Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Arınç, bir gazetecinin, “Bir taraftan merak edilen bir konu var, çözüm süreci, bir taraftan da önce Bingöl ardından Hakkari'den gelen şehit haberleri var. Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakan tarafından yapılan açıklama; kamu düzeni sağlanmadıkça görüşmeler bundan sonraki süreçte devam etmez. Bu açıklama çerçevesinde bundan sonraki süreçte çözüm süreci bundan nasıl etkilenir? Bu görüşmelere İmralı ile görüşmeler dahil mi” şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi:
“Sayın Başbakanımızın, neredeyse 2 ayı doldu. 2 aydan bu yana Sayın Başbakanımız, çözüm süreci ile kamu düzeninin birbirinin karşıtı olmadığını, yani çözüm süreci olacaksa bir şekilde bunlara müsamaha gösterilmesi gerektiğine ilişkin yanlış bir kanaati düzeltmeye çalışıyor. Çözüm süreci farklı bir şey, Türkiye’de asayişi ihlal eden veya terör olaylarına dönüşen veya şiddet olaylarında yaygınlaşma istikameti gösteren hiçbir olaya müsaade edilmemesi, kamu düzeninin mutlak anlamda sağlanması ayrı bir konu. Şüphesiz gösteri ve toplantı yürüyüşleri yapılabilir, kanun nasıl emretmişse o konuda en geniş özgürlüğe sahip bir anlayışı temsil ediyoruz ama 6-7 Ekim olaylarında rastladığımız gibi cana ve mala bilerek ve isteyerek kasteden birçok insanımızın ölümüne yol açan olaylar, tamamen terör ve şiddet olaylarıdır. Bunların azına da çoğuna tahammülümüz yoktur."
" Ağzımızda sakız edecek bir meta yok"
Arınç, şöyle devam etti:
"Başbakanımız, bunu bir defa söylemedi, iki aydan beri her defasında söylüyor ve her mitingde de açıklılıkla ifade ediyor. Dolayısıyla 'Çözüm Süreci var' diyerek bunları meşru, makul, haklı göstermeye çalışan hiç kimseyi dinlemeyiz, hiç kimseyi samimi bulmayız. Bu ne HDP yetkilileri için geçerlidir ne bir başkası için ama herkesin anlaması gereken şudur; Türkiye'de can ve mal emniyeti olmayacaksa ister çözüm süreci olsun ister başka şey olsun, hiçbir şeyi tartışmayız. Herkesin canı, malı, aklı, nesli emniyet altında olacaktır ve bu ülkede hiç kimse bu şiddet olayları karşısında mağdur olmayacaktır. Dolayısıyla bunun içerisine ne dahil diye sormayın, her şey dahil. Her gün Çözüm Süreci gibi ağzımızda sakız edecek bir meta yok. Çözüm süreci çok önemlidir...”
Güncelleme Tarihi: 29 Ekim 2014, 09:05