CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce depreminin ardından AFAD'ın hazırladığı raporu paylaştı. AFAD’ın tüm eksiklikleri rapor halinde sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “AFAD kendi röntgenini çekmiş. Onurlu bürokratları bunları yazmış. Ben nasıl susayım. Siyaset üstü mü diyeyim, kader planı mı diyeyim?” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla yurttaşlara seslenmiş, "Saat 22.00’de burada buluşalım" notunu düşmüştü.
CHP lideri beklenen açıklamayı yaptı. Kılıçdaroğlu, "AFAD'ın onurlu bürokratları gerekenleri söylemiş ama kimse dinlememiş. Ben şimdi buna kader planı mı diyeyim? Deprem büyüktü, depremden çok daha büyük olan plansızlıktı. Göz göre göre bu riskleri aldılar" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
Hepimizin başı sağolsun. Saray siyasetinin bizi nereye getirdiğini resmi bir rapor üzerinden anlatacağım. Ben artık kolayı yapamam. Kırık cam parçaları üzerinden çıplak ayaklarımla yürümek zorundayım. Ben halkımın kavgasıyım. AFAD raporunun giriş cümlesinde 'Afet risklerinin çok yüksek olduğu ülkemizde meydana gelen benzer durumlarda afet yönetimine katkı sunmak amacıyla hazırlanmıştır' deniyor.
AFAD raporunu anlattı
Sadece 2 buçuk ay önce Düzce’nin Gölyaka ilçesinde bir deprem meydana geliyor. Görece küçük bir depremdi. AFAD trarafından bir rapor hazırlandı. Raporda koordinasyon hazırlanmadı, toplanma alanı yanlış seçildi, yardımlar geç geldi, çadır takibi yapamadık, görevli personelin takibi yapılmadı, koordinasyon oluşturulamadı, yemek dağıtımında sorun yaşandı, afet nakliye personeli 2 gün sonra geldi, düzgün bir zarar tespit raporu oluşturulmadı, öğretmen ve imamlardan ekip kuruldu diyor.
AFAD kendi röntgenini çekmiş. Onurlu bürokratları bunları yazmış. Ben nasıl susayım. Siyaset üstü mü diyeyim, kader planı mı diyeyim? Deprem çok büyüktü ama depremden çok büyük olan koordinasyonluktu. Oluşan can kaybımızın büyüklüğü yetersizliktendir. Erdoğan seninle sonuna kadar mücadele edeceğiz bizim de kader planımızda bu varmış.
