHP’nin görüşü
Bozdağ'ın konuşmasının ardından milletvekilleri de paketle ilgili görüşlerini dile getirdi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, demokratikleşme paketi ile 9 kanunda değişiklik yapıldığını belirterek, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanun'da yapılmak istenen değişikliğin daha geri bir düzenleme olduğunu savundu. Yasanın 12 Eylül döneminde çıkarıldığını hatırlatan Kart, "12 Eylül darbesinin yaptığı düzenlemeyi daha daraltıyoruz, sınırlıyoruz ve geriye götürüyoruz. Silahsız, saldırısız, barışçıl olmak kaydıyla önceden izin almaksızın bu hak kullanılır. Kamu düzenini tehdit eden boyutlar olduğunda, idare orada müdahalesini yapabilir. Ama bu olmadan önceden engellenmesi, temel hak ve özgürlüğün özünün ihlal edilmesidir. Nefret suçlarıyla ilgili düzenleme yapılırken bile toplumun farklı kesimleri arasında ayrımcılık yaratılıyor. Bu sağlıklı bir tablo değil" dedi.
MHP’nin görüşü
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Adalet Bakanı Bozdağ'a, "Demoklesin kılıcı olarak tarihe geçmek istiyorsunuz. Yaptığınız değerlendirmeler gerçeği yansıtmıyor. 11 yıllık iktidarınız dönemi, Türkiye'de demokrasiyi geriye götüren, demokrasiyi sadece etnik kimliklere indirgeyen siyaset anlayışının yaşandığı dönemdir. Savcılar üzerindeki yayınlarla ilgili söz ifade etmiyorsunuz. Savcısını, hakimini koruyamayan, onları birbirine düşman eden tabloda, yürütmenin içindeki rüşvet ve yolsuzluğunu kapatmak için gücünü kullandığı ortamda demokrasiden söz etmek hilkat garibesidir" ifadelerini kullandı.
"Dağlar mı isteyecek?"
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, demokratikleşme paketinin eksik ve geç kalınmış adım olduğunu belirterek, daha kapsamlı ve köklü reformlar yerine yama niteliğinde palyatif tedbirlerden medet umulduğunu söyledi. Son zamanlardaki tartışmalara işaret eden Yıldız, "Geçmişte derin devlet vardı, şimdi paralel devlet...Bunlar peşimizi bırakmıyor çünkü demokratik yönetim yaklaşımımız yok" dedi.
Siyasi partilere yapılacak Hazine yardımı konusunda TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda yüzde 1 üzerinde uzlaşma sağlandığını hatırlatan Yıldız, bunun anlamının BDP ve benzeri partilerin bağımsız olarak seçime girememeleri olacağını söyledi.