Rus yapımı S-400’ler Ankara’ya taşınırken, ABD ve AB’nin Türkiye aleyhindeki girişimlerine hız verildi. Amerika’daki Rhode Island Birinci Bölgesi Demokrat Parti Milletvekili David Cicilline tarafından, Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunun kaldırılması için ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan yasal düzenlemenin, 253 lehte, 171 aleyhte oy ile kabul edildiği bildirildi.
Politis gazetesi, Rum Hümeti’nin Rusya ile ilgili maddeye yaptığı itirazlara rağmen, ABD Temsilciler Meclisi’nin yasal düzenlemeyi onayladığını yazdı.
Haberde, ABD Senatosu’nda da onaylanan benzer yasanın, bu yasayla birlikte nihai imza için ABD Başkanı Donald Trump’a gönderileceği belirtildi.
ABD Senatosu ile ABD Temsilciler Meclisi’nde onaylanan yasalar, Güney Kıbrıs’a belli önkoşullar çerçevesinde silah ambargosunun kaldırılmasını öngörüyor.
Gözler Brüksel’de
Bu arada Rum tarafının, Yunanistan’la birlikte yürüttüğü çabaların sonucunda AB Dışişleri Bakanları’nın yarın Türkiye’ye yönelik ekonomik önlemleri ele alacağı bildirildi.
Alithia gazetesi “Türkiye’ye Karşı Önlemlerde Hepsi Uzlaştı-Pazartesi Günü Dışişleri Bakanları Önünde” başlıklı haberinde, Doğu Akdeniz’deki sondaj girişimleri nedeniyle Türkiye karşı alabileceği önlemler konusundaki haberinde, AB üyesi 28 ülkenin Daimi Temsilcilerinin(COREPER) üzerinde çalıştığı metne herhangi bir ülkeden itiraz gelmediğini yazdı.
Gazete, AB Dışişleri Bakanları sonuç bildirgesi taslağının zımni kabul sürecinin, herhangi bir üye ülkenin müdahalesi olmaksızın, geçtiğimiz Cuma günü sonra Brüksel’de tamamlandığını belirtti.
Gazete Rum Haber Ajansı’nın elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, herhangi bir itirazın yapılmadığı metnin, yarın Dışişleri Bakanları Konseyi’nin (FAC) önüne getirileceğini yazdı.
Fonlar kesilecek
Habere göre Türkiye’ye karşı tedbirler arasında Türkiye’ye yönelik üyelik öncesindeki fonları kesmek, Avrupa Yatırım Bankası tarafından yatırım faaliyetlerinin dondurulması, Türkiye ile havacılık anlaşmasının askıya alınması gibi olguların da yer aldığı iddia edildi.
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, dün, Rum Devlet Radyo ve Televizyonu RIK’e yaptığı açıklamada, hükümetin; AB’nin kurumsal organlarının nihai önerisinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Atina Haber Ajansı’nın, Güney Kıbrıs’ın; taslağın son paragrafında “kısıtlayıcı” kelimesini “hedeflenen” önlemlerle değiştirmesini istediği şeklindeki haberi yorumlaması istenen Hristodulidis, bu bahsedilenin doğru olmadığını söyledi.
Hristodulidis sözlerinin devamında, hedeflenen önlemlerin, Türkiye’nin sondaj çalışmalarına müdahil olan kişiler ve şirketlere yönelik yaptırımlar olduğunu, bu noktada talep ettiklerinin, yaptırımlar konusundaki incelemenin devam etmesi ve kendilerine yeni öneriler sunulup sunulmayacağının incelenmesi için yeni karara ihtiyaç duyulmaması olduğunu da ifade etti.
13 yıl sonra ilk adım
Öte yandan Fileleftheros gazetesi, ilgili haberinde Güney Kıbrıs’ın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri üzerinde duran AB kararını elde etmeyi başararak, AB aracılığıyla, 13 yıl aradan sonra(2006 yılında 8 AB başlığının dondurulması) ilk kez Türkiye aleyhine “önlemler hesabı” açtığını belirtti.
Gazete elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, tedbirlerin, diplomatik/siyasi düzeyde hareket ettiğini, AB-Türkiye Havacılık Anlaşmasını, tüm AB-Türkiye üst düzey diyaloğunu buzdolabına koyduğunu savundu.
Söz konusu sonuç bildirgesinin benimsenmesi öncesinde perde gerisinde yaşanılan gelişmelere de yer veren gazete, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin ofisinin etkin bir şekilde müdahalede bulunduğunu yazdı.