Türkiye’den Yunanistan’a Cumhurbaşkanı düzeyinde 65 yıl aradan sonra gerçekleştirilen tarihi ziyaret restleşmelere sahne oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem mevkidaşı Pavlopulos’un, hem de Başbakan Çipras’ın yüzüne karşı Kıbrıs’ta minderden kaçanın Rumlar olduğunu ve Lozan’a uyulmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Atina'daki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan ile Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos arasındaki görüşmeye damga vuran 'Lozan' konusu bu basın toplantısında da gündeme geldi. Erdoğan, "Bu anlaşmanın yeniden yapılandırılması, güncellenmesi söz konusu olamaz" diyen Çipras'a yanıt verdi. İki lider arasında Kıbrıs konusunda da tartışma yaşandı. Erdoğan, "Takip ettiğim süreçte minderden kimlerin kaçtığını çok iyi biliyorum" diye konuştu. Görüşmede Yunanistan'a kaçan FETÖ'cü askerler de gündeme geldi.
Lozan sadece Ege’yi mi kapsıyor…
İki lider arasında 'Lozan' açıklamaları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki Lozan sadece Ege’yi mi kapsıyor? Batı Trakya’daki azınlıkların hukuku yok mu? Şimdi buradaki azınlıkların hukukunu bu anlaşmayla biz nasıl teminat altına alacağız? Şu anda 150 bin Müslüman Türk Pomak azınlık var. Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak özellikle de Yunanistan’daki görevi olsa gerek. Bakın çok enteresandır. Şu anda 15 bin Euro kişi başına milli geliri var Yunanistan’ın, ama Batı Trakya’da 2 bin 200 euro. Bu fark korkunç bir fark. Bu oradaki insanların hangi şartta yaşadığını göstermesi bakımından önemli" diye konuştu.
“Kıbrıs’ta minderden kimin kaçtığı belli…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs'taki müzakere sürecine ilişkin, "Takip ettiğim bu süreçte de minderden kimlerin kaçtığını da çok iyi biliyorum. Bu konuyla ilgili de bütün belgeleri, bilgileri rahatlıkla verebilirim. Buna eğer hassas davranır, dikkat edersek çok şeyi aşarız diye düşünüyorum." dedi.
Çipras'ın cevabı sırasında değindiği Kıbrıs meselesine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs konusunda adil, kalıcı bir çözümün bulunması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Tabii yaş itibarıyla Sayın Çipras'ın '43 yıldır böyle devam ediyor' demesi. Ben de 63 yaşında olduğuma göre, ben de aynı şeyi şu anda hep yaşadım, yaşıyorum. Öyleyse bu işi çözmenin yollarını arayacağız. Ama bunu çözmenin yollarını ararken de ben burada ciddi bir tecrübeye, deneyime sahibim. Süreci de yakından hep takip ettim. Takip ettiğim bu süreçte de minderden kimlerin kaçtığını da çok iyi biliyorum. Bu konuyla ilgili de bütün belgeleri, bilgileri rahatlıkla verebilirim. Buna eğer hassas davranır, dikkat edersek çok şeyi aşarız diye düşünüyorum."
Yunanistan asker bulundurmuyor mu?
İkide bir "asker bulundurma" denildiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tamam da Yunanistan asker bulundurmadı mı, bulundurmuyor mu? Aynı şekilde orada asker bulundurma olayı 'Annan Planı' eğer uygulanmış olsaydı, bugün bu noktaya gelmemiş olacaktık. Bütün oradaki asker sayısı hepsi belli bir düzene oturtulmuştu. Ama oradaki referandumda kim ters hareket etti? Evet, Güney Kıbrıs ters hareket etti ve bugünlere geldik. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bu işi daha iyi ele alır ve arkadaşlarımızın ortak çalışmaları, bizim ortak çalışmalarımızla bunu çözüme kavuştururuz diyorum."
