Farklı din, kültür ve dile sahip insanların tarih boyunca bir arada kardeşçe yaşadığı, ezan sesinin çan sesine karıştığı Diyarbakır'da Ortadoğu'nun en büyük Ermeni kilisesi olduğu belirtilen Surp Giragos, din adamı bekliyor.
Alınan bilgiye göre; Surp Giragos’ta din adamı olmaması nedeniyle sürekli ibadet yapılamıyor. Ortaya çıkan bu eksikliği giderebilmek amacıyla kilisenin bir köşesinde bağış kabul ediliyor.
Elde edilen bağışlarla bugüne kadar kilisenin bakımı yapılırken, yakın bir gelecekte din adamı istihdamına gidilmesi bekleniyor.
Top ateşi ile yıkılan çan kulesindeki 100 kiloluk soğan başlı çanın aynısı, 2012 yılında Moskova'da özel olarak yaptırılıp Diyarbakır'a getirilmişti.
En son 2011’de ibadete açıldı
Surp Giragos, Tapu Kayıtlarına göre Ortodoks Ermenilerin kullandığı bir kilisedir. Kilisenin hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Bu kilisenin adına ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlandı. Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden
birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafından 1722 yılında restore edildi. Daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edildi.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaştı. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak değişik amaçlarla kullanıldıktan
sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralındı. Yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak
asıl işlevine kavuşturuldu.
Kilisenin soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yenisi inşa edildi. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların döktüğü çan takıldı. En üstüne 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirildi, ancak 1914 yılında top ateşiyle yıkıldı. Kilise 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanıldı. Savaş sonrası ise bezdeposu oldu. Günümüzde toprak olan tavanı çöktü. Sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açıldı.
Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2014, 04:56