Başabakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin, Afyonkarahisar’da düzenlenen 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yine önemli mesajlar verdi. Danıştay’ın toplantısında yaşananların yanı sıra 30 Mart seçimleri öncesindeki saldırı kampanyasına değinen Erdoğan “bu yapı eliyle şahsıma, aileme, çocuklarıma alçakça saldırdılar. Bununla yetinmediler, arkadaşlarıma da saldırdılar” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Partimize, hükümetimize, ekonomiye, çözüm sürecine, kardeşliğimize saldırdılar. Bizim üzerimizden Filistin davamıza, Mısır'daki demokrasi davasına, Suriye'deki insanlık davasına saldırdılar. Eğer tüm bunlar yeterli değilse, hatırlatmalıyım ki bunlar MİT TIR'ları üzerinden, Dışişleri'ndeki gizli toplantılar üzerinden istiklalimize, bayrağımıza, toprağımıza saldırdılar. Bana, aileme, arkadaşlarıma, davamıza saldırıldığında susanlar olabilir, ama onlara diyorum ki vatanınıza saldırıldı, bayrağınıza saldırıldı, yani şerefinize taarruz edildi, en azından bunun için susmayın diyorum."
İhtilal dönemleri kapandı
Türkiye'de ihtilal dönemlerinin kapandığını, seçkin bir zümrenin, kendisini imtiyazlı kabul eden bir zümrenin, parmağını sallayarak millete kibirle ders verme dönemlerinin artık kapandığını vurgulayan Erdoğan, "Birileri, kürsülere çıkıp konuşurken, kendilerini Yassıada Mahkemelerinin savcısı, bizi de Yassıada Mahkemelerinde sanık gibi görüyor" diye konuştu.
"CHP Genel Başkanı, Milli Şef, diktatör, 54 yıl önce Meclis kürsüsüne çıkıp, mütekebbir bir edayla, 'Sizi ben bile kurtaramam' diyerek Meclis’i tehdit etmişti. Artık bu tehditlere boyun eğecek bir Meclis yok" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yassıada’da olduğu gibi, ülkenin seçilmiş Başbakanını karşısına alıp, arkasındaki silahlı efendilerinden aldığı güçle Başbakanlara, Bakanlara hesap soracak hukuk katili hukukçulara artık hiç kimsenin eyvallahı yok. Herkes haddini bilecek. Herkes konumunu, sınırını, hududunu bilecek. Siz, babalarınızın, dedelerinizin çarpık istikametinde yürümek isteyebilirsiniz. Babalarınız, dedeleriniz gibi, siyasete parmak sallamak isteyebilirsiniz. Ama biz, babalarımızın, dedelerimizin, ecdadımızın kutlu ve şanlı izinden yürüyoruz ve hiç kusura bakmayın, bu istikametimizi asla değiştirmeyeceğiz.
Karşınızda artık boynu bükükler yok. Karşınızda artık yüzünü yere eğip, haklı öfkesini içine atacak mazlumlar, mağdurlar yok. Evet... Geçti o günler... Yassıada günleri geçti. Sizin karşınızda, merhum Menderes’in akıbetiyle korkutulan, korkan, sinen, pısırık Başbakanlar, bakanlar yok"
Millet gerçekleri bilmeli
Salonda bulunanlara "Bakın kardeşlerim" diyerek hitap eden Başbakan Erdoğan, "Hiçbir atanmış, kalkıp da milletin temsilcilerine ders vermeye yeltenmesin" dedi.
Başbakan Erdoğan, Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü kutlamasına katıldığını anımsatarak şöyle dedi:
“Danıştay'daki toplantıya Adalet Bakanımla katıldık. Sayın Cumhurbaşkanımız orada, Genelkurmay Başkanımız orada, bakanlar orada, tüm yargı camiasının mensupları orada. Danıştay Başkanı çıkıyor, 25 dakikalık herkesin saygı duyacağı konuşmayı yapıyor. Gerek yasama, gerek yürütmeyle ilgili gerekse yargıyla ilgili değerlendirmelerini geniş açıdan gayet güzel şekilde takdim ediyor ve 25 dakika süren konuşma yapıyor.
Kim bu? Evsahibi. Evsahibi bu konuşmayı yaptıktan sonra, orada konuşma hakkı, konuşma yetkisi olmayan Baro Başkanı çıkıyor... Sayın Danıştay Başkanının 25 dakika konuşma yaptığı yerde kendisine de 15 dakika, bilemedin 20 dakika konuşması söylenmiş, ama o bir saat konuşma yapıyor. Devlet protokolünde böyle birşey olamaz, sen misafir olarak geliyorsun, orada konuşma hakkın yok, çıkıyorsun orada bir saat zehir zemberek konuşma yapıyorsun. Ve seçilmişlere, işte o hücrelerine sinmiş kibirle parmak sallamaya yelteniyor, insan da en başta bir nezaket olur. Devlet protokolünün karşısında nasıl konuşulacağını, ne kadar konuşulacağını, ne konuşulacağını insan bir kendisine dert eder, bunu düşünür. CHP Kurultayı’nın kürsüsünden değil, Danıştay’ın kürsüsünden konuşuyorsunuz."
Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2014, 02:41