“Görüşmelerin bizzat içinde bulundum…”
Erdoğan, Kıbrıs'ta çözüm için yapılan görüşmelerin bizzat içinde bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs konusunda Yunanistan gibi Türkiye'nin de garantör olduğunu anımsatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizzat o final görüşmelerinin içinde oldum. Kofi Annan ile o süreci birlikte yürüttük. Oradaki görüşmeler neticesinde aslında iş çözüme kavuşması gerekirken ne yazık ki orada alınan kararlar uygulamaya girmedi. Kıbrıs'taki Türkler, yapılacak olan referandumda yüzde 60'ın üzerinde 'evet' oyu verdiler ama Güney'de Rumlar tam tersine 'hayır' oyu verdiler. Avrupa Birliği'nin verdiği sözler de yerine gelmedi. Mali noktada vereceği desteklerin hiçbirini uygulamaya sokmadılar. Bugün bile hala bunlar yerine gelmiş değil. Bizler bu noktadaki sadakatimizi aynen sürdürüyoruz. Bizim hedefimiz şu; Kıbrıs'ta kalıcı, adil bir çözüm bulalım, aynı şeyi Ege'de bulalım. Bunlar, 'Lozan'da şöyle olmuş, böyle olmuş...' Tamam eyvallah ama biz o zaman olması gerekenleri şöyle bir an önce yapalım. Kolay değil, 94 yıl geçti bu arada, 94 yılda birçok şey değişti. Eğer bunlar gözden geçirilirse, birçok şeyin olması gerektiğini inanıyorum ki taraflar da kabul edecektir."
Çipras: 43 yıldır aynı mesele tartışılıyor
Karşılıklı Lozan açıklamaları sonrası bir soru sırasında araya giren Çipras, "Kendisi Lozan anlaşmasının yeniden düzenlenmesini istemiyor. Böyle bir şey yapmak için Japonya gibi 9 ülkeyi bulmak gerekir. Yunanistan’ın toprak bütünlüğüyle ilgili olarak herhangi bir durum söz konusu değil. Kendisi Lozan anlaşmasıyla ilgili güncellemeden bahsediyor, bunun hayata geçirilmesinden bahsediyor. Bu anlaşmanın doğru şekilde uygulanmasından bahsetti. Trakya konusuyla ilgili şunu söylemek istiyorum. Bizim ülkemiz Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hassas davranmakta. Azınlık konularıyla ilgili, yaşam standardıyla ilgili daha fazla adımlar atılması gerektiğine de katılıyorum. Fakat reformlar başka ülkeleri ilgilendiren bir konu değil. Biz reformları uygulayacağız ve bu bizim meselemiz. Yine Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Ege’deki fikir ayrılıklarıyla, Kıbrıs’taki fikir ayrılığından bahsettiğini duydum.
Ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele hala tartışılıyor. Yine bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair bir tartışma söz konusu. Ama bu durum 43 yıldır devam ediyor, çünkü yasa dışı bir işgal olmuştu. O sebeple ortaya çıktı.”
Pavlopoulos: Kıbrıs konusunda bir çözüm arayışındayız
Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos ise Erdoğan ile birlikte yaptığı basın toplantısında, Yunanistan’ın Kıbrıs’ta çözüm arayışında olduğunu, en kısa zaman sürdürülebilir bir çözüm bulunmasını umut ettiğini söyledi.
Pavlopoulos, görüşmenin ardından yapılan basın açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretini "tarihi" olarak niteleyerek "Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler, daha da güçlendirilmeli. Yunanistan, Türkiye'nin AB'ye katılımını destekliyor. Bu ziyaretin AB açısından da çok büyük bir önemi olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Lozan Anlaşmasının iki ülke ilişkilerindeki "mihenk taşı" olduğuna işaret eden Pavlopoulos, "İki ulusun topraklarını belirleyen bir anlaşma. İkili ilişkiler açısından boşluk bırakmayan tamamlanması gerekmeyen bir anlaşmadır. Bunun tartışılacak, gözden geçirilecek bir sözleşme olduğuna inanmıyoruz." dedi.
Batı Trakya'da yaşayan Türk azınlığın Yunanistan tarafından dini azınlık olarak tanındığını belirten Pavlopoulos, "Yunanistan, bir hukuk devleti olarak bu azınlığın tüm haklarını öngörüldüğü şekilde korumaktadır." iddiasında bulundu.
Kıbrıs meselesine değinen Pavlopoulos, "Yunanistan, bu konuda bir çözüm arayışındadır. Acil ve sürdürülebilir bir çözümün en kısa zamanda hayata geçirilebileceğini umuyoruz." diye konuştu.
Türkiye-AB göç mutabakatına ve sığınmacı krizine yönelik ise Pavlopoulos, "Size şahsen teşekkür etmek istiyorum. Olağanüstü olumlu ilginizin de farkındayım." dedi.
Güncelleme Tarihi: 08 Aralık 2017, 12:40